Yılmaz Özdil'in sinkaflı yazısına Hikmet Genç'ten anlayacağı dilde yanıt
Hikmet Genç, Sözcü yazarına çok sert yanıt verdi
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, dün, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik yeni Anayasa'da olmamalı sözleriyle başlayan tartışmaları köşesine taşımış ve G.tün yiyorsa dene ifadelerini kullanmıştı.
Yılmaz Özdil'e yanıt bugün Hikmet Genç'ten geldi.
Laiklik delinmiş, haberi yok dingilin.
— Hikmet Genc (@hikmetgenc) April 29, 2016
Hadi başörtüsünü yasakla
Hadi dene, mabadın yiyorsa?!https://t.co/fJimMpov1P pic.twitter.com/km7dM1SHaf
Yeni şafak yazarı bugün, Yiyorsa sen dene!... başlıklı bir yazı kaleme alarak Özdil'e, Öyle boyoz yiyip çiğdem çitleyerek oturduğun yerden meydan okumakla olmaz!… Senin mabadın yiyorsa eski günlerdeki gibi bir laikçiliği getir bakalım... Örneğin başörtülü vekilleri Meclis'ten çıkar da görelim!... Hadi yiyorsa dene... Denesene çitlembik!... diye seslendi.
İşte o yazı:
* Yiyorsa sen dene!...
Eskiden acayip laiktik yahu!...
“Hukukçu olmayan” kişilerden oluşan gezici mahkemelerin verdiği kararlarla binlerce masum insan idam edildi… (İstiklal Mahkemesi'nin celladı Kel Ali; “Sadece ben 5 bin 216 kişiyi idam ettim” demişti yıllar sonra…)
Örnekse;
Sadece Konya'da 2 bin 300 kişi tutuklandı, 805 kişi 3 gün içinde idam edildi…(Bak: TBMM arşivi No:5 Zarf 48)
Böylece mürteciler temizlendi, kökten laikliğin temeli atıldı!...
'Temelden' başladı, sonra 'tepeden' devam etti laiklik!...
Şapka kanunu çıktı… Ayakta yırtık pırtık çarık.., kafada gıcır gıcır şapka…
Fakirdik ama acayip laik görünüyorduk!...
Görüntü yetmezdi..,
Dinsiz ve dahi pek laikçi bir nesil yetiştirmek için Köy Enstitüleri kuruldu…
O da yetmedi…
27 Mayıs'ta hortlayan irtica bertaraf edildi… Cumhuriyete sahip çıkma meselesi “Don Davası, Köpek Davası, Cımbız Davası”yla başladı, Başbakan ve iki bakanı idam edildi…
12 Eylül'de 'bir sağdan bir soldan' asma tekniği ile laikliğin dengesi korundu…
Ama bir türlü ayar tutmuyordu…
28 Şubat ile birlikte yeniden balans ayarı çekildi…
Başörtülü öğrenciler için 'ikna odaları' kuruldu…
Kur'an öğrenme yaşı yükseltildi, Yüzbinlerce insan fişlendi,
Okuldan Cuma Namazı'na giden gençler deşifre edildi,
Mürtecilere ayar verildi...
Tam 'sapına kadar laik olduk' derken İmam Hatipli biri başbakan oldu…
Hadi bakalım sil baştan…
27 Nisan'da 'Ultra laik.., ama tırsak bir bildiri' yayınlandı…
Sözde değil özde laik olacaktık, o da olmadı...
'Kodu mu oturtan paşa' şapa oturdu!...
Bu sefer 'tam bağımsız' laik yargı devreye girdi...
İktidardaki partiyi 'laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu' gerekçesiyle kapatmak istediler, o da olmadı…
Derken, geldik bugünlere...
Ve laikçilik delindi!...
Başörtülüler üniversitede okuyabiliyor…
İmam Hatiplere katsayı zulmü yok artık…
Başörtülü anne asker oğlunun yemin törenine katılabiliyor…
Başörtülü hasta Gata'ya, sakallı orduevine girebiliyor...
Hastanede başörtülü doktor, mahkeme salonunda başörtülü avukat görebiliyoruz artık...
CHP 'İmam Hatipleri biz açtık' demeye başladı... (Erdoğan'ın geleceğini bilselerdi açmazlardı herhal!...)
CHP çarşafa rozet bile taktı... (laikliğin karizması çizildi!...)
Meclis'te başörtülü vekil, ve hatta bakan var... (Olacak iş değil, cumhuriyete meydan okunuyor Meclis'te.., O derece yani!...)
Kur'an-ı Kerim'i Tecvid kaidelerini bilerek okuyabilen bir Cumhurbaşkanımız var...
Üstelik kurdele keserken 'Ya Allah, Bismillah' diyor!…
Velhasıl mütedeyyinler de 'normal insan' sayılıp vatandaşlık haklarından yararlanabiliyor artık...
Anlayacağınız laikçilik çoktan elden gitmiş, çivisi çıkmış ağlayanı yok!...
Bi'don kafalının da bundan haberi yok!...
Ne diyor herifçioğlu?
'Mabadın yiyorsa dene'…
Öyle boyoz yiyip çiğdem çitleyerek oturduğun yerden meydan okumakla olmaz!…
Senin mabadın yiyorsa eski günlerdeki gibi bir laikçiliği getir bakalım...
Örneğin başörtülü vekilleri Meclis'ten çıkar da görelim!...
Hadi yiyorsa dene...
Denesene çitlembik!...
