Ve sen hep haklısın, lanet olsun öbür insanlara!

Demet Cengiz

Demet Cengiz

İyilik nostaljisi… İnsanın/insanlığın geçmişte bir zamanda daha iyi olduğuna dair inanç bir yandan hayal kırıklığımızı inşa eder diğer yandan tahammülümüzü genişletir çünkü bozulmuştur insan.

Oysa 500 yıl önce William Shakespeare’in yazdıklarında da bozulmuş kalleş insana sitem var, elimizdeki en eski yazılı belgeler Sümer tabletlerinde de.

Nalet olsun içimizdeki insan sevgisine! Lanet değil o, nalet.

“İnsanlık ölmüş” diyoruz ya, belki de insanlık hiç doğmadı; bilmiyorum.

Beden algı bozukluğuna, kişilik aşınmasına ve ruh erozyonuna neden olan sosyal medya sayesinde artık herkes sahnede ve herkes bir kalabalığa hitap ediyor.

Ve bu mecrayı Allah’ın her günü sabahtan akşama kadar insanlardan şikâyet etmek için kullananlar da az değil.

Gidere gider… Atara atar… Laf sokmalar… Had bildirmeler… Hizaya getirmeler… İnsanlık dersleri vermeler… Duyar kasmalar… Gaipteki birine/birilerine ayar vermeler…

Herkes üstü kapalı kendini iyi ilan edip, öbür insanlara laf yetiştirirken… İnsan tabii ki merak ediyor: Herkes iyi ise bu kötüler kim?

Aşkım Kapışmak, “Kötü insanları hasta diye yutturdular millete” diyor ki çok haklı.

Bazen bazı mesajlar ile eski sevgiliye mi laf sokuluyor, vefasızlık eden dosta mı sitem ediliyor, yoksa politik gönderme mi yapılıyor; ben anlayamıyorum.

Ben de sık sık insanlardan şikâyet ediyorum. Çünkü insanları anlamakta herkes gibi zorlanıyorum. Kötülüklerinden, kıskançlıklarından, umursamazlıklarından, duyarsızlıklarından, güce tapmalarından, menfaat ağlarını arkadaşlık diye yutturmaya kalkmalarından, ‘parlak ambalajlarla’ kendilerini pazarlamalarından… Bunların hepsinden ben de şikâyetçiyim. Fakat her dakika sosyal medyada ağlamak, şikâyet ve sitem etmek…

Yani siz hep haklı ve mağdursunuz! Lanet olsun öbür insanlara!

Ve sen hep haklısın, lanet olsun öbür insanlara!
Avustralyalı sanatçı Megan Pears'ın resimleri

***

Bu gizliden gizliye kendini yücelten ve öven tutum, eziklikten başka da bir şey değil ne yazık ki.

Hani hep Ego ego!” diyoruz ya, ego değil o tatlım, aşağılık kompleksi… Yerin altında tüneller kazarak ilerleyen, yeryüzüne çıkınca kendine Tanrılar katında arazi çevirmeye kalkan aşağılık kompleksi…

Bu kutsal(!) amaç uğruna, aforizmalar da havada uçuşuyor.

Kaliteli yalnızlığı seçenler, gerçek dostluğa ve samimiyete kıymet verenler…

Ya madem kaliteli bir yalnızlığı tercih ettiniz, bunu neden o lanet olası kalitesiz insanlara beyan etmek zorunda hissediyorsunuz kendinizi?

Hiç olmazsa ara sıra salın insanları, gitsinler. “Umurumda değil” dediğin de umurundadır. İnsan önemsemediği şeyi konuşmaya lüzum görmez.

Ah bir de keşke açık sözlü ve dobra olmak ile kötülüğü, kabalığı, patavatsızlığı, diliyle zehir saçmayı birbirine karıştırmasalar.

Ve sen hep haklısın, lanet olsun öbür insanlara! - Resim : 2

***

Aforizmaları da sevmem ki ülkemizde aforizmalar çok iyi prim yapar. Bunu hepten aşağılamak da doğru değil. Biz atışan halk ozanlarına, diyar diyar gezen abdallara sahibiz. Aforizma sevdamızın dayanağı da bu kültür… Bu yüzden atasözü ve deyimleri bolca olan bir milletiz biz. Tek bir cümleyle ahkâm kesmeyi, bir kitap okumaya yeğleriz çünkü.

Ben aforizmaları sevmem çünkü fazlasıyla geneller ve kaide belirler. Sevmem çünkü ben istisnalara inanırım. Biricik hikâyelere, eşsiz kahramanlara, farklı sonlara inanırım. Elbette kaide bozulmaz ama istisna vardır. Genellemeler genel olarak doğrudur ama istisnaları ziyan edersek; günaha gireriz, çarpılırız.

Peki, bir insan hep haklı olamaz mı?

Hep doğru olanı yaptığınızı, hep haklı olduğunuzu düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuzdur. Mutlaka bir yerde büyük bir hata yapıyorsunuzdur.

Sürekli mağdur iseniz, kendinizi yeterince koruyamıyorsunuz demektir. Sınırlarınızı koyamıyor, gücünüzü başkalarına teslim ediyorsunuz demektir. Bir de böyle düşünün.

Ve sen hep haklısın, lanet olsun öbür insanlara! - Resim : 3

***

Ve insana dair ne kadar çok, büyük ve derin de olsa hayal kırıklıklarım, günün başka saati için söz veremem ama günbatımlarında yüreğimle şarkı söylerken hepsini seveceğim. Hepinizi! Orta sehpama ayaklarınızı dayamadığınız sürece geçinir gideriz.

Zalime de zulüm etmemeli ve eğer yüreğindeki şefkat hakikiyse, ondan da sevgini, merhametini esirgemezsin. Bu ne zalimi haklı çıkarır ne de onu iyi bir insan yapar ama sen onunla arandaki farkı bilir ve korursun. Bu yüzden ben ‘Yalancı Çobana’ inanmayı seçiyorum.

Ağzı süt kokan kuzular, zıpzıp oğlaklar bir kurda yem olmasın diye, her defasında inanacağım, sen de istersen beni kandır, çoban kardeş.

Haksız mıyım? Haklı olmak istemiyorum ben, mutlu olmak istiyorum.

Ve sen hep haklısın, lanet olsun öbür insanlara! - Resim : 4

Diğer Yazıları