Vali Yazıcı: Şehirde sinerji oluşturduk!

Vali Yazıcı: "Ben haftanın iki günü, iki okula giden bir valiyim. Her yerde okuma saati yapıyorum. 20 dakika öğrencilerle birlikte kitap okuyoruz. Ankara’dan beklenti içinde olmayacağız.. Bizim okulda bunu yapmak için şu kadar bütçeye ihtiyaç var, şuna ihtiyaç var lafını kabul etmiyorum. Yani kamuda hep başkalarının yapacağı şeyleri sıralamak çok sık yapılan bir durumdur.. On tane ön şart koyar onlar yapılmıyorsa yapacak bir şey yok denir kenara çekilir… Ben yaratıcılığımda hep şuna dikkat ettim. Kimseden bir şey beklemeden biz ne yapabiliriz diye bakarım.. Kendi insan gücümüzle, mütevazi bütçelerle sinerji oluşturarak büyük şeyler yapabiliriz. Çözüm oluştururken lütfen Ankara şunu yapsın diye yazmayın diyorum arkadaşlarıma… Biz ne yapabiliyoruz ona bakalım…

Şehrin en güzel binasının vilayet binası olduğuna, içeri girdiğimde anladım. Çiçekler, zeytin ağaçları ve yemyeşil bir huzur bahçesi.. Balıkesir Eğitimde Niteliği Geliştirme ve İzleme Projesi ile binlerce çocuğa ulaşmış onlarla buluşuyor ve çocuklara kitap okuyor. Hayatında hiç spor yapmamış 20 bin çocuğa spor yaptırıyor. Vali Ersin Yazıcı ile Rize’den başlayan Balıkesir’de biten sohbetimizde, şehrin vizyonunu, projelerini ve hedeflerini samimi açıklamaları ile konuştuk.

Balıkesir Eğitimde Niteliği Geliştirme ve İzleme Projesi

BENGİ.. Çok özel bir proje. Tam olarak neyi amaçladınız?

Yirmi altı yıllık mülki idare amiriyim. Her şeyin merkezinde insan var. Buradan yola çıkarak Balıkesir Eğitimde Niteliği Geliştirme ve İzleme Projesi diye adlandırdığımız BENGİ Projesi’nde çocuklarımızı geleceğe iyi hazırlamayı amaç edindik, bunun için çalışıyoruz. Çok paranız olabilir, teknolojide çağ atlamış olabilirsiniz ama yetişmiş insan yoksa ve insani değerlerle donatılmamışsa hiçbir anlamı olmaz. Gençlerimizi hayata hazırlamanın önemine inanıyorum. İkinci bir husus da gelişen teknolojiye, çağa uygun olarak çocuklarımızı iyi eğitip, değer duygularını geliştirip, kendilerine ve ülkelerine faydalı birey olarak yetiştirmeliyiz. Bunları yapabilmek için bence bir kampanyaya ihtiyaç vardı. Geçen yıl Ayvalık’ta yaptığımız bir çalıştayda şehirde eğitim ile ilgili neler yapabiliriz, bunu tartıştık, konuştuk. Dört ana başlıkta konuyu toparladık. 2016-2017 eğitim yılının ikinci yarısı itibariyle başlattık, yani 1,5 yıldır projeyi uyguluyoruz. Bu proje içinde; akademik çalışmalardan, sanattan, spora, okul aile birliği gibi bütün ayakları düşündük. Maddi imkanları kısıtlı çocuklarla daha çok temas etmeye ve onlara öncelik vermeye gayret ediyoruz. BENGİ Projesi’nde ben iki ana konuya ağırlık veriyorum. Bunlardan bir tanesi, kitap okuma alışkanlığı. Türkiye’nin kitap okuma alışkanlığını artırmak adına, daha önce Rize valiliğinde de bu çalışmayı yaptım.

‘KAMU’DA ATALETİ KALDIRACAĞIZ’

Ankara’dan beklenti içinde olmayacağız.. Bizim okulda bunu yapmak için şu kadar bütçeye ihtiyaç var, şuna ihtiyaç var lafını kabul etmiyorum. Yani kamuda hep başkalarının yapacağı şeyleri sıralamak çok sık yapılan bir durumdur.. On tane ön şart koyar onlar yapılmıyorsa yapacak bir şey yok denir kenara çekilir… Ben yaratıcılığımda hep şuna dikkat ettim. Kimseden bir şey beklemeden biz ne yapabiliriz diye bakarım.. Kendi insan gücümüzle, mütevazi bütçelerle sinerji oluşturarak büyük şeyler yapabiliriz. Çözüm oluştururken lütfen Ankara şunu yapsın diye yazmayın diyorum arkadaşlarıma… Biz ne yapabiliyoruz ona bakalım… Gittiğim her yerde bu konuda mutlak suretle bir şeyler yapmaya çalıştım. Biz büyük hedefleri olan bir milletiz. Okuma alışkanlığı konusunda şehirde sistem oturdu. Haftada her okul 2 saat okuma saati yapma zorunluluğu getirdik. İlkokuldan liseye kadar. Balıkesir’deki bütün okullarda bu uygulamamız devam ediyor.

‘SEVMEYİ VE SAYGIYI ÖĞRETMELİYİZ İNSANA’

Benim bu proje kapsamında önemsediğim ikinci konu ise değerler eğitimidir. İnsan bir takım değerlerle insan oluyor. İnsanları seviyor ve insanlara saygı duyuyor olmamız lazım. Biz diyoruz ki, kitap okuma alışkanlığının öğrencilerimize aşılanması konusunu sadece Türkçe öğretmenlerimizin üzerine bırakmayacağız, değerler eğitimini de sadece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine bırakmayalım. Matematik, Fizik, Beden Eğitimi öğretmeninin de yeri geldiğinde, konu geldiğinde dertlenmeli. Sevmeyi ve saygıyı öğretmeliyiz insana güven böyle gelir.

Önemli bir göreviniz var, size göre bir valide mutlaka olması gereken özellik nedir?

İnsanları sevmek. Gittiğim her şehri seviyorum, insanları seviyorum. Biz valiler üst yöneticiyiz bütün kurumlar bize bağlıdır. Onların hukuka uygun iş yapmasını ve onların koordinasyonlarını sağlıyoruz dolayısıyla vali o bölgeden ayrıldığında ona ait bir kaç önemli topluma dokunan değer bırakması lazım. Bizim birinci işimiz asayiş.. Bu konuda çok titizim. Asayiş yönü ile Balıkesir çok iyi durumda. Neredeyse suç yok denecek kadar az. Sakin, düzgün, olayı olmayan kentiz. İnsan kendini güvende hissetmeli, ben önce ona bakıyorum. Bir şehirde insanlar güvende olmalı. Kentin insanları valisine güvenmeli..

Haftada kaç okula gidiyorsunuz?

"Ben haftanın iki günü, iki okula giden bir valiyim. Her yerde okuma saati yapıyorum. 20 dakika öğrencilerle birlikte kitap okuyoruz. Sonra öğretmen arkadaşlar ile yarım saat kadar süren bir toplantı yapıyoruz. Ardından 1 saat kadar öğrenciler ile sohbet ediyoruz. Sohbet tamamen hayatın gerçekleri ile ilgili hayata dairdir. Ben orada çocuklar ile buluştuğumda hayata dair bir şeyler anlatıyorum. Sınıfın en az yüzde yetmiş beşi mutlaka bir kelimede olsa konuşmak zorunda. Herkesi konuşturuyorum. Şehirde, bir sinerji oluşturmak istiyoruz. Benim şehrimde tüm amirler mutlaka bir okula gitmek zorundadır.”

ADINA DİSİPLİN DEMEDEN, HAYATI DİSİPLİNE EDEN İKİ FAKTÖR…

“Sporda Yetenek 10’la Gelecek” projesini de şehrimizde hayata geçirdik. 7-13 yaş arası çocuklara zorunlu spor yaptırıyoruz. Hayatında bir kez bile hiç spor yapmamış 20 bin çocuk Balıkesir’de spor yapıyor. Bu projedeki amacımız spordaki disiplini ön plana çıkarmaktır. Bu disiplin kendi içinde bir dizi disiplinide içeriyor. Fakir aile çocuklarını bu kapsama alarak onların suç şebekelerinden ve olumsuzluklardan uzak tutmayı uzaklaştırmayı amaçladık. Öğrencilerimizi kötülüklerden korumayı amaçlıyoruz. Spor sayesinde anne babalar çocukları ile sosyal bir iletişim kurmaya başlıyor.. Bu ailede olumlu etki sağlıyor.

Balıkesir’in ekonomisi için neler söylersiniz?

2019 yılında İzmir-İstanbul otoyolunun tamamlanacak olmasıyla ve Çanakkale Köprüsünün yapılması ile şehrin cazibesi arttı. Hem Bandırma hem de merkezde yatırımcıların ciddi bir talebi var. Merkezdeki OSB’yi büyüttük. Bir o kadar da yeni yer aldık, işlemleri devam ediyor. Merkezdeki OSB’leri olduğu yerde ulaştırma bakanlığımız buraların geleceğini gördüğü için lojistik köy oluşturdu. Lojistik köyde gümrükleme işlemleri de yapılacak, buradan tüm dünyaya açılacak.

Yatırım yapmaya başladılar mı?

Büyük yatırımlar gelmeye başladı. Şişecam, Çanakkale Seramik ve Filli Boya gibi büyük yatırımcıların Balıkesir’e yatırımları oldu.. Birinci OSB’de yerimiz kalmadığı için yeni OSB’ler açıyoruz. Başka yerli yabancı yatırımcı talepleri almaya başladık. Balya’da büyükşehir belediyesi büyük bir alanı OSB olarak planlara işlendi. Bandırma bölgesinde liman kenti olduğu için büyük bir talep var. Sanayicilerin talebi var.

İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KURULDU

On yıl içinde Balıkesir sanayi üssü olacak. Edremit bölgesinde üç tane OSB kuruluyor. Ayvalık ve Burhaniye’de zeytin ve zeytinyağı ile ilgili OSB oluşturuyoruz. Edremit’te çiçekçilik ile ilgili OSB oluşturuyoruz. Dursunbey’de ormancılık ile ilgili OSB kuruyoruz. Gönen ve Bandırma’da zaten sanayi var. OSB var yerlerimiz dolmak üzere şimdi genişletmeye başladık. Bandırma’da da büyük bir endüstri bölgesi planlamalarımızda var. Tarıma dayalı sanayi zaten var daha da gelişerek büyümeye devam edeceğiz.

BOR ÜRETİMİ

Bigadiç ve Bandırma ilçesinde iki tane bor fabrikası var.. Türkiye’nin yüzde 63 Bor’u Balıkesir’den çıkıyor. Bor, sanayinin tuzu diyebiliriz. Herşeye bir miktar katılır onsuz olmaz. Ama bütün ürünlerde bir çok alanda kullanılır.

TÜRKİYE’NİN EN UCUZ ŞEHRİ

Çanakkale Köprüsü bittiğinde Avrupa’ya en yakın bölgelerden biri olacağız. Deniz ulaşımı, nakliyede en ucuz olan yoldur. Bandırma limanı en büyük limanlardan biri, oda bizim şehirde. Bursa, İstanbul, Kocaeli sanayi açısından doldu. Dolayısıyla tüm kapılar Balıkesir’e açılıyor. Coğrafya bulunduğu konumu ile Balıkesir, Türkiye’nin en ucuz şehridir.

TÜRKİYE’Yİ DOYURAN İL

Balıkesir için Türkiye’yi doyuran il diyoruz. Şehrimizde tarım ve hayvancılıkta, sütte ilk üç ya da ilk beşte yer alıyoruz. Tam bir tarım kentiyiz. Bigadiç’teki nüfusun yüzde 70’i kırsalda yaşıyor. Ciddi anlamda bölgemizde tarım ve hayvancılık yapılıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tarafından baraj ve göletler ile bölgemize büyük destekler sağladı. Sulanabilir arazilerimiz arttıkça gerçekten şöyle söyleyeyim her ürünün en kalitelisi burada yetişiyor.

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞINDA MARKA ŞEHİR

Türkiye’nin en kaliteli ve lezzeti yüksek zeytinyağı bizde diyebilirim. Zeytinyağında iddialıyız. Edremit ve Ayvalık ile Kaz Dağları’nın eteklerinde yetişen zeytinlerden elde edilen yağımızın kalitesi yüksektir. 11 milyon civarında zeytin ağacımız var. Bunun yüzde 85’i yağlık. Zeytinyağı konusunda Edremit Körfezi son derece önemli bir markadır.