Twitter ve Ekşi Sözlük mahkeme oldu!

Twitter ve Ekşi Sözlük gibi manipülatif platformlarda, son günlerde, çoğunlukla siyasi saikler ile idam mangaları kurulmaya, yargısız infazlar yapılmaya başlandı.

Bu platformalarda, mahkeme kararı olmaksızın, çoğu kez dedikodular ve söylentiler üzerine hedef gösterilen çeşitli kişiler, "katil", "tecavüzcü", "dolandırıcı" sıfatları ile damgalanıyor.

Her geçen gün yeni bir, "(a) kişisi tutuklansın" etiketi, hiçbir denetime tabi olmayan sosyal medya platformlarından Twitter'da Türkiye gündemindeki yerini alıyor.

Her gün farklı bir isim, genellikle kimliği bilinmeyen, anonim kullanıcılar tarafından ağır suçlarla itham edilirken, olay hakkında sınırlı bilgi ve delil sahibi olan sosyal medya kullanıcıları bu şahısları, yüz kızartıcı suçlamalar nedeniyle sorgusuz sualsiz linç ediyor.

"SOSYAL MEDYA MAHKEMELERİ"NE KİM DUR DİYECEK?

Twitter benzeri manipülatif sosyal medya organlarından Ekşi Sözlük'te de aynı şekilde, çoğu zaman da eşgüdüm halinde "linç" kampanyaları yürütülüyor.

Twitter'da ve Ekşi Sözlük'te adeta 'sanal mahkemeler' kurulup karşı taraf suçlu ilan edilirken savunma hakkı ayaklar altına alınıyor.

Tek taraflı olarak dile getirilen mağduriyetlerin perde arkasında aslında neler yaşandığı ise çoğu kez cevapsız kalıyor. 

Sosyal medyada kendilerini hakim-savcı yerine koyan şahıslarca linç kültürü yaygınlaştırılırken, yargının görev alanına giren konular ve mahkeme kararı gibi yasal prosedürler yok sayılıyor. 

TACİZLE MÜCADELEYLE GEÇEN 7 YIL

Yaşanan son olayda Kilis Devlet Hastanesi’nde görevli Acil Servis Pratisyen Hekim Hacer D., 7 yıldır yaşadığını iddia ettiği tacizi Twitter'dan anonim bir hesap aracılığıyla paylaştı.

19 yaşından bu yana kurtulmaya çalıştığını iddia ettiği C.C.K. tarafından tehdit edildiğini öne süren kadın, şahsın adıyla açılan etiketin altında mağduriyetini anlattı.

İDDİA MAKAMI DA SAVUNMA MAKAMI DA SÖZLÜK'TE

Söz konusu iddialar hakkındaki tartışma kısa süre sonra Ekşi Sözlük'e taşındı. Sözlük yazarları, Hacer'in mağduriyetini gündeme getirerek C.C.K.'nın ceza alması için 20 sayfadan fazla 'entry' yazdı.

Adeta sanal bir mahkemeye dönüşen sözlükte bir süre sonra savunma makamı da yerini aldı.

C.C.K. sözlükte savunma hakkını kullanmak amacıyla yeni bir başlık açarak "Hacer'i takıntı haline getirdiğini ancak hiçbir zaman öldürmekle tehdit etmediğini" öne sürdü. 

Bu garip durum üzerine adeta kendilerini "jüri" yerine koyan sosyal medya kullanıcıları ise tarafları dinlendi. Anlatınlar üzerine kimi kullanıcılar "iddia makamını" haklı görürken, kimi kullanıcılar ise "savunma makamına" hak verdi.

ŞİRKETLER DE MUAF DEĞİL: BANABİ'YE YARGISIZ İNFAZ!

Öte yandan, bahse konu sosyal medya mahkemelerinden şirketler de payına düşeni almaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yapılan yargısız infazların bir başka kurbanı Yemeksepeti iştiraki olan Banabi oldu. Banabi çalışanlarından birinin 13 yaşındaki engelli bir kıza istismarda bulunduğu iddiası sosyal medyada gündeme getirildi ve şirket çeşitli suçlamalar ile zan altında bırakıldı.

"İğrenç olayı ortaya çıkardığı için 3 çalışanını kovmakla suçlanan" şirket, yaptığı açıklamayla olayın nasıl yaşandığını kamuoyuna duyursa da sosyal medya platformlarında linç edilmekten kurtulamadı.

Şirketten yapılan açıklamada, çirkin iddia üzerine tacizle suçlanan personelin derhal işten çıkartıldığı, bu personeli ciddi şekilde darp eden 3 çalışan ile de darp olayı nedeniyle çalışmama kararı alındığı bildirildi. 

Ancak olay sosyal medyada, bazı kişiler tarafından, "Bababi 3 çalışanını tacizi ortaya çıkarttıkları için kovdu" şeklinde sunulmak istendi. 

Hukukun kendi platformunda sağlıklı şekilde işlemesine engel teşkil eden "sosyal medya mahkemeleri" konusunda Adalet Bakanlığının bir çalışma başlatıp başlatmayacağı ve bu konuda ne gibi önlemler alacağı ise merak konusu oldu.