Prof. Dr. Hacısalihoğlu: "Cumhurbaşkanı ihracat, üretim dedikçe dolar yükseliyor! Bu köpük değil de nedir?"
Habertürk'te Enine Boyuna programına katılan akademisyen-yazar Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, " Cumhurbaşkanı 'istihdam, ihracat, sıcak para değil üretmek lazım, cari açığı böyle kapatacağız' dedikçe dolar yükseliyor. Bu köpük değil de nedir?" dedi.
Habertürk TV'de yayınlanan Enine Boyuna programında bu gece ekonomik gelişmeler ele alındı. Moderatörlüğünü Hülya Hökenek'in yaptığı programa katılan akademisyen-yazar Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, "Enflasyonun 'köpüğü' alınacak mı?" konusu konuşulurken, "İyi bir ekonomi için belirsizlik olmamalı. Faiz, enflasyon, kur cenderesinden bizi çıkaracak şey üretmektir. Cumhurbaşkanı 'istihdam, ihracat, sıcak para değil üretmek lazım, cari açığı böyle kapatacağız' dedikçe dolar yükseliyor. Bu köpük değil de nedir?" dedi.
"BU CENDEREDEN BİZİ ÇIKARACAK ŞEY ÜRETİM"
Prof. Dr. Hacısalihoğlu şunları söyledi:
"Aslında bir sürecin içine girdi Türkiye. Süreç dinamik, sonlanmamış, sonçlarını merakla beklediğimiz. Çeşitli araçlarla ve özellikle yeni geliştirilen finansa dayalı enstrümanlartla sonuç almaya yönelik bir süreç. Şunu bir kere saptamamı gerekir ki bütün bunlar niçin yapılıyor ve neleri bir kez daha sınamış olduk. Ekonomi alanı çok bileşenli son derece dinamik bir alandır. Siyasi, stratejik bir alandır, güvenlik alanıdır. Bunu görmek gerekir. Piyasa araçlarına mahkum olmuş, sadece onunla yol almaya çalışan hiçbir ekonomi geleceğini belirli bir zeminde tarif edemez. Belirsizlik en kötüsüdür. Bakın hep sıkışıyoruz. Faiz, enflasyon, kur, doğal olarak fiyat artışı diyoruz. Bu cendereden bizi çıkaracak olan şey üreteceksiniz. Yani arzı ve talebi dengeleyecek şekilde ve planlı bir şekilde üreteceksiniz. Bütün bunlar uzun soluklu ama zahmetli iş. Bence bugüne kadar siyaset kurumunun çok içine girmek istemediği, daha kolay, bir seçim aralığına sığabilecek esaslı bir meydan okumayla, 'Seçim kaybetsek bile şu ülkenin geleceğini kurtaralım' diyebileceği uzun soluklu bir iş. Dolayısıyla ben Türkiye'nin yönetimindeki isimlerden şunları duyunca heyecana da kapılıyorum, başka bir çözüm yolu olmadığını da biliyorum. Ne deniyor? Sıcak para değil, milli ekonomi. İthal değil yerli üretim. Alın bu şablonu İngiltere'ye götürün 100 yıl öncesine, bugün Amerika'ya taşıyın, Fransa'da söyleyin. 'Biz bunu yapıyoruz diyecekler.
"CUMHURBAŞKANI KONUŞUYOR DOLARIN ATEŞİ YÜKSELİYOR, BU KÖPÜK DEĞİL DE NEDİR?"
"Bir köpük olduğunu kesinlikle, yaşayarak, gündelik hayatta sadece alışveriş ve pazarla sınamıyoruz. Günlük görüyoruz. Gece yarısı dolar niye yükselir, neye tepki veriyor? Çok ilginç. Cumhurbaşkanı konuşuyor, sorular soruluyor kendisine. O da cevap veriyor. Diyor ki; istihdam, ihracat, sıcak para değil üretmek lazım, cari açığı böyle kapatacağız. Dolar yukarıya doğru eğilim gösteriyor, ateşi yükseliyor. Bu köpük değil de nedir? Köpüklü kur süreci. Köpüğü baskılayan en azından onu köpürtenleri de sürekli o güvensizlik atmosferini pompalayanlar da, pozisyon alanlar da oldu. Hele bir ocağı görün neler olacak diyenler de oldu. Bunların hepsi psikolojik etki. İşte piyasanın böyle bir yanı vardır. çok müşkülpesenttir, çok kırılgandır, çok alıngandır. Piyasanın tabiri ile bunların hepsini satın alır. O açıdan bütün bunların bir dengeye oturması gerekiyordu. Bir enstrüman geliştirildi. Bunun için de daha zamana ihtiyaç var kuşkusuz ama en azından dövize yönelik o ateşi, o köpüğü bir söndürmeye yetti."
