Para mutluluk getirmiyor, kesin bilgi!

Demet Cengiz

Demet Cengiz

Para mutluluk getirir mi? Kendimi bildim bileli bu saçma tartışma bitmemiştir.

Para saadet getirir. Aç bir insana yemek alacak para verin, o kişi mutlu olur. Para ona saadet getirir.

Hasta bir insana ilaç alacak para verin, iyileşsin. Para ona saadet getirir.

Uyku tutmayan bir insana dünyaları verin, para mutluluk getirmez.

Altın dolu havuzlarda yüzün, dermansız bir hastalığınız varsa para mutluluk getirmez.

Ya hep ya hiç anlayışıyla bu tartışma bir yere varamaz ama bakın Belçika’daki Gent Üniversitesi’nden sağlık ekonomisti Prof. Dr. Lieven Annemans, dört yıl süren bir araştırmada bu soruya nasıl cevaplar bulmuş.

ÇOK KAZANAN DAHA MUTSUZ

Araştırma şu tespitlerde bulunmuş:

Belçika’da ortalama aylık gelir 1716 Euro.

Halkın beşte biri aylık 1000-1500 Euro civarında bir gelirle geçiniyor.

Aylık 2000-3000 Euro gelire sahip olanlar kendini mutlu hissediyor.

Ortalamanın altında gelire sahip olanlar kendini yeterince mutlu hissetmiyor.

Aylık geliri 4500 Euro’nun üzerinde olanlar yaşam koşullarından daha az memnun. Mutsuzluk en fazla kazanan kesimler arasında daha yaygın. Hatta çok kazananlar, az kazananlardan daha mutsuz. Çok kazananlar hem işlerinden hem de sosyal çevrelerinden memnun değiller.

Ortalamanın altındakiler fakirlikten mutsuzken, ortalamanın üstünde kazananlar da mutlu değil.

ÇOK PARA NEDEN MUTSUZ EDİYOR?

Peki çok kazananlar neden daha mutsuz?

Prof. Dr. Lieven Annemans araştırmayı yorumlarken bu sorunun cevabını da veriyor.

Maddi zenginlikten alınan haz kısa süreli.

Yüksek gelir, stres ve yalnızlığı da beraberinde getiriyor.

‘Daha fazla olsun’ dürtüsü çok kazanan kesimin kurban olmasına neden oluyor.

Doyumsuzluk yaşam kalitesini düşürüyor.

Peki, refah düzeyindeki eşitsizliğin, gelir düzeyindeki eşitsizlikten daha fazla olduğunu söylesem…

Leuven Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Dr. Frederic Vermneulen, başka üniversitelerden meslektaşlarıyla dört yıl boyunca mutluluk araştırması yapmış.

Vermneulen’in en önemli tespiti şu: En az mutsuz olanlar, yaşam koşulları en kötü olanlar değil.

Yüksek eğitimli ve vasıflı insanlar daha talepkar ve düşük vasıflı insanlara göre daha mutsuz.

Daha dışa dönükler daha mutsuz.

Vermneulen, sosyal politikalar oluşturulurken yüksek eğitimli, dışa dönük, her şeyden şikayet eden mutsuz insanlar yaratılmamasının önemini de vurguluyor. Vermneulen, bu kesimin mutsuzluğu zaten en baştan kabullendiği kanısında.

Bilmenin, zekanın mutsuzluk getirdiği fikri yeni değil. Şimdi bir de karşımıza çok kazanan, iyi eğitimli, vasıflı, dışa dönük insanların daha mutsuz olduğunu gösteren bir araştırma çıktı.

HEDEFLER MUTLULUĞA KIYIYOR

Benim anladığım ise şu: Paranın azlığı, yarattığı eksiklik duygusu ve kazanma hırsıyla mutsuz ediyor. Paranın varlığı daha fazlasını kazanma hırsına neden oluyor ve doyumsuzluk mutsuz ediyor. Bu ikinci grupta yer alan daha vasıflı ve dışa dönük insanların beklentisi fazla olduğu için mutluluk olasılıkları azalıyor. Paranın çokluğu ise uğruna yapılan fedakarlıklar sonucu yalnızlığa itiyor ve mutluluğun parayla ilgisi olmadığını gösteriyor, mutsuz ediyor.

Hepimizin en temel arzusu mutlu olmaktır. Bunu bir iş, para, kariyer isterken de arzuluyoruz; şöhret, başarı, itibar isterken de; bir aşk, ilişki, aile, yuva isterken de. Sadece bu mu? Güzel olmayı da mutlu olmak için istiyoruz. Bizi en temel yaşam arzumuzdan uzaklaştıran ise kendimize koyduğumuz güzellik, şöhret, başarı, kariyer, ilişki, zenginlik gibi hedeflerden başka da bir şey değil. Paradoksal olarak, mutluluk için önümüze yerleştirdiğimiz şartlar bizi mutluluğun kendisinden daha da uzaklaştırıyor. Sırf arzuladığımız şartlar yerine gelmediği için mutsuzuz. Belki içinde bulunduğumuz şartlarımız o kadar da kötü değildir, ne dersiniz?

 

Diğer Yazıları