Özür mü dileyecek, yeni "yalan" mı bulacak?

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür: Bu tartışma bize yeni bir siyasi aktör olmanın hiç de kolay olmadığını gösterecek.

23 Haziran'da yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri için son haftaya giriliyor.

Seçime geri sayım sürerken AK Parti'nin başkan adayı Binali Yıldırım ile CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu bugün canlı yayında karşı karşıya gelecek ve projelerini halk önünde masaya yatıracak.

Bu kritik yayına ilişkin önemli bir köşe yazısı kaleme alan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, İmamoğlu'nun canlı yayında zor anlar yaşayabileceğini belirtti.

Övür, CHP adayını en çok, HDP ile ittifak konusu ve "it" skandalının köşeye sıkıştıracağını dile getirdi.

İşte o köşe yazısı;

* Tartışmanın kritik alanları

İstanbul seçimlerinin yenilenmesi yeni tartışmalara yol açsa da demokratik gelenek açısından yeni bir sürecin de başlalangıcı olacak.

Bu gece o geleneğin ilkini izleyeceğiz.

İstanbul'u yönetmeye aday iki isim, Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu milyonların karşısına çıkacak.

Sadece yıllar sonra böyle bir tartışma olması nedeniyle değil, iki aktörün oluşturduğu siyasi hava nedeniyle de tartışma ilgiyle izlenecek.

Bu yüzden heyecan dorukta...

Bu noktaya gelinmesinde kuşkusuz en önemli aktör Binali Yıldırım. Yıldırım, ezber bozan Uğur Dündar hamlesiyle 31 Mart öncesinden devralınan siyasi havayı kendi lehine değiştirmeyi başardı.

Bu da doğal olarak karşı blokta kaygı yarattı. O kaygının nasıl bir ruh hali oluşturduğunu Dündar'a sosyal medya üzerinden gösterilen tepkilerde ve onun geri adım atmasında gördük.
Tepki sonraki süreçte de durmadı, adı geçen Fatih Portakal veya bu gece tartışmayı yönetecek gazeteci İsmail Küçükkaya bile topa tutuldu.

Benzer bir tepki dalgası CHP içinde de yaşandı. CHP'lilerin en basit tepkisi, "Bu yayın olmasaydı daha iyi olurdu" düzeyindeydi.

İşin bamteli tam da burası... Neden CHP içinden ve çevresinden böylesi bir tepki doğdu?

Öne sürülen ilk argüman, "Neden tartışmaya katılarak riske girelim" teziydi.

İkinci argümanları da kimseyi şaşırtmadı:

"Binalı Yıldırım'ı bizim seçmen televizyonda gördüğünde zaplıyor, şimdi pür dikkat izleyecek. Nasıl etkileneceğini kestiremeyiz." İşte Yıldırım'ın çıkışı bu nedenle ezber bozucuydu ama geri de çevrilmezdi. Çünkü İmamoğlu bu tartışmayı kabul etmediği tekdirde daha zorda kalacaktı. Bu yüzden mecburen kabul etti.

Bu aynı zamanda AK Parti'nin 31 Mart sonrası değişen stratejisinin de önemli bir göstergesiydi.

- CHP'lilerin asıl korkusu

Ama CHP cenahındaki tek korku bu değil, asıl korku İmamoğlu'nun bazı konularda sıkışa bileceği veya uçlara savrulabileceği ihtimali. Ne yapacağı, nasıl tepki vereceği kestirilemediği için sosyal medya trolleri bile kaygılı. En kritik alan ise Kürt meselesi ve HDP'yle seçim ittifakına ilişkin sorular. Bu konu ne kadar açılır bilemem ama İmamoğlu'nun klasik "herkesi kucaklayacağım" mesajının bu kez "pazarlık gücü" olarak meseleye bakan HDP seçmenini ikna etmeyeceği söyleniyor.

Bir CHP'li bu durumu şöyle yorumluyor:

"23 Haziran'da HDP seçmeninin önemli bir kesimi tarafsız kalabilir.

Bu da seçimin kaybedileceği anlamına gelir." Bu ihtimal, Binali Yıldırım'ın tartışmada ortaya koyacağı yaklaşımla da yakından ilişkili.

- VIP yalanı

Tartışmada elbette öncelik İstanbul ve İstanbul'un sorunları ve vizyonu olacak.

Türkiye bu konuda da ilginç bir kıyaslamaya tanık olacak. Bir yanda İstanbul'a tarihinin en büyük yatırımlarını yapan, Marmaray'dan, yeni İstanbul Havaalanı'na, tünellerinden metrolarına imza atan Binali Yıldırım, öte yanda Beylikdüzü'nde say deseniz kendisine ait tek projesi olmayan Ekrem İmamoğlu olacak.

Bu kıyaslama gelecek siyaset açısından da ders niteliğinde olacak.

Tartışmada gündeme gelmesi beklenen önemli bir konu da Ordu'da yaşanan VIP krizi olacak.

Görüntüler yayınlandığı için artık İmamoğlu'nun "basitlik" gibi yalan bir gerekçeyi öne sürmesi rezillik olur.

Bakalım, strateji uzmanları yeni bir "yalan" mı bulacaklar yoksa gerçeği kabullenip "özür" dilemeyi mi önerecekler?

Bu tartışma bize yeni bir siyasi aktör olmanın hiç de kolay olmadığını gösterecek.

 

 

 

 

 

 

 

Özür mü dileyecek, yeni "yalan" mı bulacak? ile ilgili etiketler AK Parti İstanbul Binali Yıldırım CHP HDP Ekrem İmamoğlu
GÜNÜN VİDEOSU

Hükümet, kamuda tasarruf tedbirlerinin ilk adımını attı! Törene makam aracı yerine otobüsle gittiler

Kamuda tasarrufun ilk adımı atıldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in açılışının 104'üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında katıldığı programlara, makam aracı yoğunluğunun önüne geçmek için otobüsle gitti.