Olacak merak etmeyin

Başkalarına yol açanların talihsizliği bir bakmışsın kendi önlerinin kapanmaya başlandığı hissine kapılmalarıdır.

Sevgili okuyucu benden bir süre daha derli toplu yazılar beklememenizi istirham edeceğim.

Herşeyin gittikçe dağınıklaştığı bir dünyada bu talep benim altından kalkabileceğim bir durum olmasa gerektir zaten.

Dünya son bir gayretle etrafında dönmeye güneş ısıtmaya toprak rızık yetiştirmeye elverişli oldukça bu dağınıklıktan endişe etmemekte gerek.

Bir haftadan fazladır yollardayız.Toplam bir kaç saat uykuyla geçen bu zamanın sersemliğini de üzerimizden atamamışken hele hiç anlamlı şeyler beklemeyin bizden ayrıca.

Bereket versinki olup bitenlerinde ciddiye alınır bir tarafı yok.

“Biz her şeyi zıddı ile yarattık.”diye bir yol gösterici ilkeye sahip olmasaydık belki bu eşcinsellerin uğuldamasını ciddiye alabilirdik."Herşey zıddı ile kaim" kuralı insanlığın serüveninin varlığının ve devamının gereğidir.

Bu yüzden eşcinsellik bizzat insan soyuna saldırıdır.Buzulların erimesinden,toprağın yok olmasından,atom bombasından daha tehlikeli bir haldir gidişattır.

Bunun özgürlükle insan haklarıyla gelişmişlikle medeniyetle bir ilgisi yoktur.

Belki insanileştirme anlamında bir değerlendirme söz konusu olabilir.

“İşin aslı salt insan kalma hali”ne karşı bir girişim olan bu durum neyin ifadesidir.Neden az da olsa gündemi meşgul ediyor.

İnsan aynı zamanda fıtratına aykırı bir durumda olma hali ile de imtihan vermektedir.

Hastalık ve zecri durumlar müstesna olmak üzere bu konudaki düşüncelerimizin bir kısmını ifade edelim.

İnsanı var eden ve diğer varlıklara secde etmesini emreden Allah(cc) İblisin isyanı ile karşılaşınca neler olduğunu müslümanlar bilir,gayri müslimler bilmemezlikten gelir.Bunu idrak edemeyip fıtratını şeytanın ve onun projecilerinin(uşakları)eline verenlere de ibne diyoruz.İbneler idrak edemeden yaşarlar.

Aslında işin içinde iş var..Şimdi size sayacağım eşcinselleri görünce şaşıracaksınız.Aslında belki bir kısmı biliniyor ama neden bu insanlar? sorusunun cevabı daha dikkate değer olacak sanırım.

Elton John, Rick Martin, İan MacCalen, Jodie Foster, Ellen Page,Tarkosky, Freud, Oscar Wilde,İmgiliz devlet adamı Churchılhh de var listede.gibi ünlüler

Bir çok devlet adamı, besteci ressam ve hatta din adamı sayabiliriz.Sayfayı kirletmeyelim.

Neredeyse dünyayı her türlü etkileyen insanların bir çoğu eşcinsel.

Bu batılın(şeytan)ın insanoğluna kurmuş olduğu bir tuzaktır.Bu söyledik bir projedir.

Lut kavminin hikayesi Kur’anda apaçık anlatılmıştır.

Bu anlamda insanlığı derhal bu sapkınlıktan kurtarılması gerekmektedir.Aksi halde ceza yakındır.Lut kavminin başına gelenler tekrar edecektir.

Şimdi bu listeyi gördüğünüzde dünyamızın nereye doğru götürülmeye çalışıldığını anlıyoruz değil mi?

Özellikle 1.Dünya savaşından sonra yapılanların bir ibnelik olduğu muhakkak.Elbetteki bu durum 2.Dünya savaşında mevcut eşcinseller tarafından devam ettirilmiştir.

BM ve dahi nice kuruluşlar bu yavşak ibne takımı tarafından kurulmuştur açıkça anlaşıldı değil mi?

Eskiden bu işler parayla değil diye düşünülürdü şimdi tam aksine bu işler parayla ve sırayla olmuş.

Ne yapmalıyız sorusu başka bir yazımızın konusu olsun.

Bugün yazım çok ağır kaçacağa benzer inşallah toparlarız.Biz apaçık yazmak konuşmak zorundayız.Üç beş ibneden korkacak değiliz.

Bu kontrollü darbe değerlendirmesininde dolaylı da olsa konuyla ilgisi var elbette.15 Temmuz hainliğinin başarısız olması haline şok olan dışarısının içeriye üfürdüğü bir kavramsal saptırmadan başka birşey değildir.

Başarısız darbe eşittir kontrollu darbe.Yemezler.Kontrolsuz güç,güç değilmiş demekki.

Hesaplarınız tutmadı demekki.Buna da uluslar arası siyasi ibnelik deyip geçelim.

Peki olup bitenleri nasıl değerlendireceğiz.Bu adalet yürüyüşüne ne diyeceğiz.

Şimdi başkalarının kavramları işimize gelse de bundan vazgeçeceğiz.Kendimize ait sivil toplum sivil itiraz insiyatiflerini geliştirmeliyiz.Bundan korkmamakta lazım.Bir ölçü hareketlerin ifsat ve zor kullanmaya dönüşmesi halidir.Ve umumi maslahat ayrı bir bahis olarak ele alınmalıdır.İstişare yollarının tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Sağlıklı bir kaç bünyenin bu işleri halletmesi çok kısa zaman meselesidir.Özgüvenini yitirmişler, gizli görüşmelere kendini kaptırmışlar, kulak kabartıp bekleyenlerin işi olmaktan çıkarılmalıdır bu işler.

Türkiye zor deneyimlerle olsa da küresel dünya düzenini cürmü meşhut edip bunu ilan etmiştir.

Bu tanıklık ve izhariyetin takipçisi olmaya devam etmeliyiz.