Net Libya mesajı: Türkiye sert güç unsurlarını kullanır!
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamada Libya konusunda net mesajlar verdi.
Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle;
Batı medyası 'Evlat Nöbeti'ni görmedi. Anne yüreğinin isyanıdır. Anneler evlatlarına kavuşmak için teröre karşı duruş gösteriyorlar. Yürekleriyle evlatlarına kavuşmak istiyorlar.
Cumhurbaşkanımızın Cenevre ve Malezya'ya yaptığı ziyaretler önemliydi. Türkiye tek başına dünyanın yaptığını yapmamaktadır. Dünya Akdeniz'deki ölümlere sessiz kalırken Türkiye tek başına göğüs germektedir. Ama hala Avrupa ülkelerinde 200-300 mülteciyi ülkelerine almak için referandum yapıyorlar. Avrupa'nın önemli ülkelerinin bir tanesinde belediye başkanı köprülerin altına kayalar yerleştiriliyor ki mülteciler yaşayamasın.
Malezya ziyaretinde bağımsızlık, kalkınma, kimlik, adalet ve özgürlük konularında Cumhurbaşkanımızın önemli mesajları olmuştur.
LİBYA MUTABAKATI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamaları takip ediyoruz. Mutabakat son derece önemlidir. Türkiye'yi Akdeniz'e olta atamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Libya ile imzaladığımız anlaşma ile paramparça ettik dedi. Hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hem de KKTC'nin haklarının korunacağı bir kere daha kabul edilmiştir. Birileri çıkıp orada iki tane güç var, orada güçlerden bir tanesi Hafter'in güçleri diyor. Kim meşru yönetim kabul ediliyorsa biz Türkiye olarak onunla anlaşma imzaladık. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin çıkarlarını hiçe sayarak fili durum oluşturmaya çalışanlara karşı Türkiye bir kere daha cevap vermiştir. Karşımızda bu anlaşmayı eleştirmeye çalışan devletler var. Biz ise Türkiye'nin egemenlik çıkarları açısında bu meseleye yaklaşıyoruz. Akdeniz'de geç kalındığı iddia edildi diyorlardı daha sonra çıkıp Türkiye'nin çok acele davrandığını söylüyorlar. Türkiye'nin Hafter'i desteklemesi gerektiğini BM'nin desteğini alan uluslararası mutabakatla iş tutması gerektiğini söylüyorlar. Hafter'i güçleyen devletlere bakın! Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin milli çıkarlarına bakıyoruz, hukuka uygundur. Şimdi artık bu eleştirinin bile imkansız olduğu bir alan. Çünkü eleştiri dediğiniz şey belli bir dairenin içinde yer alırsınız. Bunların siyaseti GDO'lu. Açık ve aleni şekilde Türkiye'ye karşı bir organizasyon kuruluyorsa Türkiye sert güç unsurlarını kullanması gerekiyorsa kullanır. Siz Türkiye düşmanı birisine ılımlı ve seküler diyerek destek veriyorlar.
ABD'NİN TÜRKİYE YAPTIRIMLARI
ABD yönetiminin tedbir alması gerekiyor. Müttefiklik ilişkimiz giderek kırgınlaşıyor. Müttefikler arasındaki ilişkisi birimiz hepimiz için hepimiz birimiz içindir. Yaptırım hasım devletlere karşı kullanır. Yaptırımın esası hasım devletedir.
SORU - CEVAP
CEMAL KAŞIKÇI
Kaygılarımızı haklı çıkaran bir karar oldu. Yargılama İstanbul'da yapılsın dedik. Kapalı bir yargılama süreci götürüldü. Biliyorsunuz önce 21 kişi tutuklandı ve 10 kişi serbest bırakıldı. 3 kişiye toplam 24 yıl hapis cezası verildi 5 kişiye de idam cezası verildi. Kararın gerekçesine baktığımız zaman tasarlayarak adam öldürme suçundan hüküm vermiyor anlık bir infal diyor.
Suudi Arabistan dost ve kardeş bir ülkedir. Fakat mesele şu bizim bir şey söylememiz gerekmiyor. BM'nin raporu önceden tasarlanmış bir cinayet diyor. BM tarafından hazırlanan raporu son derece önemsiyoruz, BM'deki ifadeleri karşılayan bir karar olmasını beklerdik. Kaşıkçı cinayetinin faillerini serbest bırakmaktan çok bütün dünya böyle algılıyor üstünü örtmeye çalışan bir karar olarak görülüyor.
LİBYA İLE ASKERİ ANLAŞMA
'Orada ne işimiz var, mehmetçiğimiz sınırları korusun' diyorlar. Hala diyorlar ki biz sınırda duralım. Dünyadaki bütün egemen devletlere bakın milli çıkarlarını koruyacak yerde askeri varlık koyarlar. Tabii orada olacağız, dünyanın başka yerlerinde de olacağız. Bu milli çıkarlarımızı koruma meselimiz Akdeniz'de geçmiyor mu balkanlardan geçmiyor mu? Siyasi okuryazarlık meselesi kadar siyasi coğrafya meselesi gündeme geliyor.
KANAL İSTANBUL
Hükümet yetkisini milletten alıyor milletten aldığı yetkiyle icraat gerçekleşiyor. Kanal İstanbul ticari gemiler için alternatif bir su yolu olacaktır. Ama herhangi bir şekilde Montrö anlaşmasıyla çelişen bir tarafın olduğunu söylemek doğru değil.
