Metehan Demir GSM şirketinin yöneticisine sordu

Metehan Demir

Metehan Demir

O şirketler o sözleri tutacak mı?

İstanbul’da herkesi tedirgin eden depremin ardından yüzlerce daire ciddi müdahaleyi gerektirecek kadar hasarlı. Binlerce dairede hasar var. 29 okul kısa süreli tatil edildi. Ağır hasarlı okullarla ilgilli çalışma tespiti yapılıyor. Çalışmalar devam ettikçe sayının artabileceğinden bahsediliyor.

Sinirler gergin. Acaba bu deprem büyük bir depremin artık gerçekten habercisi mi, değil mi, korkunç gerçeğe doğru hızla yol mu alıyoruz, tartışmaları endişe veriyor. Televizyonlarda, işin gerçekten itimat edilen uzmanları pek iç açıcı şeyler söylemiyorlar. Ne kadar hazır olup olmadığımız ile ilgili ortaya çıkan tablolar üzerinden sert tartışmalar yaşanıyor.

ASIL BU MESELE NE OLACAK?

Ancak işin özel sektörde de neredeyse tüm toplumu tedirgin eden ve hatta kızdıran bir başka meselesi var ki hala gündemde. Ve gerçekten de takipçisi olmamız gerekiyor.

Böylesine sıkıntılı anlarda yukarıda saydığımız koordinasyonların sağlanması, sevdiklerimize ulaşabilmemiz ve sürecin en iyi şekilde yönetilmesi için en gerekli nokta; ‘Haberleşme ve iletişim.’

SİZ?

Depremin yaşandığı gün hep beraber yaşanan kilitlenmeyi gördük. Saatlerce hatta günlerce aksaklıklar devam etti. Doğrudur aşırı yüklenme kilitlenmeye neden olabilir ama bu yaşanan herhalde oldukça abartılı ve ciddi şekilde eleştirmeyi hak eden türden oldu.

İnsanlar o gün sevdiklerine ulaşamayınca, üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getiremeyince çılgına döndü. Siz yaşasanız aynısını düşünmez miydiniz?

Bugün bir GSM şirketinde üst düzeyde yöneticilik yapmış bir isimle konuştum ve aynen şunu söyledi:

‘Bırakın altyapıyı güçlendirmeyi yıllardır doğru düzgün genelde yatırım bile yapılmıyor. Bu gidişle ileride normal günlerde bile iletişimde aksaklık olabilir. Şirketler kendini rekabete, yeni abone avına kaptırdı. İnşallah bu deprem uyarısı toparlanmaya vesile olur.’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın açıklamaları bugün bu açıdan önemliydi. Süreci başından beri samimi ve özverili bir şekilde yöneten bir isim oldu Fuat Oktay. Baktım haberleşmede yaşanan bu ciddi sıkıntıya da el atmış.

BU SÖZLER KEŞKE TUTULSA

GSM şirketlerinden herhalde ‘nedir bu rezalet’ eleştirileri üzerine brifingler almış.
Bakın neler diyor;

-Şu anda 20 milyon kişi ortalama birbirini arıyor, deprem olduğu andan sonra yaklaşık 160 milyona çıkıyor. Mevcutta bizim Türkiye'de olan üç operatörümüzün toplam kapasitesi 118 milyon kişi aynı anda haberleşiyor. Bunun 175 milyona çıkarılması için bunun ilgili operatörler arasında paylaşımını yaptık. 6 ay süre içinde bu kapasiteye ulaşacaklar. Asıl ses iletişimi; internet üzerinden yapılan iletişim. Buraya kaymamız gerekiyor bizim. Dolayısıyla bununla ilgili de üç operatörün bir araya gelerek ortak bir hat kurmaları; belki AFAD bünyesinde olacak, ücretsiz olacak. Afet anında sadece bu hattı kullanıyor olmaları... Kısmet olursa bu da bir üç aylık süre içerisinde bu hat ortak olarak bir şekilde hayata geçiriliyor olacak. 5G'ye geçildiğinde o zaman hiçbir sorunumuz kalmıyor. GSM şirketleri bu alana yatırım yapmak istiyorlar. Üç ay ve altı aylık süreler içerisinde tamamlıyor olacağız.’

Devrim niteliğinde işler bunlar. Haberleşme deprem sonrasında en hayati damardan kan akışını sağlayacak olan unsur.

Dileyelim ki; bu şirketler bu sözlerini tutsunlar. Herkes takipçisi olsun.

Türkiye’nin deprem denen bu en ciddi meselesinde milli güvenlik tehdidinde aklımızı kullanma zamanı, en azından bu konularda birlik zamanı.

Ezberleri bozma zamanı. Gelecek nesillerimiz, çocuklarımız adına...

Artık gerçekten yeter. İnsan gibi birlikte, elele ve kardeşce.... Bu güzel ülkede bunu hak etmiyor muyuz?

Sağlıcakla kalın...

Diğer Yazıları