Mesut mu Özil mi?
İnsanlığın yüz karası ırkçılık, futbol üzerinden bir kez daha dünyanın gündemine oturduğunda bu kez başrolde ‘bizden biri’ vardı. 2014 Dünya Kupası şampiyonu Almanya’nın Rusya 2018’de yaşattığı hayal kırıklığının sorumlusu ilan edilen Mesut Özil, kendisine yönelik ırkçı tepkilerin ardından milli takımı bıraktığını açıklayınca yer yerinden oynadı...
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, “Milli takımda harika işler yaptı. Büyük bir oyuncu. Kararına saygı duyuyorum” sözleri ile destek verdiği Mesut üzerinden ülkesindeki ‘ırkçılığın yükselişini’ yorumlayan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da duyduğu kaygıyı açıkça ifade etti. Yaşananların ülkesinin itibarını zedelediğini dile getiren Maas, “Almanya’daki göçmen ve Yahudilerin maruz kaldığı ırkçı saldırıların sayısının artması, ülkemiz için utanç vericidir” dedi.
Mesut’un ‘günah keçisi’ ilan edilmesinde ve ırkçı söylemlerin hedefi haline gelmesinde önemli ‘katkısı’ bulunan Alman Futbol Federasyonu Başkanı Reinhard Grindel bile birkaç gün rötarlı da olsa ‘pişmanlığını’ ifade etmek zorunda kaldı. Mesut Özil ile ilgili bazı konularda hatalı davrandığını itiraf eden Grindel, “Kişisel eleştirimin beni vurduğunu açıkça dile getiriyorum. Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çektirdikleri fotoğrafa getirdiğim eleştirinin istismar edilmesinden dolayı üzgünüm. Federasyon Başkanı ve bir insan olarak ırkçılığın kabul edilemez olduğunu açıkça söyleyebilmeliydim” değerlendirmesi ile bir anlamda ‘günah çıkartmış’ oldu.
Peki Mesut nerede yanlış yapmıştı? Ya da Almanlar… Ailesi Devrekli (Zonguldak) olan Mesut, Almanya’da doğmuş, büyümüş ‘Türk asıllı bir Alman genciydi’. Milli Takım konusunda tercih yapması gereken 2009 yılında da sessiz sedasız Alman Milli Takımı’nı tercih etmişti. Panzerlerin yarı final oynadığı 2010 Dünya Kupası’nda 7 karşılaşmada da (biri üçüncülük maçı) forma giyen Mesut, elde edilen üçüncülükte büyük pay sahibi olmuştu. O yaz İspanyol futbol devi Real Madrid’e transfer olan yıldız oyuncu, 2014 Dünya Kupası’nda Almanya dördüncü şampiyonluğuna ulaştığında başroldeki isimler arasındaydı. Panzerlerin oynadığı 7 maçta da görev alan Mesut, bir gol atmış ve bir asist yapmıştı.
Haliyle bizim ‘Devrekli Mesut’ o aralar pekala Alman’dı. Zaten o da kendisini Alman gibi hissettiğini ifade etmekte bir sakınca görmemişti!.. Ama Rusya 2018’de pembe dizi sona erdi. 14 Mayıs’ta Cenk Tosun ve İlkay Gündoğan ile birlikte Londra’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşan Mesut Özil’in fotoğrafı sosyal medyaya düştüğünde başlayan tepkiler, Dünya Kupası’ndaki performansın ardından daha da sertleşmiş ve çanlar Mesut için çalmaya başlamıştı. Nihayetinde tecrübeli oyuncu biraz da duygusal bir açıklama ile Alman Milli Takımı’nı bıraktığını açıkladı.
Irkçılık karşıtı yeni bir hareketin lideri haline getirilen Mesut Özil’i nasıl değerlendirmek gerektiğine gelince… Rusya’daki fiyaskonun ardından Mesut bir sonraki büyük organizasyonda (EURO 2020) milli takımda olur muydu? Bu ciddi bir soru işareti. Biz ona ‘Mesut’ diyoruz, Almanlar ise ‘Özil’… Daha önce Özil olmayı tercih eden ve kendini öyle hissettiğini dile getiren yıldız oyuncu ne kadar Mesut'tu? Kendisini Alman gibi hissediyor bile olsa son dönemde yakınlaşmaya çalıştığı ‘anavatanı’ Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile fotoğraf çektirmesinde Almanya’yı rencide edecek ne vardı? Almanya Mesut’un da katkıları ile Dünya Kupası’nı bir kez daha kazansa yine aynı tepkiler ile karşı karşıya kalır mıydı? Bence Mesut hakkında nihai bir karara varmadan önce bu soruların yanıtları üzerinde de düşünmek lazım…