"Külliye'yle ilgili psikolojik bir sorunum yok!"

CHP tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Tunç Soyer, “Benim Külliye’ye gidip gitmemek gibi psikolojik bir sorunum yok. Gerekirse tabii ki giderim." dedi.

CHP tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Tunç Soyer, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün sorularını yanıtladı.

Soyer, Özkök'ün "Radikal muhalifleri en gıcık edecek soruyu sorayım. Külliye'ye gidecek misiniz mesela?" sorusunu, "Benim Külliye'ye gidip gitmemek gibi psikolojik bir sorunum yok. Gerekirse tabii ki giderim. Mesela Buca metrosu planı. Her şeyi hazır. Bir tek imzaya kalmış ama 6 ay geçtiği halde imza atılmıyor. Bu planın imzalanması ve uygulamaya başlaması için Külliye'ye giderim. Orada ülkenin Cumhurbaşkanı oturuyor. İmzalaması için elimden geleni yaparım" diye yanıtladı.

Ertuğrul Özkök, "Tunç Soyer: En büyük rüyam Koç'un merkezini İzmir'e taşıtmak" başlığıyla yayımlanan yazısında Soyer ile gerçekleştirdiği sohbeti okurlarına aktardı.

 Özkök'ün soruları ve Soyer'in yanıtlarından öne çıkanlar şöyle:

'BENİM ‘KANAL İSTANBUL' GİBİ MEGA PROJEM YOK'

- Bütün adaylar mega proje açıklıyor. Sizinki ne?

Şu mega proje tutkusunu bir de vatandaşa sorsak. Bakın önümde Metropoll şirketinin yaptığı 2019 Şubat tarihli bir araştırma var. Bütün Türkiye'de vatandaşa sormuşlar: ‘Şehirlerde mega projeler mi, yoksa halka dokunan projelere mi ihtiyaç var?' Vatandaşın yüzde 85'i halka dokunan projeler diyor. Yani bana ‘Senin Kanal İstanbul projen ne' diye soruyorsanız cevabım şu: Benim Kanal İstanbul projem yok.

- Sizin halka dokunan projeniz nedir öyleyse?

Benim İzmir'le ilgili iki temel projem var. Birincisi refahı adil paylaştırmak. İkincisi de refahı arttırmak, büyütmek. Bu ikisinin de anahtarı demokrasiden geçiyor. Kardeşlik ve barış olmadan adalet ve kalkınma olmaz. Kardeşlik ve barış olmadan demokrasi olmaz. Demokrasi olmadan adalet ve kalkınma olmaz.

'İDDİA EDİYORUM BAŞI ÖRTÜLÜ KADININ EN RAHAT YAŞADIĞI ŞEHİR İZMİR'

- Ama bazen ben de ‘İzmir hayat tarzını radikal bir ideoloji haline getirdi' eleştirisini yapıyorum.

İzmir'in adeta DNA'sına, sosyal genine dönüşmüş bir hayat kültürü var. Bu da liman kenti olmasından kaynaklanan bir özelliği. Yüzlerce yıl boyunca her taraftan gelen insanların kaynaştığı, birlikte yaşadığı ve birlikte yaşamayı öğrendiği bir yer. Dinini, etnik aidiyetini, inancını sormadan, bilmeden asırlarca birlikte yaşamış bu insanlar. Birlikte büyümüşler ve büyürken de şunu öğrenmişler. Birlikte yaşamak için paylaşmak lazım.

- Buna dindar insanlar, başı örtülü kadınlar da dahil mi?

Bakın size kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Konak-Karşıyaka vapurunda gidiyordum. Karşımda başı örtülü bir hanım oturuyordu. Laf lafı açtık sohbet ettik biraz. Şunu söyledi: ‘Ben İstanbul'da da yaşadım ama başörtümle İzmir kadar rahat hareket edebildiğim başka hiçbir şehir yok.'

'İZMİR'E MUAZZAM BİR HIDRELLEZ FESTİVALİ'

— Ben bir İzmirli olarak İzmir'i çok ışıksız bir şehir olarak görüyorum. Yılbaşı gelince Arap şehirleri bile cıvıl cıvıl oluyor, İzmir ise sönük.

Çok doğru söylüyorsunuz. En büyük hedeflerimden bu şehri ışıl ışıl, neşeli bir şehir haline getirmek olacak. Burada açıklıyorum. Muazzam bir hıdrellez festivali yapacağız. Mahallelerimize kadar inen bir festival olacak bu. Ama öyle böyle değil. İzmir'de yer yerinden oynayacak. Fuar yılın 363 günü yaşayacak. Çok renk, çok ses, çok nefes… Neşemizin kaynağı bu olacak.

'ŞİMDİ CEO ÇALIŞMAYA GELECEK'

"Benim çok büyük bir rüyam var. Bu rüya Koç Holding'in genel merkezini İzmir'e taşıtmak. Tabii Koç Holding bir sembol, Eczacıbaşı zaten İzmirliydi İzmir'e dönecek. Vodafone, Turkcell, Sabancı, aklınıza ne gelirse o şirketlerin yönetim merkezlerini İzmir'e taşıtacak bir şehir hayal ediyorum ben. Bu öyle bir ütopya falan değil. Bu olay 20'nci yüzyılın başında Amerika'da olmuş. Birçok şirket yönetim merkezlerini New York'tan başka şehirlere taşımış. Starbucks'ın, Boeing'in, Coca-Cola'nın merkezleri New York dışındaysa, Türkiye'nin büyük şirketlerininki neden İzmir'de olmasın?

Bir CEO düşün. Çocuğunun en iyi okulu burada. Sağlık hizmetleri dünya çapında. Hafta sonu ofisinden çıktıktan sonra Çeşme arabayla 45 dakika, Bodrum 2.5 saat. Bir gastronomi merkezi. Bugüne kadar İzmirli genç çalışmak için İstanbul'a gidiyordu, şimdi İstanbullu CEO çalışmak için İzmir'e gelecek. Ayrıca Türkiye'nin Silikon ve startup nabzı burada, bu şehirde atacak."

"Külliye'yle ilgili psikolojik bir sorunum yok!" ile ilgili etiketler İzmir CHP Tunç Soyer
GÜNÜN VİDEOSU

Hükümet, kamuda tasarruf tedbirlerinin ilk adımını attı! Törene makam aracı yerine otobüsle gittiler

Kamuda tasarrufun ilk adımı atıldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in açılışının 104'üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında katıldığı programlara, makam aracı yoğunluğunun önüne geçmek için otobüsle gitti.