Kovid-19 korkusu gebelik takiplerini vurdu!

Anne adayları gebelik takiplerini öteliyor, anne-bebek sağlığı tehlikeye giriyor.  Özellikle anne adaylarının gebelik takiplerinin düzenli olarak yapılması gerektiğini belirten Perinatoloji ve Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Gebelik takibinde anne adaylarımızdan bazı haftalarda özellikle detaylı ultrason isteriz. Bu ultrason rutin ultrasonlardan farklı olarak bebeğin damarlarındaki kan akışının takibinin dahi detaylı olarak yapılabildiği ve var olan ya da olabilecek sağlık sorunlarının önceden belirlenebildiği süreçlerdir. Ancak maalesef görüyoruz ki anne adaylarımız salgın nedeniyle takiplerini erteliyor ya da hiç gelmiyor. Bu da hastalıklara müdahale şansımızı azaltarak anne-bebek sağlığını ciddi anlamda tehlikeye sokuyor” uyarısında bulundu.

KOVİD-19 KORKUSU GEBELİK TAKİPLERİNİN ÖNÜNE GEÇTİ

Kovid-19 insanların hastane ve hastalık alışkanlıklarını da değiştirdi. Pek çok insan koronavirüs bulaşma korkusu nedeniyle hastaneye gitmiyor, üstelik durum öyle ciddi bir boyuta ulaştı ki var olan sağlık sorunları da görmezden geliniyor. Benzer bir süreç gebelik takiplerinde de yaşanıyor. Anne adaylarının her daim dört gözle beklediği gebelik kontrollerinde son bir yılda yaşanan ertelemelerin vardığı ciddi boyuta dikkat çeken Acıbadem Altunizade Hastanesi Perinatoloji ve Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Maalesef anne adaylarımız hastalık bulaşma korkusunu en üst düzeyde yaşıyorlar ve bu korku bizim gebelik takibinde çok önemli adımlar olarak belirlediğimiz detaylı ultrason kontrollerini aksatmaya başladı. Biz bu kontroller sırasında sadece bebeği görmüyoruz. Bebeğin A’dan Z’ye check-up’ını gerçekleştiriyoruz. Bu ne demek? Bu bebeğinizin var olan ya da olabilecek sağlık sorunlarını önceden tespit edebiliyoruz demek. Ancak anne adayları bu kontrollere gelmediğinde ya da aksattığında maalesef çok geç kalabiliyoruz” diye konuştu.

AKSATTIĞINIZ BIR KONTROL BEBEĞINIZIN YA DA SIZIN HAYATINIZA MALOLABILIR!

Anne adayları hamilelikleri süresince her ay yapılan rutin kontrolleri dört gözle bekliyor. Her kontrolde bebeğinin yüzünü görmek, kalp atışını dinlemek ayrı bir heyecan veriyor. Ancak bu kontrollerin yaşanan heyecanın ötesinde anne karnındaki bebeklerin sağlık durumundan bizi haberdar eden önemli adımlar olduğunu belirten Perinatoloji ve Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Özellikle detaylı ultrason dönemlerimiz vardır ve belirlenmiştir. 11 -14.gebelik haftaları arasında baktığımız parametreler ayrıdır, 18-23.haftalarda baktığımız parametreler ve karşılaştırmalarımız ayrıdır. Bu bilgiler sayesinde bebeklerin taşıyabilecekleri hastalık risklerinin yanı sıra hayati organlarını, damarlarını, o damarlardan geçen kan miktarını dahi detaylıca analiz edebiliyoruz” dedi.

Anne adaylarının bu ultrasonlardan birine gelmediği ya da geciktirdiği takdirde bebekteki sağlık sorununun anlaşılmadığına ve teşhis konulamadığına dikkat çeken Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Örneğin; 11-14.haftada bebeğinin detaylı ultrasonunu yaptırmamış bir anne adayımızın bebeğinin kafa kemiğinin olmadığını ve beyin dokusunun yok olduğunu ancak 20.haftada fark edebildik ki bu çok geç bir tanı. Eski yıllarda bu tanıyı 5.ayda koyabilirken şimdi 11.haftada belirleyip hızlıca müdahale edebiliyoruz. Bu durumda bebeğin yaşamından söz etmek zaten mümkün olmadığı için annenin sağlığı açısından gebeliğin sonlandırılması gerekmekte. Aksi halde annenin yaşamı da tehlikeye giriyor” diye konuştu.

DETAYLI ULTRASONLARDA NELERE BAKILIYOR?

Gebelikte hastalıkların belirlenmesine yönelik oluşturulan takvim çerçevesinde kan testlerinin ve kontrol dönemlerinin belirlendiğine dikkat çeken Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Burada anne adayımızın taşıdığı sağlık risklerine göre kontrollerimizi sıklaştırabiliyoruz. Örneğin anne adayımızda tiroid bezi bozukluğu var ise bunu erken dönemde kan testi ile teşhis ediyoruz ve bebeğin zihinsel gelişimini erken dönemde tedaviyi planlayarak koruyoruz. Anemiyi de anne karnında tespit edip yine anne karnında müdahale ederek bebeğe giden oksijen oranını dengeliyoruz. Tüm bunlarda istediğimiz bir şey değil geç kalmak. O yüzden anne adaylarımızın düzenli takiplerini yaptırmaları hayati önem taşıyor” dedi.

11-14. HAFTA ULTRASONU ÇOK ÖNEMLİ!

Perinatolojik inceleme açısından 11-14.haftanın oldukça önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Ense kalınlığı, burun kemiğine özellikle dikkat ediyoruz. Ense kalınlığı dediğimiz parametre 3 mm’nin üzerinde ise ilk başta down sendromu akla gelir ancak başka birçok sendromda da ense kalınlaşabilir. Burun kemiğinin olmaması ya da tam görünmemesi istediğimiz bir şey değildir. Down sendromu ile bağdaşabildiği gibi kemik displazilerini de haber verebilir. Bunun yanı sıra kafa kemiklerinin bu haftalarda kapanması, beynin sağ ve sol olarak ikiye ayrılmış olması, göz kürelerinin oluşması, damağın kapanması ve normalde dışarda olan bağırsakların karnın içine girip göbeğin kapanmış olması gerekmektedir. Sırt kemiklerini, dizilimini, mesaneyi 11-14.hafta ultrasonunda görür, değerlendiririz. Ek olarak bu muayenede anne rahim damarlarının muayenesi ile gebelik zehirlenme riski olup olmadığı veya bebekte gelişime geriliği olup olmayacağı konusunda bilgi sahibi olabiliyoruz.” diye konuştu.

18-23. HAFTA ULTRASONU ERKEN TANININ YANI SIRA MÜDAHALE ŞANSI DA VERIYOR

11-14. hafta ultrasonu normal olan bebeklerin ikinci detaylı ultrasonu gebeliğin 18-23. Haftaları arasında yapıldığını belirten Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Gebeliğin 18. haftasından sonra bebeğin hemen hemen bütün organlarının gelişimi ultrasonla görülür hale gelmektedir. Yani artık kalp, beyin ve diğer yapılar net bir şekilde görülebilir. Bu muayenede görülebilecek bazı anormallikler durumunda, doğum sonrası erken müdahalenin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Örneğin anne karnında kalp ana damarlarının ters ya da dar olduğu tespit edilen bebekler, doğum sonrası erken müdahale ile hayati tehlikeyi atlatabilmektedir” dedi.

BEBEKLER ERKEN TEŞHİSLE ANNE KARNINDA SAĞLIĞINA KAVUŞUYOR

Detaylı ultrason sayesinde bebeklerin sağlık sorunları anne karnında teşhis edilebildiği gibi anne karnında da tedavi edilebiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Perinatoloji ve Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Örneğin bebeğin akciğerlerinde sıvı birikmesi olabilir, bu sıvıyı anne karnındayken bebekten çekebiliyoruz, ikiz gebeliklerde yaşadığımız durumdur ikizden ikize kan transfüzyonu. Damarların ortak olması nedeniyle bir bebek sürekli diğerine kan verir, diğeri de kan alır. Bu gelişimlerini sekteye uğratır. Lazerle bebeklerin damarlarını anne karnındayken ayırabiliyoruz. Anne karnında müdahale edemediğimiz durumlarda ise erken teşhis bize doğumun ilk dakikalarında müdahale şansı veriyor. Bebeğin kalp sorunları var ise doğuma pediyatrik kardiyoloji uzmanı ile gireriz. Bebeğin doğar doğmaz EKG’si çekilir ve tedavi hemen düzenlenir. Aksi halde bebeğin sağlık sorunlarını bilemediğimiz için biz teşhisi koyana kadar çok geç kalmış ve bebeği kaybetmiş olabiliriz” uyarısında bulundu.

KORONAVİRÜSÜN YENİDOĞAN BEBEĞE OLUMSUZLUĞU YOK

Son yapılan araştırmalarda Kovid-19 virüsünün bebek üzerine ya da doğum şekline yönelik herhangi bir olumsuz etkisinin saptanmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Oktay Kaymak, “Anne adaylarımıza tek tavsiyem kontrollerini aksatmamaları yönünde olacaktır. Zira hastaneler bindiğiniz toplu ulaşım araçlarından ya da kısa bir alıveriş yapıp çıktığınız AVM’lerden çok daha güvenli ve korunaklıdır” uyarısında bulundu.