Kılıçdaroğlu'na o cümleyi kim söyletti?

Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Ekim ayı başında yaptığı ABD ziyaretinden sonra şimdi de İngiltere ziyareti ile gündemde. Geçmişte “tefecilerin” merkezi olarak tanımladığı Londra’ya “Temiz para bulmaya” gittiğini açıkladı. Dünyanın en karanlık sömürgeci geçmişi olan ülkelerin başında olan ve geçen yüzyılda da emperyalist politikalarla sömürü çarkını döndürmeye devam eden İngiltere’nin parasının ne kadar temiz olduğunu siz okuyucuların takdirine bırakıyorum.

Ancak sanki birileri Kılıçdaroğlu’na büyük mü büyük bir tuzak kuruyor gibi.

ABD ziyaretinde hazırlanan program, dar bir çevre dışında parti yöneticilerinin bile bilmediği ziyaretler, 8 saatlik kayıp zaman, dönüşte yaptığı ve kabul edilmesi mümkün olmayan açıklamalar vs. derken Kemal Kılıçdaroğlu siyasi kariyerine hiç de olumlu olmayan notlar ekledi.

Yakın zamanda kulağıma gelen bir dedikodu ise bu düşüncelerimi pekiştirir nitelikte.

Washington gezisinde Johns Hopkins Üniversitesi öğrencileri ile buluşmasında sarfettiği “Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yer almalıyız” açıklaması çok garip kaçmıştı. Öyle ya, Türkiye’nin, savaşın tarafı gibi davranan Avrupa’daki ciddi kesimlerce bile takdirle karşılanan Ukrayna ve Rusya ile iletişim politikasından vazgeçmemizi söylüyordu.

Kulağıma gelen dedikoduya göre, bu sözler Kılıçdaroğlu’nun konuşma metninde yer almıyordu.

Peki Kılıçdaroğlu bunu neden söyledi?

İddiaya göre, dış politika danışmanı Çeviköz ekibi bu konuşmaya müdahale etti ve Kılıçdaroğlu’na bu açıklamayı yaptırdı.

İddia doğruysa, bu kadar hayati bir konuda bile belirlenen konuşmaya sadık kalamayan bir Cumhurbaşkanı aday adayı ile karşı karşıya kalacağız.

Bu da muhalefetin milli ve yerli zengin politika üretimini sonuna kadar savunan bizleri doğal olarak tedirgin ediyor.

***

ABD, ZELENSKİ’Yİ YALNIZ MI BIRAKIYOR?

Son haber Washington Post’tan geldi.

Gazete, kaynaklarına dayandırdığı haberde, Biden yönetiminin Zelenski’yi “Rusya/Putin ile müzakerelere kapıyı kapatmaması” yönünde uyardığını yazdı. Gerekçe, savaşın yıllarca süreceği endişesi taşıyan seçmenlere sahip (Avrupa) ülkelerinin Kiev yönetimine desteğini sürdürebilmesini sağlamak.

T24’ten Akdoğan Özkan’ın aktardığı gibi olayın Türkçesi, sokaklara inip ekonomilerini durgunluğa sokan ve berbat bir kara kış koşullarını ülkeleri için bir gerçeklik haline getiren savaş destekçisi hükümetlerini protesto eden Avrupalılar, Zelenski’yi arada Ruslarla diyalog içinde görsün ve desinler ki, “hah, görüşmeler başladı, bu savaş yakında biter. Biz evlerimize girelim artık. Hükümetimizin itibarını yok yere daha fazla zedelemeyelim!” (Bkz. https://t24.com.tr/yazarlar/akdogan-ozkan/kara-kis-oncesi-ab-de-ilk-catlak-hollanda,37368 )

ABD neden böyle bir söyleme girdi peki?

Müttefik yönetimlerini zor durumda bırakmamak için mi?

Yoksa uyguladığı politikanın Avrupa’da artık geçerliliğini yitirdiğini gördüğü için mi?

İkincisi daha mantıklı geliyor.

Çünkü Avrupa, uzun süredir Rusya’ya yaptırımların zararını görüyor. Savaşı körükleyip, Ukraynalıları da cepheye sürüp Rusya ile gerilimden faydalandı. Silah satışını artırdı, NATO’nun Türkiye hariç diğer ülkelerini arkasında topladı. Ancak kış geldi. Enerji krizi başlangıçta sanayileri vurdu, ancak şimdilerde her bir evi vuracak. Avrupa ülkelerinin toplumları, ABD kışkırtmalarından gördükleri zararın da farkında. Hollanda ve Belçika Rusya ile ticaretlerini artırdı. Son olarak Hollanda, Rusya’ya uyguladığı yaptırımların önemli bir kısmını kaldırdı. Yani ABD aslında kendi karizmasının çizilmesini engellemeye çalışıyor.

***

ÇİN HAMBURG LİMANINA GİRİŞ YAPTI

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, pandemi başlangıcından itibaren Çin’i resmi olarak ziyaret eden ilk G7 ülkesi lideri oldu. Scholz, Pekin’e yanında Adidas, Deutsche Bank, Siemens, BioNTech ve Volkswagen gibi dev Alman şirketlerinin üst düzey yöneticilerini de alarak gitti.

Dün Sabah gazetesindeki köşesinde Bercan Tutar’ın da belirttiği gibi, ziyaret bir anda Washington ve Almanya içindeki Atlantikçileri panikletti. ABD’nin Çin ile ekonomi savaşı yürüttüğü ve buna göre de askeri konuşlanma yaptığı bir dönemde yapılan ziyaret, Atlantik cephesini çok kızdırdı.

Scholz, ayrılmak yerine, kendi hükümetinin muhalefetine rağmen Çinli nakliye şirketi Cosco'nun Hamburg'un konteyner limanının bazı bölümlerinde azınlık hissesi (yüzde 24,9) almasına izin verdi. Anlaşmaya karşı çıkan küçük bir koalisyon ortağı olan Yeşiller partisinin üyeleri, özel olarak, şansölyenin yalnızca ev sahibi Xi Jinping'e bir hediye olarak bu potansiyel olarak riskli kritik altyapı satışını kabul ettiğini savunuyor.

Almanya’nın Atlantikçi stratejistlerine göre, Scholz’un dikkat etmesi gereken başlıklar şu şekilde sıralanmış (Bkz. https://dgap.org/en/research/publications/scholz-must-send-clear-message-his-visit-beijing ):

- Rusya'ya karşı yaptırımların önemi konusunda sağlam bir çizgi izlemesi gerekiyor. Scholz, Xi ile tanıştığında, herhangi bir pozisyon değişikliğinin jeopolitik gerilimlerin tırmanmasına yol açacağı konusunda net olmalı.

- Alman şirketleri, işçileri ve tüketiciler Çin ile ticarete bağımlıyken, Pekin'den gelen devasa devlet sübvansiyonları, eşit şartları bozuyor. Çin, teknoloji transferini giderek pazara erişim için bir koşul haline getiriyor ve son zamanlarda Litvanya'ya karşı yaptığı gibi ticareti bir siyasi zorlama aracı olarak kullanıyor. Scholz, Almanya'nın bu konularda sert ve birleşik bir AB tutumuna öncülük edeceğini açıkça belirtmelidir.

- Alman şirketleri Çin ile ticarete devam edebilir, ancak kritik bağımlılıklar azaltılmalıdır. Bu, jeopolitik çatışma durumunda kârlardan fedâkarlık etmek anlamına gelebilir.

Bu kadar tedirginliğe ve uyarıya(!) rağmen Scholz’un ziyareti Çin ile Almanya ilişkilerine ciddi bir etki yapacak.

Bunun nedenlerinden biri, yukarıda da aktardığımız üzere Hamburg Limanı’nda Çin’in devlet şirketi COSCO’ya yüzde 24,9’luk bir hisse devrinin kesinleşmesi. Bu anlaşma ile Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesi bir mevzi daha kazanmış oldu. Yani Washington her türlü engellemeye rağmen, bu projenin önüne geçemiyor.

Bölgemizdeki birçok hamlenin önüne geçemediği gibi…

Diğer Yazıları