Kıbrıs'ta esir düşen 11 gazeteciyi kurtaran şarkı!
Puslu bir temmuz sabahıydı. Güneş henüz yükselmemişti. Girne yakınlarındaki Pladini Plajı’nın karanlık sularında 20 SAT ve 10 SAS komandosu sahile doğru yüzüyordu. Görev tamamlanmış, komandolar plaja çıkıp çevreyi kontrol altına aldıktan destroyerlere gereken işareti vermişlerdi.
Genelkurmay’ın hazırladığı plan işte o anda devreye girmiş, tarihe Kıbrıs Barış Harekatı olarak geçen operasyon başlamıştı. Takvimler 20 Temmuz 1974 sabahını gösteriyordu. Harekat boyunca telsizlerden yankılanan bir şarkı, Türk askerinin moral kaynağı olmuştu... “Havasına suyuna, taşına toprağına, bin can feda bir tek dostuma...” diye başlayan şarkı ‘Memleketim’di.
O günlerde TRT o kadar sık çalıyordu ki, adeta milli marş haline gelmişti. Savaşın ikinci haftasında ilginç bir olay yaşandı. Harekatı takip etmek için Kıbrıs’a giden ve aralarında Mete Akyol, Ergin Konuksever gibi isimlerin de bulunduğu 12 Türk gazeteci EOKA tarafından esir alındı. EOKA, Yunanistan’ın Kıbrıs’ta kurduğu silahlı, acımasız bir örgüttü.
Türk gazeteciler bir türlü dertlerini anlatamıyorlardı. Sonunda muhafızların komutanı bir emir vererek gazetecilerin yüzlerini duvara döndürdü. Askerler silahlarını kaldırdılar... Kurşuna dizilmek üzereydiler. İşte o anda Mete Akyol, “Havasına suyuna, taşına toprağına” diye bağırarak ‘Memleketim’i söylemeye başladı. Diğerleri de ona eşlik etti. Kıbrıs’taki tutsak gazeteciler yeri göğü inleterek şarkıyı söylüyordu. EOKA militanları şaşkına dönmüştü. Komutanları öfke ile haykırırken bir cip yaklaştı yanlarına. Genç bir Yunan yüzbaşı durumu görmüş müdahale etmeye gelmişti. “Türk esirleri hemen bana teslim edeceksiniz” diye emretti. Adı Takis Çagaris’ti. Kısa süre sonra Yüzbaşı Takis ve Türk gazeteciler Girne’de bir kır kahvesinde çaylarını yudumluyorlardı. Genç yüzbaşı onlardan özür diledi ve “O şarkıyı duymasaydım geçip gidecektim” dedi. Mete Akyol 37 yıl sonra Emekli General Takis Çagaris’i Ankara’da ağırlayacak ve o günü yad edeceklerdi. Sözlerini Fikret Şeneş’in yazdığı şarkı Ayten Alpman’ı o yılların en ünlü sanatçısı yapmıştı. Bugün, Alpman'ın aramızdan ayrılışının altıncı sene-i devriyesi. Ruh şad, mekanı cennet olsun...