Kandil operasyonu... Bir durun ve düşünün!

Mete Yarar: "Kandil'e niye bu dönemde gidiyoruz?" diye soranlara cevabım; "Ne zaman gitmemizi istersiniz?" şeklinde olacak!

Mete Yarar
Mete Yarar

Kandil'e operasyon gündeme geldiğinden beri, yapılan garip yorumları takip eder oldum.

Sanırsınız ki; Türkiye seçim kazanmak için, olmayan bir soruna müdahale ediyor.

Konuşulanlara bakıyorum, yok efendim, "Onaltı seneden beri durdular da, Kandil'e gitmek için tam seçim dönemini mi buldular?" diye soranlar oluyor!

İsterseniz öncelikle, terörle mücadelenin bir devlet politikası olduğunu unutmadan cevap vereyim...

1984'den beri terörle mücadelede öne sürülen istekler ve teklifler neydi bir hatırlayalım;

* Teröristlerle profesyonel personel mücadele etsin.

Bugün ister Türkiye içinde olsun, isterse sınır ötesinde olsun kullanılan bütün personel profesyonel ekiplerden oluşuyor.

* Terörle mücadelede insan katkısını azaltacak teknolojik ekipmanlara geçelim.

Bugün bu seviye iki ordu hariç diğer bütün orduları geçecek noktaya gelmiştir.

* Terörle mücadeleyi sınır içinde yapmak yerine sınır ötesine geçilsin.

Bugün Türkiye Kıbrıs harekatından dört kat daha büyük bir alanda sınır ötesi operasyonları sürdürüyor.

* Terörist elebaşları ne zaman yakalanacak! Hep maşalara ulaşılıyor.

Yaklaşık birkaç yıldan beri arananlar listesine girenlerin bir çoğu etkisiz hale getirildi. Bazı listeler iki kez değiştirildi.

* MİT neden dış operasyon yapmaz? İstihbarat zafiyeti nasıl giderilecek.

15 Temmuz sonrasında Türkiye'nin yurt dışında yaptığı operasyonlarda MİT'in katkısı yadsınamaz. Geldiği teknolojik imkanlar ile yurt içinde birçok operasyonu önleyici müdahale kapsamında başarılı bir şekilde icra etmiştir.

* Sınırlarımızdaki güvenlik sorunları nasıl aşılacak?

Bu bence bugüne kadar yapılan en önemli yatırımlar ile aşılmaya çalışılmaktadır. Sınırın fiziki güvenliği hem teknoloji hem de fiziki engeller kullanılarak oldukça artırılmıştır. Bu yadsınamaz bir gerçektir.

* Karakollarımız baraka sisteminden ne zaman kurtarılacak?

Sınırın en zor bölümlerine bile kalekollar yapılarak karakol saldırıları neredeyse sıfır seviyesine indirilmiştir. Ülke gündeminden karakol saldırıları çıkarılmıştır.

* Askerlerimizin kullandığı silah ve teçhizatlarla ilgili çalışma yapılmayacak mı? Hala G-3 kullanıyoruz.

Türkiye terörle mücadelede kullandığı bütün ekipmanları (birkaç kalem hariç) milli sıfatlı ekipmanlar ile değiştirmiştir.

* Terörle mücadelenin en önemli unsuru olan kaçakçılıkla mücadele neden önemsenmemektedir?

Son yıllarda bölgede yapılan operasyonların bir kısmı narko-terör kapsamında icra edilmiştir. Yakalanan uyuşturucu miktarı rekor seviyesindedir.

* Irak sınırında hudut hattında değişiklik yapılması düşünülmüyor mu?

Önce Irak sınırında Türkiye içinde bulunan bölgeler teröristlerden temizlenmiş ardından sınır ötesine yaklaşık 11 üs kurularak sınır sınır ötesinden korunmaya başlamıştır.

* Askerlerimiz ne zaman mayın saldırılarına karşı tam koruma sağlayacak araçlarla donatılacak?

Bugün operasyon yapılan bölgelerde hiçbir güvenlik personeli mayına dayanıklı olmayan bir araç ile göreve gitmemektedir. Alınan araç sayısı iki bini geçmiştir.

* Terörle mücadelede ve savunma sanayisinde dışa bağımlılıktan ne zaman kurtulacağız?

Son Afrin operasyonunda kara unsurların kullandığı mühimmatta % 92 hava unsurlarının kullandığında ise yerlilik oranı % 95 dir.

* Terörle mücadelede kendi özgün tasarımlarımızı ne zaman kullanmaya başlayacağız?

Son yıllarda savunma sanayisine özel sektörün katkısı artmasıyla beraber bu özgün tasarımlar terörle mücadelede kullanılmaya başlanmıştır. 100'ü aşkın projeye aktarılan para 60 milyar dolardır.

* Bölge halkına refah için bölgesel kaynak aktarılmayacak mı?

Bölgede güvenlik sorunu aşıldıkça yatırım talepleri artmaya başlamıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan 23 il için yatırım talebinin miktarı 83 milyar TL'dir. Buna ilaveten yalnızca geçen sene devlet 8 milyarlık bölgeye yatırım yapmıştır.

* Terörle mücadelede yurt içinde İçişleri Bakanlığın, yurt dışında ise TSK'ya ne zaman bırakılacak?

Bugün tam da bu tablo gerçekleşmektedir. Jandarma teşkilatının İçişleri'ne bağlanması ile terörle mücadelede yurt içinde ağırlıklı olarak İçişleri, yurt dışında ise TSK kullanılmaktadır.

***

Devletlerin beka sorunu yalnızca hükümetlere endeksli değildir. Belli bir plan dahilinde bu sorunlar aşılmaya çalışılır. Hükümetler gösterdikleri performans ile bu sorunu aşmada daha fazla ya çaba sarfederler ya da olduğu yerde saymasına yol açarlar.

Seçim zamanı geldiğinde de bunun sonucunu seçmenden görürler. Seçmenin birinci önceliğinden vatan asla ikinciliğe düşmez.

O nedenle hükümetler yaptıklarından ve yapmadıklarından menfi veya müspet sonuçlar elde edebilirler. Bu da suçlanacak bir konu değildir.

Türkiye olmayan bir sorun için Kandil'e gitmek istememektedir! Yıllarca toplumun "Neden gidilmiyor?" sorusunun cevabını karşılamak için, onlarca yıllık bir çalışmanın ardından profesyonel bir çalışma ile ilerlenmektedir.

Ben devlete kim hizmet etmişse hakkının verilmesinden yanayım. Bunu yaparken de siyaset dışına çıkarak yapmaya çalışıyorum.

Onaltı yıldan beri ne yapılmaya çalışıldığını yukarıda yazdım. "Peki neden daha erken yapılmadı?" diye soranlara şu soru ile karşılık vermek isterim;

Peki bu arada bu adımlar atılmasın diye neler yapıldı?

Parti kapatma davaları, 361 krizi, E-muhtıralar, FETÖ'nün MİT ve askeriye üzerindeki kumpas davaları, savunma sanayisi içinde yaşanan şüpheli ölümler, itibar suikastleri, barikatlar dönemi, DAEŞ saldırıları ve FETÖ nün 15 Temmuz darbe girişimi...

Ayrıca konjonktürel olarak küresel krizler, Irak savaşı, Suriye iç savaşı , Kırım'ın ilhakı, İran ambargosu, Mısır'da darbe, Kaddafi'nin devrilmesi ve küresel anlamda yaşanan ( bahar mı yoksa kış mı ) renkli renkli devrimler, DEAŞ'ın bölgemize dayandırılması, PYD'nin sınırımıza komşu yapılması, küresel boyut kazanan mülteci sorunu...

Gerçekten dünya küresel bir asimetrik savaş ile mücadele ederken Türkiye'de beka sorunlarını aşmaya çalışmıştır.

***

Onaltı yıldan beri hükümet hiç hata yapmamış mıdır? Tabii ki hata yapmıştır. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan defalarca dile getirmişlerdir. Ama bugünkü yazımın konusu Kandil ve buraya nasıl geldiğimiz...

"Kandil'e niye bu dönemde gidiyoruz?" diye soranlara cevabım; "Ne zaman gitmemizi istersiniz?" şeklinde olacak!

Bu devlete kimin emeği geçtiyse onlardan Allah razı olsun. Vatan, partiler üstü bir konudur ve öyle de kalmalıdır. Siyasetin gözümü kör etmesi ile artı ve eksileri görmekten uzaklaşmak istemiyorum.

Nasıl küresel sorunlar, PKK/PYD ve FETÖ, "seçim var" diye Türkiye'ye saldırmaktan vazgeçmediyse Türkiye de "seçim var" diyerek bu mücadelelerden vazgeçemez!

Şimdi zaman Kandil'e giden bu orduya dua etme zamanıdır.

Allah yar ve yardımcınız olsun...

Diğer Yazıları