Jakoben FETÖ

1789 Fransız Devrimi’ni hepimiz bilir ve ayakta alkışlayan aydınları görünce de cahilliğimiz ortaya çıkmasın diye birkaç cümle ederiz. Devrimin ana fikri; insan hakları ve demokrasi adına ayaklanan halkın yönetimi ele geçirmesi olarak özetlenebilir. Fransız Devrimi fikriyatı dünyada birçok olayın çıkış noktası olmuştur. Devrimin tarih sayfaları arasına sıkışıp kalmış bir sonucu daha vardır; Fransa, devrimden bir süre sonra liberaller ve jakobenler arasında çıkan çekişmenin neticesi olarak 1793 ‘de meydana gelen Jakoben Devrimi ‘nden sonra, Ekim 1793 ve Temmuz 1794 tarihleri arasında ‘’terör rejimi’’ ile yönetilmiştir. Jakoben Terörü çağdaş terörün başlangıcıdır. Yönetimi zorla ele geçiren elit bir azınlığın halka şiddet uygulayarak yönetimi elinde tutmak için idealize ettiği ve öne sürdüğü rejim, terördür. Jakobenlerin iktidarı ellerinde tuttuğu kısa sürede Fransa’da giyotinle kesilen başların kesin bir sayısı yoktur.

Jakoben Terör Rejimi; 2016 yılında ülkemizin yönetimini zorla ele geçirmek için girişilen hain darbe girişimi ve sonrası kurulmak istenen elit azınlık yönetimi sistemiyle benzerlik taşımaktadır. Jakoben terör rejimini yönetim biçimi olarak uygulayan elit azınlık; Robespıerre gibi 1789 devriminin sözde kahraman ve ideologlarını insana rağmen insan hakları seviyesinde katliamcı bir role büründürmüştür. Fransa’da gerçekleşen 1793 Jakoben Devrimi ve Jakobenizm Terör Rejimi ülkemizde bulunan kısıtlı kaynaklardan incelendiğinde: Fethullah Gülen ve avenesinin bu dönemi bire bir örnek aldığını, iktidarı ele geçirme yollarından, yönetim şekline kadar jakoben bir zihniyet içinde oldukları görülmektedir.

15 Temmuz hain darbe girişimine katılan örgüt mensupları, FETÖ’ nün en gizli ve en özel birimleri olan Işık Evleri’nde yetiştirilmiştir. Bu evlerde ideolojik eğitimden geçen teröristlerin beynine, vatan kavramı yerine ‘’hizmet’’, demokrasi yerine de silahlı ya da silahsız her türlü hukuk dışı yolla siyasal iktidarın ele geçirilmesi işlenmiştir.

Örgüt; halkın egemenliğine dayalı bir yönetim yerine başında Fetullah Gülen’in olduğu ve ‘Başyüceler’ adlı oligarşik bir zümreyle egemenlik hakkının kullanıldığı devlet kurmayı amaçlamıştır. FETÖ başarılı olsaydı kuracağı düzen bir terör rejimi olacaktı. 15 Temmuz darbe girişiminin nihai amacı olan Türkiye’de iç savaş çıkararak yabancı güçlerin ülkeye davet edilmesi senaryosunda: İstanbul Dinler Arası Diyalog Patriği olarak sarayına yerleşecek olan ağlak meczup Türk Devletinden ve milletinden kendi soyunun intikamını alacaktı.

Kadim Türk devlet geleneği; tasmasını başkalarının eline vererek devleti yıkmaya çalışanlara karşı şerbetlidir. İcazetini nereden alırsa alsın hainin kendi sağ elini sol eline kırdıracak akla ve güce sahip ceddin evlatlarıyız. Kozmetik lider operasyonları, yine yeni yeniden girişimleri, ayaklanmaya direniş diyerek kitleyi tekrar organize etme çabaları, terör örgütlerine göz kırparak legal uzantılarıyla el ele kol kola yarenlikler milletin gözünden kaçmıyor. Türk Milleti aç kalır, ölür tekrar dirilir ama hürriyetine tahakküme müsaade etmez. Türk milletini anlamadan onu yönetmeye soyunan herkesin sonu hüsran olmuştur.
Anadolu Türk’ün yurdudur ve anadolu bir mozaik değil granittir.