İzmir'de Hamza Dağ’dan Tunç Soyer’e HDP soruları

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde Adalet yürüyüşünde alenen tasdik ettiği HDP ortaklığının, İzmir’de en üst düzeyde bir temsiliyeti için Tunç Soyer ismi belediye başkanlığı için aday gösterilmiştir. Soyer ismi HDP’yi son derece heyecanlandırdı. Tunç Soyer İzmir’de HDP ile birlikte ortak miting yapacak mıdır?” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, basın mensuplarıyla bir araya gelerek yerel seçim sürecine dair açıklamalarda bulundu. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ne 17 gün kala AK Parti olarak İzmir’de çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini ifade eden Hamza Dağ, sahadan aldıkları olumlu tepkiler ve vatandaşların teveccühünün bu seçimde İzmir için bir dönüm noktası olacağını dile getirdi.
İzmir’de değişim talebini çok güçlü bir şekilde gördüklerini ifade eden Dağ, “Bizler milletimizin karşısına çıkarken, 17 yılda yaptığımız hizmetleri en büyük referans olarak ortaya koyuyor ve milletimizden vazife isterken yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Rakibimiz olan siyasi parti ve ittifaktan da vatandaşa hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürütmesini bekliyoruz. Fakat ne yazık ki onlar vatandaşın ihtiyaçlarından uzak, parti içi koltuk krizleriyle, aday belirleme sürecinde yaşanan olumsuzluklarla, tepeden inme adaylarla, belediyelerde rant kavgalarıyla vatandaşın karşısına çıkıyorlar. Bu süreçler tüm İzmir halkının kafasında soru işaretleri oluşturmuş ve birçok kişide endişeler oluşturmuş durumda” dedi.

CHP’NİN BUCA ADAYININ GERİ ÇEKİLMESİ
CHP’nin Buca Belediye Başkan adayı olarak gösterdiği Suat Nezir’in adaylığının geri çekilmesine dikkat çeken Dağ, “Buca adayının geri çekilerek başka bir adayın gösterilmesi, olayın arka planında yaşananlar hiçbir şekilde açıklanamayacak bir durumdur. Olayın temel aktörü CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın şu sözleri bir skandal; ‘Şu an tren kalkacak bu trene ya şimdi binecek ve bize tabii olacaksın ya da bu trene hiç binmeyeceksin. Eğer bu trene bindikten sonra sözümden çıkarsan seni mahvederim, perişan ederim, aklına gelmeyecek şeylerle karşı karşıya kalırsın. Eğer benim sözümden seni büyükşehir belediye başkanı yaparım. Meclis tablosu yaparken bir iki arkadaşını yazabilirsin ama diğerlerini ben belirleyeceğim. Belediyeyi biz yönetiriz ama sözümden çıkarsan seni bitiririm, lime lime ederim.’ Bu sözler İzmir’in en büyük ilçesindeki bir belediye başkan adayına söyleniyor. Bu sözler CHP’deki demokratik kültürün ve liyakatin hâl-i pür melalini açık şekilde ortaya koyuyor. Bu yaşananlar İzmir seçmenin aklına birtakım sorular getirmiştir. İzmir seçmeni adına bu soruları sormak istiyorum: CHP’de tüm aday adayları bu şantaj ve tehditlere maruz kalmış mıdır? İlçe belediye başkan adayları bu trene binmiş midir? Bu tehditler karşısında ilçe belediye başkan adayları başlarını eğip koltuk için eyvallah demişler midir? CHP’nin kazandığı belediyeleri, belediye başkanları mı yoksa genel merkezdeki rantçılar ve onların yereldeki temsilcileri mi yönetmektedir? Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Tunç Soyer bu duruma boyun eğmiş ve biat kriterlerini kabul etmiş midir? Eğer bu tehditler karşısında dik durmuşsa bunu neden kamuoyuna açıklamamıştır? Bizler bu yaşananları üzüntüyle izliyoruz. CHP’li kardeşlerimin de bu yaşananlar karşısında üzüldüğüne ve seçimde gerekli tavır göstereceklerine inanıyorum” diye konuştu.

“BU BELEDİYENİN BÜTÇESİNİ NASIL YÖNETECEKTİR?”
Geçtiğimiz günlerde Seferihisar’a yaptığı ziyaret esnasında vatandaşların birçok sıkıntıyı dile getirdiğini ifade eden Dağ, “Seçim çalışmalarımız sırasında sıklıkla karşılaştığımız bir diğer konu CHP’li belediyelerin, işçi ve memur maaşlarını ödeyememe meselesidir. Bu durum İzmir’deki CHP’li belediyeler için artık kronikleşmiş bir sorun halini almıştır. Bu konuda bilhassa Seferihisar Belediyesinin ön plana çıkması, Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olduğu göz önüne alındığında son derece düşündürücüdür. Seçim arifesinde iken bile Seferihisar Belediye Başkanı işçi ve memur maaşlarını ödememiş! Seferihisar Belediyesi işçilerinin Ocak ve Şubat ayındaki maaşları ödenmemiş ve memurların maaşları da 15 gün gecikmeli ödenmiş! Bu konu basına yansıyınca alelacele maaşları ödemişler fakat bu sefer de işçilerin maaşları 500-1000 TL arası kesintilerle gerçekleşmiş. Bunun yanında Tunç Soyer bir toplantıda personeline seçim sürecinde CHP için çalışmaları ve CHP’nin seçim bürolarında bulunmaları gerektiğini söylemiş aksi takdirde maaşları tekrar ödememekle tehdit etmiştir. Seçim sloganı ’Çok renk, çok ses, çok nefes’ olan Tunç Soyer Seferihisar belediye personeline yönelik bu dayatma ve tehditleri nasıl açıklamaktadır? 43 bin 500 nüfuslu Seferihisar’da çok basit bir meselenin altından dahi kalkamayan Tunç Soyer binlerce kişinin çalıştığı İzmir Büyükşehir Belediyesini ve bu belediyenin bütçesini nasıl yönetecektir?” ifadelerini kullandı.

“SOYER İSMİ HDP’Yİ SON DERECE HEYECANLANDIRDI”
CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer’in HDP ile yakın bir çizgide olduğunu ileri süren Dağ, “Artık kamuoyunun bildiği bir gerçek! Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde Adalet yürüyüşünde alenen tasdik ettiği HDP ortaklığının, İzmir’de en üst düzeyde bir temsiliyeti için Tunç Soyer ismi belediye başkanlığı için aday gösterilmiştir. Öyle ki Tunç Soyer ismi açıklanır açıklanmaz ilk büyük destek HDP İzmir İl Başkanlığından geldi. HDP İzmir İl Başkanlığı; ’Tunç Soyer profilimize uygun bir adaydır, destekleyeceğiz’ açıklamasını yaptı. Tunç Soyer ismi HDP’yi son derece heyecanlandırdı. İzmir’den aday çıkarma ihtiyacı dahi duymadılar. Neden? Çünkü Tunç Soyer, geçmişiyle HDP için bulunmaz bir aday. Tabii ki İzmir’deki durumu HDP Eş Genel Başkanı’nın ’Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz’ açıklamasıyla ortaya çıkan stratejisi ile birlikte okumalıyız” dedi.

“TUNÇ SOYER İZMİR’DE HDP İLE BİRLİKTE ORTAK MİTİNG YAPACAK MIDIR?”
CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için HDP çizgisine yakın bir aday gösterilmesine ilişkin merak edilen soruları da sıralayan Dağ, “Tunç Soyer İzmir’de HDP ile birlikte ortak miting yapacak mıdır? Terörle ilişkileri dolayısıyla Sur Belediyesine kayyum atanmasından sonra yaptığı açıklamada ’Darbeye karşı asıl şimdi tankların üstüne çıkmalı’ ifadesini kullanan Soyer, bu açıklamayı hangi refleksle yapmıştır? Tunç Soyer hala aynı düşüncede midir? Yoksa bunları olayın sıcaklığı ile mi söylemiştir? Sur’da gerçekleşen kayyum atamasına yönelik açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda; Tunç Soyer İzmir’de terörle ilişkili kişi ve gruplara yönelik gerçekleştirilebilecek olası operasyonlarda panzerin üstüne mi çıkmayı yoksa önüne mi yatmayı planlamaktadır? PKK’nın bölgede uyguladığı terör hakkında ne düşünmektedir? Devletin önlemlerini darbe olarak niteleyen bir kişi terörle mücadelemizde ki başarılar hakkında ne düşünmektedir?” dedi.

“HDP-PKK ÇİZGİSİNİN DE BİR AKTÖR OLARAK ORTAYA ÇIKACAĞI SU GÖTÜRMEZ”
İzmir’in kötü yönetildiğini dile getiren Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şehri emanet etmek istedikleri kişi İzmir’in bu refleksleriyle uzaktan yakından alakası olmayan biridir. Sadece belli bir zümreye hitap eden bu kişinin İzmir’de belediyenin başına geçmesi durumunda yönetme sıkıntısının yanında şehirde güvenlik problemlerinin de ortaya çıkacağı bir zemin oluşması muhtemeldir. Çünkü olası durumda bu güzel şehrimizde HDP-PKK çizgisinin de bir aktör olarak ortaya çıkacağı su götürmez bir gerçektir. 8 yıldır milletvekilliği ve öncesinde de uzun süre siyaset yaptığım bu şehirde, inanın değişim talebi hiç bu kadar güçlü olmamıştı. İzmir’i CHP’ye mahkûm görenlerin, İzmir’i CHP’nin bir kalesi zannedenlerin 31 Mart akşamı İzmirlilerden hak ettikleri cevabı almalarını arzu ve temenni ediyorum.”

“TEHLİKENİN FARKINDALAR”
Seçim sonuçlarına yönelik yapılan anketlerle CHP’nin algı oluşturmaya çalıştığını dile getiren Hamza Dağ, “Anket kamuoyuna açıklamak için yapılmaz. Açıklanıyorsa ve söyleniyorsa birkaç gün önce söylenir, aylar öne söylene anketler unutulur gider herkes operasyon çekmeye o anketler üzerinde algı oluşturmaya çalışıyor. Sürekli algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunlardan anlaşıldığı üzere onlar da tehlikenin farkındalar” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Buca Belediye Başkan adayı Mustafa Arslan’ın emrindeyim" sözlerini ve bunun üzerine Buca’daki kaymakam değişikliğinin sorulması üzerine Dağ, "Emrindeyim demesi genel bir husus ifade ediyor. Ödemiş, Kiraz ve Tire’de de söylenen bir şey bende söylüyorum. Biz belediye başkanlarımızın emrindeyiz. İzmir - Ankara arası mekik dokumaya hazırız. 8 senedir milletvekiliyim. CHP’li belediye başkanlarının ellerinde dosya ile Ankara’da bizi ziyaret ettiklerine vakıf olmadım. Öyle bir tecrübem yok. Ödemiş, Torbalı, Selçuk, Kınık 3 ayı geçmez ki Ankara’da ellerinde dosya ile gelirler. Öyle turistik geziye değil. Alt çalışmaları yapılması lazım. Gidiyoruz ilçemize TOKİ istiyoruz diyoruz ve oradaki belediye başkanı imarını yapacak o projeyi getirdiğinde o sonucu almak mesele değil. Biz gittiğimiz yerlerde bunu söylüyoruz. Kaymakamlık meselesi Buca kaymakamı değişti Karabağlar eski kaymakamın atanması konusu ben öğrendi, tebrik ettim. Bu devletin rutin yapmış olduğu illerden birisi. Bu bağlantıyı kurmak komplodur. Belediye başkanı olduğunda biz onun emrindeyiz. Mesele o CHP’li belediye başkanlarının da emrindeydik burada bir sorun yok. Benim tecrübem bu noktada ön hazırlığını yaparak bir şey isteyen olmadığı gibi yer konusunda problem yasadığımız ve bu nedenle hizmetlerin geciktiği bir yer var” yanıtını verdi.

İzmir'de Hamza Dağ’dan Tunç Soyer’e HDP soruları ile ilgili etiketler İzmir
GÜNÜN VİDEOSU

Körfez'de sel felaketi! Umman'da ölü sayısı 21'e yükseldi! Yarısı çocuk...

Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni vuran tarihi yağışlar, son 75 yılın en büyük sel felaketine yol açtı. Umman'dan gelen son bilgilere göre sel felaketinde ölenlerin sayısı 21'e yükseldi. Ölenler arasında servis araçları suya kapılan 10 öğrenci de bulunuyor.