İstanbul'un dört manevi koruyucusu...

İzzet Çapa

İzzet Çapa

İçinde bulunduğumuz Ramazan Ayı’nda babaannemin hazırladığı tadı damağımda kalan Sahur sofraları, İftar anıları geçiyor gözümün önünden birer birer...

Hal böyle olunca yaptığım okuma molalarında da manevi iklimlere yöneliyorum doğal olarak.

Geçen gece bir başlık ilişti gözüme annemin kitaplığında; ‘İstanbul’un Dört Manevi Koruyucusu’ diye. Üzerinize afiyet okurken dalıp gitmişim. Ama Allah’tan bizim Memo var da onun tarih bilgisiyle bu sabah bir daha üzerinden geçip, bilgilerimi tazeledim. Buyurun bunlar da aklımda kalanlar efendim...

Şehrin dört manevi koruyucusu Aziz Mahmud Hüdai, Hz. Yuşa, Telli Baba ve Yahya Efendi olarak sıralanırmış.

Osmanlı Sultanları’na nasihatlerde bulunduğu için 'sultanlara sultanlık eden sultan' olarak anılan Aziz Mahmud Hüdai, birçok tarikatın da piriymiş. Türbesi, vefat ettiği Üsküdar’daki tepeye inşa edilmiş. Aziz Mahmud Hüdai’nin ‘Kıyâmete kadar yolumuzda bulunanlar, ömürlerinde bir kere bile türbemize gelip Fatiha okuyanlar denizde boğulmasın’ duası çok ünlüdür.

İstanbul'un dört manevi koruyucusu...

Gelelim Hz. Yuşa’ya...

Beykoz'daki kabri, adıyla aynı ismi taşıyan tepede bulunan Hz. Yuşa’nın, Hz. Musa ile Boğaziçi'ne geldiği ve bu tepede vefat ettiğine inanılırmış. 1755'te Mehmet Çelebi tepedeki kabrinin yanına mescit yaptırmış. 17 metre uzunluğundaki kabristanda, Allah'ın adını zikrederek yedi kere tavaf edenlerin ne muradı varsa kabul olunacağına inanılır...

İstanbul'un dört manevi koruyucusu... - Resim : 2

Telli Baba ise, Fatih devrinde tabur imamı iken şehit düşmüş ve naaşı bir türlü bulunamamış. Hasta bir genç kızın rüyasında görmesiyle mezarı ortaya çıkınca, o günden itibaren türbe, gerek hastalar gerekse kısmet arayanların uğrak yeri olmuş.

İstanbul'un dört manevi koruyucusu... - Resim : 3

Büyük mutasavvıf, alim ve şair Yahya Efendi'nin annesi Afife Hanım ise, Kanuni Sultan Süleyman'ı da emzirdiği için, 'cihan padişahıyla' süt kardeşiymişler. Beşiktaş'a yerleşen Yahya Efendi’nin 1569 yılının Kurban Bayramı gecesi vefatının ardından, Yıldız Korusu'nda II. Selim'in talimatıyla yapılan türbesi bir Mimar Sinan'ın eseridir.

Bu bilgilerin ışığında ilk fırsatta her gidişimde derin bir manevi huzur bulduğum dört türbeyi tekrar ziyaret edeceğim. Benim gibi müzmin içi sıkıntılılara da tavsiye ederim.

Şimdiden Allah kabul etsin...

Diğer Yazıları