Hocalı Katliamı nedir? Kaç yılında oldu? Hocalı Katliamı'nda neler yaşandı? Nerede yaşandı?

Hocalı Katliamı nedir? Azerbaycan'ın Karabağ Savaşı sırasında Ermeni askerler tarafından katledilen Azeri sivilleri tüm dünya anıyor.Tarihin kara sayfasına yazılan katliamda yaşanan olaylar insanın kanını donduruyor.Azeri Askeri Savcılığı'nın kayıtlarında bulunan ifadeler gün geçtikçe ortalığa çıkmaya devam ediyor.İşte Hocalı Katliamı nedir? Kaç yılında oldu? Hocalı Katliamı'nda neler yaşandı? Nerede yaşandı? Sorularının cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz...

Hocalı Katliamı nedir? 26 Şubat 1992 tarihinde Ermenistan emrinde bulunan askerler tarafından Dağlık Karabağ sınırında yaşayan Azeri sivillere yapılan saldırı sonrasında ortaya çıkan Hocalı Katliamı günümüzde üzüntüyle anılmaya devam ediyor.Katliamdan kurtulmayı başaran 2 bin 213 kişinin ifadeleri yapılan katliamın ne kadar insanlık dışı olduğunu gözler önüne seriyor.Azeri Askeri Savcılığı'nın kayıtlarında bulunan ifadeler gün geçtikçe ortalığa çıkmaya devam ediyor.İşte Hocalı Katliamı nedir? Kaç yılında oldu? Hocalı Katliamı'nda neler yaşandı? Nerede yaşandı? Sorularının cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz...

Hocalı Katliamı nedir? Kaç yılında oldu? Hocalı Katliamı'nda neler yaşandı? Nerede yaşandı?

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne giden 13 Türk dağcı, Hocalı katliamında şehit düşenleri anmak amacıyla Nahçıvan'ın sembolü Haça Dağı'nın zirvesine tırmandı. İskender Iğdır Ağrı Dağı Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (AKUD) tarafından, Azerbaycan'ın Hocalı kentinde 26 Şubat 1992'de Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde katledilen sivilleri anmak için tırmanış düzenlendi.

Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelen 13 dağcı, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne geçerek, bölgenin en zorlu dağlarından Haça'nın zirvesine çıktı.

Dağcılar, zirvede "Hocalı şehitlerini saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz" yazılı pankart açıp saygı duruşunda bulundu.

AKUD Başkanı Ümit Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl Hocalı şehitlerini anmak için faaliyet gerçekleştirdiklerini söyledi.

Hocalı'da yaşananların dünyaya duyurulması gerektiğini vurgulayan Sönmez, "Türkiye'nin farklı illerinden gelen 13 kişilik bir ekiple bu tırmanış faaliyetini düzenledik. Haça Dağı zorlu parkurları olan bir dağ olmasına rağmen ekibin tümü zirveye ulaştı. Bu yıl bu yaptığımız etkinlik üçüncü anma etkinliği oldu. Her yıl Hocalı şehitlerini geleneksel olarak bu dağın zirvesinde anmayı planlıyoruz." dedi.

Tırmanışa Muğla'dan katılan Bodrum Doğa Sporları Kulübü (BODOSK) Sporcusu Selma Güven de "Hocalı şehitlerini saygıyla anıyoruz. Savaşlara ve ölümlere hayır diyoruz. Hiçbir bahane masum insanların ölümünü haklı kılamaz." diye konuştu.

Azerbaycan Askeri Savcılığının, Ermenilerin 26 Şubat 1992'de yaptığı Hocalı Katliamı'yla ilgili soruşturma dosyası, katliamın dehşetini ortaya koyuyor.

Katliamdan kurtulmayı başaran 2 bin 213 kişinin soruşturma dosyasındaki ifadesi, 800'den fazla ekspertiz raporu ve diğer kaynaklardan edinilen bilgiler, Ermenilerin sadece işgalle yetinmediğini, sivilleri toplu şekilde katlettiğini kanıtlıyor.

Soruşturma dosyasında Hocalı katliamını yapan Ermenistan ordusu subaylarının yanı sıra, Sovyet ordusunun o zaman bölgede bulunan 366. Motorize Alayının çoğu Ermeni kökenli 38 üst düzey subayının da ismi yer alıyor.

Dosyada ismi geçen subaylar savaş suçları işlemekten sorumlu tutulurken Azerbaycanlılar, savunmasız 613 sivili katleden canilerin adalet önünde hesap vermesini talep ediyor.

Soruşturma dosyasında, insanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan katliama giden süreç de anlatılıyor.

Ermeniler, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 1991'in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmek için harekete geçti.

Aylar süren saldırılarını 1992'nin 25 Şubat'ında yoğunlaştıran Ermeniler, gece, Sovyet ordusunun o zaman Hankendi'de bulunan 366. Motorize Alayının da yardımıyla üç koldan saldırdı.

 İnsanlık tarihinin kara lekesi: Hocalı Katliamı

Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katletti, esirlere acımasızsa işkence yaparak 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı.

Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı'da savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 76'sı çocuk 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden bugüne kadar haber alınamadı. Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti. Azerbaycan devletinin işgal nedeniyle uğradığı zarar ise 170 milyon doları buldu.

Katledilenlerin adli tıp muayeneleri ve şahit ifadeleri, Hocalı sakinlerinin kafa derisinin soyulması, kurak, burun, cinsel organlarının kesilmesi, gözlerin çıkartılması gibi kadın, yaşlı ve çocuk ayrımı yapılmaksızın akılalmaz işkencelere maruz kaldığını açıkça kanıtlıyor.

Katliam kurbanları arasında boynu vurularak, yakılarak katledilenlerin yanı sıra karnı süngülenen hamile kadınlar da var. O dönemde çekilen görüntüler ve fotoğraflar da katliamın büyüklüğünü ortaya koyuyor.

Azerbaycan'a göre, Hocalı'da yaşananlar, 1949 Cenevre Sözleşmeleri'nin, Birleşmiş Milletler'in (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geliyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 22 Nisan 2010 tarihli kararında, Hocalı'da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak görülüyor.

 HOCALI KATLİAMI NEDİR?

Dağlık karabağ bölgesinde kol gezen ermeni güçleri Hoclı Kasabası olarak bilinen kasabayı 25 şubat 1992 gecesi ablukaya alıp 613 masum sivili katletti.

Hocalı katliamı için zehirli top mermisi Ermeni güçleri, birçok kişiye ağır işkencelerde bulundu. Çocuk, kadın fark etmeden gerçekleştirilen katliamda, 613 Azerbaycan vatandaşı katledildi. Hocalı katliamı, üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen o anlara tanık olanlarda ilk günkü acıları yaşatıyor. Çocuk, kadın fark etmeden gerçekleştirilen katliamda, binlerce aile yok oldu. Hocalı katliamı için zehirli top mermisi gibi teçhizatları kullanan Ermeniler, kasabada bulunan birçok kişiye de işkencede bulundu.

İnsanlık dramı olarak görülen Hocalı katiamının gerçekleşmesinin üzerinden 26 yıl geçti. Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır. Ermeni güçlerinin 1991’in sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahipti. 2 bin 605 ailenin, 11 bin 356 kişinin yaşadığı bir kasaba olan Hocalı’da Aralık 1991’de Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini işgal eden Ermeniler daha sonra Hocalı’yı hedef aldı.

“Memorial” İnsan Hakları Savunma Merkezi, İnsan Hakları İzleme Örgütü, The New York Times gazetesi ve Time dergisine göre katliam, Ermenistan'ın ve 366. Motorize Piyade Alayı'nın desteğindeki Ermeni güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Karabağ Savaşında Ermeni kuvvetlere komutanlık yapmış bugünkü Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Markar Melkonyan'ın aktardığına göre kardeşi Monte Melkonyan, katliamın Ermeni güçler tarafından yapılan bir intikam olduğunu açıklamıştır.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamı'nı Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirmiştir.

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî açıklamasına göre saldırıda 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetmiştir.

HOCALI KATLİAMI NASIL YAPILDI?

Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.

Ermeni güçlerinin 1991'in sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, 11 bin 356 kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991'de Karabağ'ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu.

Hocalı'nın etrafındaki bütün köy ve yolları işgal eden Ermeniler, kasabanın diğer illerle karayolu bağlantısını kesti.

1992'de ocak ayının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı'nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı'ya üç koldan saldırıya başlayan Ermeniler, Sovyet Rus ordusunun 366. motorize alayının bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek "Hocalı Katliamı" yapıldı.

Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı'nda savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri, bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden bugüne kadar haber alınamadı.

 HOCALI KATLİAMININ TANIKLARI O ANLARI ANLATTI

Ermenilerin Hocalı'da yaptığı katliamdan kurtulmayı başaranlar, olayın üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen, o gün tanık olduklarını gözyaşlarıyla anlatıyor.

Ermenilerin kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin yaptıkları katliamda birçok aile tamamen yok olurken, bazı aileler de üyelerinin bir kısmını kaybetti. Katliamdan sağ kurtulan insanlar, yaşadıkları işkencelerin ve yakınlarını kaybetmenin acısını bugün de aynı şekilde hatırlıyor ve tekrar yaşıyor.

Hocalı Katliamı'nın tanıklarından Fitat Memmedova (58), Ermenilerin 1992 yılındaki saldırısında eşi, çocuğu ve iki ağabeyi dahil çok sayıda yakınını kaybetti.

25 Şubat akşamı Ermenilerin artık kasabaya girmesi üzerine tüm sivillerin soğuk havada kaçmaya çalıştığını hatırlatana Memmedova, şunları anlattı:

"Çocuğum katliamdan birkaç gün önce atılan zehirli bir top mermisi nedeniyle hayatını kaybetti. Asker olan iki ağabeyimden biri sivilleri korurken annemin gözleri önünde keskin nişancı ateşiyle şehit düştü. Ağabeylerimden birinin 17 yaşındaki çocuğunu asker kıyafeti giydiği için kurşun yağmuruna tuttular. Cesedinden 7 kurşun çıkarıldı. Ben kurtulmayı başardım ama annem, eşim ve diğer ağabeyim esir düştü. Annemi bir gün sonra bıraktılar fakat ağabeyimle eşimi katlettiler. Esaretten sağ kurtulanların anlattığına göre ağabeyim ve eşimi işkencelerle katletmişler. Eşimin kalbini canlı canlı çıkarmışlar. Ağabeyimin kolunu, bacaklarını kırmışlar. Cesetlerini 3 Mart'ta geri aldık. Hocalı yarası iyileşecek yara değil. Vücudun bir organı yaralandığında bir süre sonra iyileşiyor. Fakat bu yarayı, bu vahşeti biz hiçbir zaman unutamayacağız."

"ÇENEMİ, BURNUMU, BİLEĞİMİ, KABURGALARIMI, AYAK PARMAKLARIMI KIRDILAR"

Hüseyinağa Guliyev (52) isimli Hocalılı da yerli savunma alayında görev yapmış bir asker. Ermenilerin saldırısına güçleri yettiğince karşılık vermeye çalışmışlar fakat sayıları az olduğu için direnememişler. Alayın neredeyse tamamı şehit düşmüş. Zırhlı araçtan açılan ateşle yaralanan, daha sonra esir düşen Guliyev, gördüğü işkenceler dolayısıyla bugün bile sağlık sorunları yaşıyor. Esaretten kurtulduğu zaman çekilen fotoğraflar, Guliyev'in yaşadığı acıları ortaya koyuyor.

Kaburgalarındaki kırıkları tam iyileşmeyen, kulak zarı problemi yaşayan, konuşmakta zorluk çeken Guliyev, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Asker olduğum için en ağır işkencelere maruz kaldım. Üstüme benzin döküp yakmak istediler. Yaralı olduğum için hatırlamıyorum. Diğer esirler zamanında müdahale edip söndürmüşler. Sorguya çekildim günlerce. Fakat ölümü göze alarak susmayı tercih ettim. İşkenceler daha da arttı. Çenemi, burnumu, bileğimi, kaburgalarımı, ayak parmaklarımı kırdılar. 'Faik' isimli bir esiri 'Karabağ Ermenilerindir' demediği için kurşun yağmuruna tuttular. Kaçmaya çalıştım fakat demir çubukla vurarak beni bayılttılar. Daha sonra beni Ermeni bir esirle değiştiler. Bizimkilerin mevzilerine kadar gidemedim, yığılıp kaldım. Öldü sanıp Ağdam morguna kaldırmışlar. Annem ve dayım cesedimi almaya geldikleri zaman sağ olduğumu farketmişler. Hemen hastaneye kaldırmışlar. 1,5 sene hastanede tedavi gördüm. O acıları hala yaşıyorum. Çok yakınımı kaybettim. 85 yaşındaki yaşlı dedem dahil amcamın ailesi hunharca katledildi."

"NAZİLERDEN KURTULDU, ERMENİLER KATLETTİ"

Hocalı'daki yaşananların tanıklarından biri olan 53 yaşındaki Şamil Sabiroğlu da olayı Azerbaycan ve dünya kamuoyuna duyuran ilk gazetecilerden. Sabiroğlu bugün gazetecilik yapmasa da "Hocalı Soykırımı Tanıtma Birliği" sivil toplum kuruluşunun başkanlığını yürütüyor ve Hocalı'da yaşananları dünyaya duyurmak için çeşitli faaliyetler yürütüyor.

O yıllarda Seher gazetesinin Karabağ muhabiri olarak görev yapan Sabiroğlu, 1991 Kasım ayından itibaren Hocalı'nın ablukaya alındığını, halkanın daraldığını her geçen gün hissettiklerini anlattı.

Hocalı katliamı yaşandığı zaman Ağdam'da bulunduğunu ve olayı duyar duymaz yardıma koştuğunu ifade eden Sabiroğlu, "Katliamdan kurtulanları karşılamaya gittik. Öyle vahim şeyler gördüm ki gazeteci olduğumu ve merkeze haber göndermeyi bile unuttum. Aniden bunu farkedince hemen Ağdam kent merkezine giderek postaneden gazetemize telefon ederek durumu bildirdim. İlk önce inanmadılar. Çünkü devlet yetkilileri sadece 2 kişinin öldüğünü söylemişti. Gazetem Hocalı'da katliam yapıldığını manşetten verdi. Daha sonra yine cesetlerin ve yaralıların alınması için çalıştım. Cesetlere bile işkence ederek tanınamaz hale getirmişlerdi. Kadınların göğüsleri açılmış, bacakları iple bağlanmıştı. Küçük bir kız çocuğu tecavüze uğradıktan sonra öldürülmüştü. Acaba bu Hocalı halkı ne yapmıştı ki Ermeniler bu vahşeti yaptı. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan 'Hocalı'ya kadar Azerbaycanlılar bizim sivilleri öldürmeyeceğimizi düşünüyordu fakat Hocalı ile birlikte biz bu algıyı kırdık' diyor. Er geç biz topraklarımızı geri alacağız fakat Hocalı'da yaşananları asla unutmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Ermenilerin çocuk, kadın ve yaşlılar dahil kimseye acımadığını söyleyen Sabiroğlu, "Savalan Allahverdiyev isimli bir ihtiyar Hocalılı vardı. 2. Dünya Savaşı'nda uzun müddet Nazilerin elinde esir bulunmuş fakat sağ salim geri dönmüştü. Burada Ermeniler tarafından katledildi." dedi.

Hocalı Katliamı nedir? Kaç yılında oldu? Hocalı Katliamı'nda neler yaşandı? Nerede yaşandı? ile ilgili etiketler Azerbaycan
GÜNÜN VİDEOSU

Cansız bedeni bulunan eski Bakan Mehmet Ali Yılmaz'ın olaylı TS-FB maçı sonrası verdiği röportaj!

Spordan sorumlu eski Devlet Bakanı ve Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın evinde cansız bedeni bulunmasının ardından olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçından sonra verdiği röportaj ortaya çıktı.