Recep İdikut: HDP'ye verilen oy "kanın akmasını istiyoruz" demektir

SuperHaber Güneydoğu'da seçimin nabzını tutuyor. SuperHaber röportaj editörü Hülya Okur bölgenin etkili isimlerinden Diyarbakır ve Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut'a, Güneydoğulu seçmenin HDP'ye vereceği oyların aslında ne anlama geldiğini, Demirtaş'ın seçime cezaevinde girmesinin bölgesel etkisini ve Suruç'ta yaşanan saldırının perde arkasını sordu.

İdikut, HDP'ye velicek oylar konusunda bölge halkına net uyarılar yaptı. HDP'ye verilecek oyların kanın, baskının devam etmesini istiyoruz anlamına geleceğini söyleyen İdikut, Selahattin Demirtaş'ın adaylığı içinse içeride ya da dışarıda olması farketmezdi diyor. Ve "İçeride oluşundan dolayı tabanın yapmış olduğu ajitasyon kimseyi etkilemiş değil." ifadesini kullanıyor. İdikut'a göre Suruç'ta AK Parti'lilere yapılan saldırı provokatif bir eylem. İdikut, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın HDP'nin güçlü olduğu Suruç'ta çalışma yürütmesinin birilerinin sinir uçlarına dokunduğunu söylüyor... 

İşte Diyarbakır ve Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut'un yanıtları...

HDP'YE VERİLEN OY ÖRGÜTE, ULUSLARARASI GÜÇLERE GİDİYOR

HDP kurulduğundan  veya HDP uzantılı örgütün varoluşundan bu yana, verilen oyların nereye gittiğini bütün dünya alem biliyor.  HDP’ye verilen oy örgüte gidiyor, örgüte verilen oy Uluslararası güçlere gidiyor, Uluslararası güçlere verilen oy Türkiye'ye düşman olan herkese zincirleme destek olarak verilmiş oy sayılıyor. HDP’ye verilen oy, Türkiye'de son 40 yılda yapılan katliamlar, zulümler ve çatışmanın bir daha geri gelmesini istiyoruz anlamına geliyor. HDP’ye verilen oy, bölgede kanın devam etmesini istiyoruz anlamına gelir. HDP’ye verilen oy, kepenk kapatmanın bir daha olmasını istiyoruz anlamına gelir. Bölgede faili meçhul cinayetlerin devam etmesini istiyoruz, anlamına gelir. HDP’ye verilen oy, uluslararası güçlerin, üst aklın Türkiye'nin içişlerine müdahale etmesi, Türkiye'nin kaosa sürüklenmesi, Türkiye'nin Suriye ve Irak gibi dağılmasını istiyoruz anlamına gelir. HDP’ye verdiğiniz oy, dolaylı olarak paralele ve paralelin yardakçılarına oy vermek anlamına gelir.

“DEMİRTAŞ İÇİN TABANIN AJİTASYONU KİMSEYİ ETKİLEMİŞ DEĞİL”

“DEMİRTAŞ DIŞARIDA OLSA NE HALT YAPAR, İÇERİDE OLSA..”

Demirtaş dışarıda olsa ne halt yapar, içeride olsa ne halt yapar. Keşke dışarıda olmuş olsaydı. Dışarıda olmuş olsaydı var olan tabanının ajitasyonundan kurtulmuş olurdu. Selahattin'in içerde oluşuyla dışarıda oluşundaki kemik oy tabanı aynıdır, içeride oluşundan dolayı tabanın yapmış olduğu ajitasyon kimseyi etkilemiş değil. Bu uluslararası gücün pofpoflamasıdır, ajitasyonudur, insanlar onları anlamışlar. İnsanlar artık çocuklarının dağa gitmesini istemiyorlar, Selahattin'in canı istediği zaman ‘sokağa çıkın’ deyişinden bıkmış artık. Sadece kemikleşmiş bir oy tabanı var, o da geçmiş iktidarlar döneminde, Türkiye'deki ihmalkarlıklar neticesinde çıkan örgütün o dönemden kalan, kemikleşmiş uzantısıdır. Geçmiş iktidarlar döneminde yakılan köyler, boşaltılan köyler, o köylerin mağdur edilen insanları, onların şehre gelişi, örgütün bunları fırsat bulup kazanması neticesinde  ortaya çıkan bir tabanı var, o oy tabanı öteyi göremiyor, at gözlüğü takmış, onlar için devlet, millet bütünlüğü önemli değil, onlar için dışarıdan gelen talimat önemlidir, üst akıl neye karar vermişse o noktada siyaset yürütürler.

“SURUÇ OLAYI, PROVOKATİF BİR EYLEMDİR”

Suruç zaten Antep’in genelindeki  bütün olumsuzluklar; yani bahis olaylarından kadın ticaretine tüm tekel Suruçluların elindedir. Suruç'ta HDP tabanı güçlüydü. Mesele Suruç’ta AK Parti'nin alacağı oylar meselesi değildi. Bu kardeşlerimiz dik duruş göstererek, Suruç'ta belki onları da ikna edebiliriz, saha çalışmalarına gitmelerinin neticesinde en azından inandığımız değerleri Suruç'ta da ifade edebiliriz diye düşündüler. Ama zaten biliyorlardı, Suruç'ta ikna edecek bir taban yoktur, Suruçlulardada kemikleşmiş bir HDP zihniyeti var. Bu provokatif bir eylemdir. Provokatif eylem neticesinde AK Parti'nin oylarını almaktan çok, daha önce aday olan arkadaşlar ve çevresinin sahada güçlü olması, çalışma yürütmesi birilerinin sinir uçlarına dokunmuş, sinir uçlarına dokunan insanlar hızlarını tutamayıp böyle bir teşebbüste bulunmuşlar.

SuperHaber-ÖZEL