Hantavirüs bulaşıcı mıdır? Dünyaya yayılır mı? Uzman doktor yanıtladı!

Hantavirüs bulaşıcı mıdır? Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan COVID-19 virüsü hızla yayılmaya devam ediyor. Dünya genelinde birçok kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan virüs Türkiye'de de 92 kişinin ölümüne sebep oldu. Türkiye'de sağlık önlemleri alınmaya devam ediliyor. Koronavirüs salgınının ardından Çin'den başka bir virüs haberi daha geldi. Hantavirüs isimli virüs hakkında Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık açıklamalarda bulundu. Birçok kişi hantavirüsün dünyaya yayılıp yayılmayacağını merak ediyor. Peki, Hantavirüs bulaşıcı mıdır? Dünyaya yayılır mı? Detaylar haberimizde...

HANTAVİRÜS BULAŞICI MIDIR?

Çin'de bir kişinin farelerden insanlara bulaşan hantavirüs nedeniyle yaşamını yitirirken virüs hakkında bilgiler veren Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık,”Dünya genelinde yaygın değildir. Pandemi yapma riski yoktur. Kemiricilerin yaşadığı bölgelerle sınırlı salgın yapar. Şu anda mevcut koronavirüsün, hantavirüs'ten 15 bin defa daha fazla yayılım özelliği vardır” dedi.

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını etkisini artırarak sürdürürken yeni bir virüs daha gündeme geldi. Çin’de farelerden insanlara bulaşan hantavirüs tespit edilen bir kişinin ölmesi bölgede yeni salgın iddialarına neden oldu.”Hantavirüs ve belirtileri nedir, tedavisi var mıdır?” şeklindeki sorulara Medicana Bursa Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık cevap verdi.

HANTA VİRÜS YAYILABİLİR Mİ?

Prof. Dr. Reşit Mıstık,”Hantavirüs enfeksiyonları insanda, renal sendromla seyreden kanamalı ateş (böbrek bulguları ile seyreden kanamalı ateş –RSKA-) ve hantavirüs kardiyopulmoner sendrom (kalp-akciğer bulguları ile seyreden sendrom –HKPS-) adıyla bilinen iki farklı klinik tabloya neden olmaktadır.” dedi ve ekledi: “İlki (RSKA) eski dünya (Avrupa, Asya) ikincisi (HKPS) ise yeni dünyanın (Amerika) hastalığıdır. Her iki klinik sendroma neden olan virüs kemiricilerde yani fare ve sıçanlarda bulunur. RSKA ve HKPS bu kemiricilerin dışkı, idrar ve diğer çıkartıları ile kirlenen su ve gıdalara temas veya ağız ve mukozalardan bulaş olur. HKPS ise ayrıca havaya saçılan zerreciklerin solunması ile bulaşır. Ateş, trombositopeni, böbrek yetmezliği ile seyreden RSKA da ölüm oranı az olmasına karşın solunum sistemine ait semptomlarla seyreden HKPS'de ölüm oranı yüzde 50'yi bulmaktadır.”

GÜNEY AMERİKA'DA ÇOK YAKIN TEMASLA İNSANDAN İNSANA BULAŞTIĞI BİLDİRİLMİŞTİR

Virüsü taşıyan kemiricilerde hastalık bulgusunun olmadığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, şunları söyledi: Vücutlarında sürekli taşırlar ve sürekli olarak idrar, dışkı ve diğer salgıları ile çevreyi kirletirler. Virüs dış ortamda birkaç gün canlılığını devam ettirir. Kemiriciler depolarda, eski ve terkedilmiş binalardaki kutularda, depolanmış malzemeler arasında yaşar. HKPS ve RSKA yapan virüsler farklı tür kemiricilerde yaşarlar. İnsandan insana bulaş bildirilmemiştir. Ancak Güney Amerika'da (Şiili ve Arjantin'de) Andes türü hantavirüs'ün çok yakın temasla insandan insana bulaştığı bildirilmiştir”

ATEŞ VE BAŞ AĞRISI ÖNEMLİ BELİRTİLER ARASINDADIR

Prof. Dr. Reşit Mıstık, RSKA'nın ateş, şiddetli baş ağrısı, gözlerde kanlanma ve daha sonra kanamalarla ve böbrek yetmezliğine kadar giden bir hastalık tablosu ile HKPS'nin ise ateş, baş ağrısı, solunum sıkıntısı ile seyrettiğini dile getirdi.

KANITLANMIŞ TEDAVİSİ VE AŞISI YOK

Prof. Dr. Reşit Mıstık, bilinen kanıtlanmış tedavisi olmadığını, destek tedavilerin uygulandığını ve aşının olmadığına vurgu yaptı.

Türkiye'de 2009 yılında Bartın civarında bir mahallede küçük bir RSKA salgını bildirildiğini dile getiren Prof. Dr. Reşit Mıstık şunları söyledi: “Dünya genelinde yaygın değildir. Pandemi yapma riski yoktur. Kemiricilerin yaşadığı bölgelerle sınırlı salgın yapar. Şu anda mevcut koranavirüsün, hantavirüs'ten 15 bin defa daha fazla yayılım özelliği vardır. Korunmada ellerin yıkanması, eski depolara maske ile girilmesi, temiz gıda ve su tüketilmesi ve insanların kullandığı yerlerde kemiricilerle mücadele önerilmektedir.” (DHA)