FETÖ'cülükle suçlanan Buğra Kavuncu'yu zora sokacak iddialar!
Ümit Özdağ'ın İYİ Parti'yi sarsan 'FETÖ' iddiaları sonrası her gün yeni detaylar ortaya çıkıyor. Konuyu bugünkü köşe yazısında ele alan Yenişafak yazarı Hasan Öztürk, Buğra Kavuncu ile ilgili çarpıcı detayları yazdı. Öztürk, yazısında Kavuncu ile aynı yıl il başkanı olan CHP'li Canan Kaftancıoğlu konusuna da yer verdi.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü olduğunu açıklamasının ardından Kavuncu ile ilgili çok çarpıcı yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Yenişafak Yazarı Hasan Öztürk, konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
'Kozinoğlu’nu FETÖ’ye gammazlayan Enver Altaylı, acaba yeğeni Kavuncu’ya ne dedi' başlıklı bir yazı kaleme alan Öztürk, yazısında Canan Kaftancıoğlu'na da değindi.
Öztürk, "Kavuncu ile Kaftancıoğlu’nun il başkanı yapılmasının ipuçları Altaylı’nın iddianamesinde var mı acaba?" sorusunu yöneltti.
İşte o yazı:
"İyi Parti’de önce sırça döküldü, ardından testi kırıldı.
20 Eylül’deki Kongre’de ismi çizilenlerin partinin grup toplantısını boykot etmesi “parti içi demokrasi” perdesiyle bir şekilde tolere ediliyordu. Ancak ne olduysa pazartesi günü parti kurucusu Ümit Özdağ’ın “FETÖ”, “HDP”, “eş başkan”, “Enver Altaylı” çıkışlarıyla işin rengi değişti.
Bugün sizinle Ümit Özdağ’ın “Üç yaşından bu yana tanırım” dediği Enver Altaylı’nın kendisine gelip, “Parti kurmayın. Sokağa çıkın” demesini ve arka planını tartışmak istiyorum.
Enver Altaylı, Kavuncu ailesinin dayısı. Yani İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun büyük dayısı. Aynı zamanda MİT’çi. Aynı zamanda CİA ile iltisaklı. Ve dahası FETÖ elebaşına “Muhterem efendim” diye başlayan mektuplar yazacak kadar da yakın.
Altaylı aynı zamanda halkı sokağa çıkartabilecek provokasyonları planlayabilme becerisine sahip.
Nereden mi anlıyoruz. Elbette hakkında hazırlanan iddianameden ve doğrudan kendi ifade ve mektuplarından.
CİA ile iltisaklı Altaylı, 1971 muhtırasının verilme sürecinde aktif çalışmış birisi. 12 Eylül’e giden süreçte ilçelerin, mahallelerin, sokakların sağ-sol diye ayrıştığı dönemde neler yaptı kim bilir…
Aynı isim, MHP’deki kongre sürecinin ardından partileşme kararı alan muhaliflerden birine (Ümit Özdağ) gidip, “Parti kurmayın. Sokağa dökülün” diyor. İddianın sahibi doğrudan Özdağ.
Enver Altaylı, Ağustos 2017’de tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında iddianame hazırladı.
O iddianameye göre Altaylı, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminin başarısız olmasından sonra soluğu Amerika’da alıyor.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile doğrudan irtibatı bulunan FETÖ’cü Bilal Ekşili ile buluştu.
Ve o görüşmede, “Türkiye’de muhalif güçlerin tamamının birlikte hareket ederek halkın sokaklara indirilmesinin önemli olduğu, ancak gelişmelerin halkın cebine dokunması gerektiği, sokak hareketinin başarılı olabilmesi için ekonomik krizin şart olduğu, Almanların bu yönde çalışmaya başladıkları ve her türlü tedbiri almaya devam edecekleri, bu bilgiyi Almanlardan aldığını” söyledi.
Bu, burada bir dursun..!
ALTAYLI: KOZİNOĞLU MİT MÜSTEŞARI OLURSA ALLAH FETULLAH GÜLEN’İ KORUSUN
Aynı kişi. Yani Buğra Kavuncu’nun dayısı, CİA iltisaklı, eski MİT’çi Enver Altaylı yine iddianamede yer alan bir mektupta, “Özbekistan’da Şenkal Atasagun’un (Eski MİT Müsteşarı) Özbekistan görevlisi olarak çalışan Kâşif Kozinoğlu, terfi ettirilmiş ve merkezi Taşkent’te bulunan Orta Asya İstihbaratını koordine etmekle görevli büronun başına getirilmiştir. Okulların kapatılma (FETÖ okulları) sürecinde en büyük ihanet payı adı geçen bu şahsa aittir” diyor.
Bitmedi..!
Aytaylı, MİT içerisinde de FETÖ iltisaklı 20 personelin izlemeye alınmasıyla ilgili elebaşı Gülen’e mektupta bilgi veriyor. “Zatı alilerinizin taraftarı oldukları iddia ve gerekçesi ile 20 MİT görevlisi son derece sıkı bir takibe alınmışlardır” diyor. “Başbakan, müsteşar nezdinde teşebbüste bulunarak, Kâşif Kozinoğlu’nun etkisiz hale getirilmesini ve bu 20 görevli hakkındaki izlemenin durdurulmasını temin edebilir. Ancak Başbakan’ın böyle bir inisiyatif kullanacağı kanaatinde değilim” diye ekliyor. Kâşif Kozinoğlu’nun MİT müsteşarı olmaya çalıştığını iddia eden Altaylı, “Eğer böyle bir şey olursa, Allah memleketi, devleti, Fethullah Hoca Efendiyi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu, bir felâket olur” diyerek Kozinoğlu’nu FETÖ’nün hedef tahtasına oturtuyor.
Peki, sonra ne oluyor?
MİT Orta Asya sorumluluğuna getirilen Kozinoğlu, Ergenekon/Balyoz kumpası kapsamında ifade vermek üzere 9 Mart 2011’de Afganistan’dan Türkiye’ye dönüyor. Şu anda firari FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz’e ifade veriyor. 10 Mart’ta tutuklanıyor.
Sıkı durun. Kozinoğlu, 25 Kasım 2011’de hâkim karşısına çıkacakken 12 Kasım günü Silivri Cezaevindeki hücresinde hayatını kaybediyor.
Enver Altaylı tarafından FETÖ’ye gammazlanan Kozinoğlu şüpheli bir şekilde hayatını kaybediyor.
TOMA’NIN ÜZERİNE ÇIKACAK (SOKAĞA İNECEK) İL BAŞKANLARI
Yine sıkı durun!
Ocak 2018’de CHP’nin İstanbul İl Kongresi yapılıyor. Kongre’de Kemal Kılıçdaroğlu “Bana TOMA’nın üzerine çıkacak il başkanı lazım” diyerek Canan Kaftancıoğlu’nu işaret ediyor. Ve Gezi provokasyonunda aktif rol alan, 10 Aralık Hareketi’nin sekreteryasında bulunan Kaftancıoğlu kongreyi kazanıyor..!
2018’de bir isim daha il başkanı oluyor. O da Buğra Kavuncu. İyi Parti’nin önce Genel İdare Kurulu’na seçiliyor ardından İstanbul il başkanı yapılıyor.
Türkiye’nin en önemli şehri İstanbul il başkanlığı için tercih edilen isimlerin ideolojik olarak asla yan yana gelmemeleri beklenir. Ancak “ortak hedef” için iki isim zaman zaman çok ilginç görüntüler veriyor.
Kavuncu ile Kaftancıoğlu’nun il başkanı yapılmasının ipuçları Altaylı’nın iddianamesinde var mı acaba?"
