Fazıl Say bu kez de Ahmet Hakan'a çattı!

Ünlü piyanist Fazıl Say, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bulunduğu ortamda konser verdiği için kendi cenahı tarafından linç edilmesine isyan etti.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, kendi cenahındaki yobazlığa dikkat çeken Say'ın bu haykırışını "Okuyalım, ibret alalım ve yobaz olmayalım" sözleri ile köşesine taşıdı.

İşte Hakan'ın köşesine taşıdığı o sözler:

"Cumhurbaşkanı’nın geldiği konser, Ankara’da Congresium Konser Salonu’ndaydı, tüm biletleri çoktan tükenmiş bir konserdi. Bunu “Fazıl Say, Saray’da konser verdi” diye manipüle ettiler.

*

Repertuvarda kendi solo piyano eserlerim olan “Truva Sonatı”, “İzmir Süiti”, “Kara Toprak” vardı. Bunu da “Fazıl Say Dombra çaldı” diye saçma sapan çakma videolarla manipüle ettiler.

Verdiğim binlerce konserimde nasıl “konser selamı” veriyorsam, 18 Ocak 2019 akşamı da öyle yaptım. Bu sefer de “Fazıl Say diz çöktü” diye çamur attılar. “Dönek” diyeni de oldu.

*

Tüm bu olayların başlangıcı, annemin vefatından sonra Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın taziye telefonu ve benim kendisini insanca bir konserime davet etmem ile başlamıştı.

*

Konserin ardından gelişen tüm bu olaylardan sonra dost zannetmiş olduğum pek çok kişinin de bu yalanlara, bu düşmanlığa ortak olduğunu gördüm. Hayatlarına çok yardım etmiş olduklarım dahil.

*

Benim için çok can acıtıcıydı, yıpratıcıydı, kırıcıydı. Aylarca içime kapandım. Geldiler, seyrettiler diye bizim tüm hayatımızın ideolojisi mi değişir? Bu nasıl bir saçmalıktır?

*

Benim özgürlükçü, demokrasi düşkünü ve Atatürk sevdalısı bir vatansever olduğumu bilmeyen mi vardır? Muhalif olduğumu, yaşadığım dertli yılları, mahkemeleri bilmeyen mi vardır?"

Makalenin son paragrafının köşede yer almadığını söyleyen Say, Hakan'ın bu yanlışı düzeltmesi gerektiğini söyledi. 

Sosyal medya hesabından makalenin yayınlanmayan bölümünü paylaşan ünlü piyanist, şunları söyledi: "Ahmet Hakan’ın bu yanlış yorumu düzeltmesi dileğimle.
Ben “sadece kendi kesimim” filan yazmadım serzenişimde, bu haksızlığı yapanlar her kesimden uçlardı; cümlem şöyle “bu yalana bazı dostlarımın da ortak olduğunu görmek beni üzdü”. ( yukarıda paylaştım,3. Fotoğraf)"

Say sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrıca bir başka sorun da; bu makalenin son paragrafları neden kesilmiş? ( onu da paylaştım 2. Fotoğraf) Dostlar; “Kendi kesimi” deyimi zaten sorunun kendisiyken, neden bu yangına körükle gidilsin"