Ali Bayramoğlu'ndan evlat nöbetini devlet organize etti iddiası
21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını iddia ederek parti il binası önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ın yaktığı meşale büyüyor.
Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 37'ye yükseldi.
Son olarak, 14 yaşındaki kızı Ece Taş'ın PKK'nın elinden kurtarılmasını isteyen Cabir Taş eyleme katıldı.
Ancak bu cesur annelerin anlamlı eylemini, toplumun belli bir kesimi günlerdir görmezden geliyor.
Kendilerini "özgürlükçü", "solcu", "liberal" gibi sıfatlarla tanımlayan bu çevreler, evlatları için her riski alarak eylem yapan ve PKK'ya direnen annelere ısrarla kayıtsız kaldı, hatta sırt çevirdi.
AK Parti'den ayrılarak yeni parti kurma çalışmaları yapan Ahmet Davutoğlu'nun da kurucusu olduğu Bilim Sanat Vakfı'nın (BİSAV) üniversitesi olan İstanbul Şehir Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan ve Karar gazetesinde köşe yazıları kaleme alan Ali Bayramoğlu da bu kervana katılan isim oldu.
Hatta Bayramoğlu evlat nöbetine sırt çevirmekle kalmadı daha da ileri giderek, ailelerin eylemini "devletin psikolojik savaş hamlesi" olarak tanımladı.
EVLAT NÖBETİ İÇİN DEVLETİ SUÇLADI!
Evlat nöbetinin devlet tarafından organize edildiğini savunan Bayramoğlu, TV5 ekranlarında Yıldıray Oğur'un moderatör olduğu programda şu ifadeleri kullandı;
"Bu anneler meselesinde en son İranlı anneler de geldiler, 20-25 aile oldular. Burada kendiliğinden sivil bir eylemden çok, organize bir devlet kampanyası görüntüsü var.
Ama işin bu tarafını görmediğimiz zaman ya da konuşamadığımız zaman, ki konuşamıyoruz, burada bayağı bir sıkıntı var. Açıkçası Milli Güvenlik Kurulu zamanlarında olsaydık 'Psikolojik Harp Dairesi' böyle şeyler yapıyordu."
"OLA OLA 25 OLDULAR..."
Diyarbakır'da Kürt annelerin HDP önünde gidip "oğullarımızı geri verin" demesinin, devlet koruması olmadan mümkün olmadığını iddia eden Bayramoğlu sözlerine şöyle devam etti;
"Çünkü güçlü bir PKK otoritesi iklimi var zaten cesaret edemezler buna, yani dışlanırlar, ahlaken derken, karşı karşıya kaldıkları şey, şiddet, baskı bile olmasa...
Bu anca bir koruma altında yapılabilir, yani böyle bir şey olabilir mi, yüzlerce asker polis sizi koruyacak orada o anne oturacak, önce 3 aile yavaş yavaş artacak sayıları...
Ancak ola ola 20-25 aile oldular, İran'dan aileler gelmeye başladı. Oraya AK Parti'ye yakın olduğunu bildiğimiz AK Parti'nin bütün propaganda faaliyetlerinde yer alan şarkıcılar, sanatçı başka bir şey, oyuncular, türkücüler oraya gidiyorlar...
Bakanlar oraya gidiyorlar, bununla ilgili Bahçeli açıklamalar yapıyor, bununla ilgili Soylu açıklamalar yapıyor... Bunun aksini söylemek, "Ya burada acaba böyle bir kampanya mı var, devlet burada anneleri araç haline mi getiriyor?", sorusunu sormak bir risk, bir tehlike dava açma, soruşturma açma nedeni olabilecek bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla çelişki dediğin şeylerin arkasında ben biraz böyle şeyleri görüyorum.
Bu bir Kürt meselesi çözümü ya da Kürt meselesinde alevi hafifletme kampanyası bile değil, bu devletin PKK ile mücadelesinde bir psikolojik savaş aracı." / SuperHaber
O AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...
