Eşini başından vurarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmıştı: Mahkemede kendini böyle savundu

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Suat Özlüler Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada şikayetçi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz ve sanık avukatı Ercan Ak da hazır bulundu. 

Suçlamayı kabul etmediğini belirten sanık Suat Özlüler, "Eşimi ben öldürmedim. Hastaneye de bizzat kendim götürdüm. Olay günü, eşim beni kıskanmıştı. O yüzden tartışıyorduk. O hararetle, eşim bana inansın, sakinleşsin diye silahımı çıkardım, elime aldım. Duvara doğru niye ateş ettim, bilmiyorum. Sakinleşsin diye, dursun diye yaptım. Çok ağlıyordu ancak eşime ateş etmedim" dedi. Özlüler, silahı sehpa üzerine bıraktıktan sonra konuşmaya devam ettiklerini anlatarak "Sonrasında tuvalete doğru çıkacağım sırada silah sesi duydum. Eşimi dolabın olduğu yerde yatar vaziyette gördüm. O sırada teyzemin kızı Ceylan arka odadaydı. Yanımızda değildi. Ceylan abla diye bağırınca yanımıza geldi. Sonra hemen eşimi aldım, hastaneye götürdüm. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. 

TEYZE KIZI TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada, olay günü evde bulunan sanığın teyzesinin kızı Ceylan Kambur tanık olarak dinlendi. Kambur ifadesinde, "Kahvaltıdan sonra Suat evden ayrıldı. Suat telefonunu evde bırakmıştı. Gülseren de telefonunu alıp inceledi. Daha sonrasında da bana 'Suat beni aldatıyor' deyip ağlamaya başladı. '10 dakika kadar çocuğa bak ben geliyorum' dedi. Dışarıya çıktı. Hemen üzerine eve geri döndü. 'Kavga etmeyin' dedim. Suat eve geldi. Eve geldikten sonra Gülseren, Suat'a hakaret etti. Aralarında bir ağız kavgası yaşandı. Ben de onlar kavga ederken bebeği alıp dışarıya çıktım. Bebek ağlayınca tekrar eve döndüm. Eve geldiğimde Suat ile Gülseren arka odadaydılar. Silah sesi duydum. 'Ne oldu' diye sordum. Suat cevap vermedi. Silahı yatak odasına koydu. Suat tuvalete girdikten sonra Gülseren'in olduğu odadan silah sesi geldi. Suat tuvaletten çıktı. Silah sesini duyduğumuz odaya geçti. Suat ile birlikte o odaya geçmedim. Suat, 'Abla kapıyı aç' dedi ve 'Ne yaptın Gülseren' diye bağırdı. Gülseren'in olduğu odaya ben hiç girmedim. Suat, Gülseren'i alıp götürdü. Gördüklerim bundan ibarettir" dedi.

"ÇOCUĞU KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDAN CEZALANDIRILSIN"

Şikayetçi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz, "Şikayetçiyiz. Maktul 18 yaşından küçüktür. Kasten öldürme suçundan yargılanan sanığın 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep ederiz" dedi. 

"TAHLİYE EDİLSİN"

Sanık avukatı Ercan Ak, "Maktul 1.50 boyundadır. Müvekkil ise 1.75'in üzerindedir. Rapora göre merminin aşağıdan yukarı seyir ettiği ve bitişik atış olduğu anlaşılmaktadır. Müvekkil, maktulü hastaneye yetiştirme yönünde hareket etmiştir. Olaya engel olamadığı için üzüntü içerisindedir. Bitişik ateş olması, rapordaki tespitler, maktulün imdat çağrısında bulunmayışı gözetildiğinde, maktulün intihar eyleminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Müvekkilin 1,5 yaşında kızı vardır, tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

SWAP RAPORU İSTENDİ

Mahkeme heyeti, sanık Suat Özlüler'in üzerine yüklenen suça ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması nedeniyle tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet ayrıca, kriminal inceleme raporu ve el swaplarına yönelik raporların istenmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, imam nikahlı eş olan 17 yaşındaki Gülseren Mamuş ile Suat Özlüler'in, 6 aylık bir çocuklarının olduğu belirtildi. Olay günü olan 15 Eylül 2021'de maktulün kendisini aldattığını iddia ettiği kocasıyla tartıştığı, tartışma sırasında Gülseren Mamuş'un başından silahla vurulduğu belirtildi. İddianamede, sanığın ağır yaralanan eşini yaralı halde kucağına alarak sokaktan geçen bir aracı durdurup hastaneye götürdüğü, olayın görevlilere intikal etmesi sonucu soruşturmaya başlandığı, maktulün hastanede öldüğü anlatıldı. Nöbetçi mahkemeye verdiği ifadesinde, "Ben vurmadım, eşim kendini vurdu" diyen Suat Özlüler, 16 Eylül'de tutuklandı. İddianamede, dini nikahlı eşini tabanca ile vurarak öldürdüğü belirtilen sanığın "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması istendi.