Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, Libya'da barışın anahtarı olmuştur!

Berlin'de gerçekleştirilecek olan Libya konferansı için Almanya'ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uçuş öncesi Havalimanında açıklamalarda bulundu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları:

"ZİRVENİN ŞİMDİ YAPILABİLMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR"

"Darbeci hafter ve destekçilerinin zulmüne BM kararlarını alenen ihlal eden eylemleri uzun süre görmezden gelinmiştir. Bu zirvenin saldırıların başlamasından 9 ay sonra gerçekleşmesi elbette düşündürücüdür. Libya'da kalıcı çözümün siyasi diyalogla sağlanabileceğini ilkeli duruşumuz gereği her zaman söyledik. Meşru Libya hükümeti ile 2019 sonunda imzaladığımız 2 mutabakat muhtırasıyla iş birliğimizi perçinledik.

"TÜRKİYE SİYASİ ÇÖZÜM ÜMİDİNİ YENİDEN YEŞERTMİŞTİR"

Türkiye gerek saha gerek diplomaside yürüttüğü çalışmalarla Libya'da barışın anahtarı olmuştur. Sayın Putin'le İstanbul'da yaptığımız ateşkes çağrısı ile sükunet sağlanmış ve Berlin Konferansının zemini oluşmuştur. Ülkemiz bu adımlarla Akdeniz'deki haklarını garanti altına almanın yanı sıra Libya'da çözüme ön açmıştır. Ateşkes ve Berlin Zirvesi ile yeniden yeşeren ümitler kan tüccarlarına kurban edilmemelidir. 

"İDLİB..."

Rejimin vahşetine artık dur denmesinin zamanı gelmiş, geçmiştir.

"OYUNU YANLIŞ OYNUYOR"

Yunanistan tabi Almanya'ya davet edilmedi. Rahatsız oldu. Zaten Libya ile yaptığımız anlaşmalardan rahatsız olmuştu. Tuttu bu rovanşist anlayışla Hafter'i davet etti. Bu görüşmeleri yaptılar ama hiçbir kıymeti yok. Tabi Hafter Almanya'ya geldiğinde neler söyleyecek göreceğiz. Ancak Miçotakis oyunu yanlış oynuyor.

KONFERANSIN SONUCU NE OLUR?

Konferanstan olumlu bir sonuç çıkması ya da çıkmaması diyerek doğmamış çocuğa don biçilmez. Önce bu toplantıdaki bütün gelişmeleri görmemiz lazım. Sonra sonuç bildirgesini görüp ne gibi adımlar atabiliriz diye değerlendirip açıklamamızı ondan sonra yaparız.

İYİDİL'İN TAHLİYESİ

Yargı camiamız için çok üzücü bir adım olmuştur. Ve ilginç olan şey şu tabi talimatlarını da verdik bunların. Kararı veren kişi veya kişilerin de FETO'cu olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Ne gibi oyunlar olabileceğini de arkasında tabi gösteriyor. Hak sonunda er veya geç yerini buluyor. Düşünün müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi tahliyesini verme gibi bir yola gidiyorlar. Böyle bir adımı nasıl atabiliyor bir mahkeme? Bu anlaşılabilir bir şey değil. Sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız adımlarını attılar ve operasyonla da yakaladılar, tekrar cezai müeyyide uygulanmaya başladı. Malum içeride şu an.