'Çakarlı' saygısızın sinir bozucu ezberi!

Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, İstanbul'da yaşanan 'çakarlı araç' sorununa dikkat çektiği yazısında başından geçen iki olayı anlatarak meseleye dikkat çekti.

"'Sen benim kim olduğumu biliyor musun?' sorusunu soranların varlığı sadece insanın midesini bulandırmıyor aynı zamanda midesine kramp da girmesine neden oluyor." diyen Öztürk'ün yazısının ilgili bölümü şöyle:

İçişleri Bakanlığı 18 Ekim’de yayınladığı bir genelge ile “Çakarlı araçların geçiş üstünlüğünü yasakladı.”

Emniyet şeridine giren çakarlı araçlara da cezai işlem uygulanacağını açıkladı. “Koruyan ve korunan araç statüsünde” olmayan tüm araçlara yasak getirildi. Yasal olmayan çakarlar tespit edildiğinde cezai işlem uygulanmaya başlandı.

Hal böyleyken, iktidarın ya da devletin imkanlarını kişisel küçük iktidar alanları olarak tahkim etmeye çalışanların bir kısmı bu yeni uygulamadan kendilerini istisna tutuyor!

Çakarlı araçlarıyla emniyet şeridine giriyorlar. Önündeki aracı geçmek için canavar sirenini öttürüp bir de çakarlarını yakıyorlar.

Bazıları yakalandığında, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” yaygarası koparıyor. Bazıları, işi abartıp cezai işlem uygulayan polis memurlarını üstlerine şikayet ediyor. Hatta bazıları işi o polis memurlarının açığa alınmasına kadar vardırıyor. Böyle bir durumda, polis memurlarının görevlerini bihakkın yapmaları ne kadar mümkün?

Size iki küçük anımı anlatayım.

Bir pazar günü geç saatlerde Koşuyolu’ndan Avrasya Tüneli’ne girmek üzere aracımla ilerlerken, bir ara aynadan baktığımda sağımdaki daracık bankette ilerlemeye çalışan bir çakarlı araç gördüm.

Bu arada ne trafikte bir tıkanıklık ne de bir olağanüstülük vardı. Sadece tünelin girişindeki polis kontrolü o kadar.

Araç yaklaştı. Bana gelinceye kadar onlarca aracı neredeyse “silme” tabir edilen bir biçimde kıl payı geçti. Yanımdan geçerken baktım. Aracın şoför koltuğunda benim yaşlarımda bir adam yanında da muhtemelen eşi olan başörtülü bir hanımefendi vardı. Araçta ne koruma, ne de makamda oturan biri vardı.

Çakarlarını yaka yaka sağımızdan geçip gitti. Belli ki bir yemek davetinden evine giden bir çiftti. Ama belli ki çakarlarını yakmayı, bankette gitmeyi kendinde hak gören “imtiyazlı” biriydi!

Diğer olay ise yine bir pazar günü Zeytinburnu’nda bir lisenin önünde yaşandı. Sabah saat 09.45 gibi sınava giren yakınlarını bahçe kapısında bekleyenlerin arasına siyah bir araç daldı. Aracın çakarları yanıyordu. Şoför koltuğunda oturan adam camı açıp “Açın kapıyı bahçeye gireceğim” diye bağırıyordu. Görevliler sınavın başladığını sessiz olunması gerektiğini ve araçları bahçeye almadıklarını söylemeye çalışırken adam, “Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz” diye böğürüyordu.

Kamu düzeni, sadece kamunun meşru gücüyle “zorla” sağlanmaz. Aynı zamanda bireyin inisiyatif alması, kurallara uyması, bazen de kamu çıkarı için kendi imtiyazlarından vazgeçmesiyle mümkündür.

Hal böyleyken, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” sorusunu sorup, elindeki iktidar veya devlet gücünü kamu düzenini sağlamakla görevli memur üzerinde test edenlerin yüzünden “istismar”ın önü alınamıyor!

'Çakarlı' saygısızın sinir bozucu ezberi! ile ilgili etiketler çakar hasan ozturk
GÜNÜN VİDEOSU

Cansız bedeni bulunan eski Bakan Mehmet Ali Yılmaz'ın olaylı TS-FB maçı sonrası verdiği röportaj!

Spordan sorumlu eski Devlet Bakanı ve Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın evinde cansız bedeni bulunmasının ardından olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçından sonra verdiği röportaj ortaya çıktı.