Boğaziçi'nin 'özgürlükçü ortamı' kendilerine kadar!
Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protesto gösterileri büyüdü. Protestocu öğrenciler, 'özgürlüklerinin kısıtlanacağını' öne sürerken, başka bir öğrenciden çarpıcı açıklamalar geldi. Sosyal medya hesabından Boğaziçi'nde yapılan özgürlük kısıtlamalarını tek tek anlatan Ömer Faruk Koç isimli öğrenci, her yıl cuma namazına denk getirilen hazırlık geçme sınavınının gününün değiştirilmesi için yazılan dilekçelerin de çöpe atıldığını söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde iki bölüm bitiren Ömer Faruk Koç isimli öğrenci, sosyal medya hesabından bir dizi paylaşımda bulundu.
Koç'un paylaşımları, günlerdir bahsedilen 'Boğaziçi gelenekleri, Boğaziçi'nin özgürlükçü-barışçıl ortamı' konularının perde arkasını gözler önüne serdi.
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİYE FRANSIZCA DERSİ YOK
Üniversitede cuma namazına gitmek isteyenlere 'kaza edersiniz' şeklinde yanıt verildiğini ancak, 10 Kasım'da Anıtkabir'e ziyarete gidenlere telafi sınavı hakkı tanındığını belirtti.
Benim okuduğum çoğunlukçu ve her görüşe saygılı Boğaziçi şöyle bir ortamdı #BogaziciUniversity pic.twitter.com/o9OIEVFzLO
— Ömer Faruk Koç (@iofkoc) January 6, 2021
Başörtülü öğrencilerin Fransızca dersini bırakmasını isteyen Aslı Tarkan isimli öğretim üyesinin yazdığı mesajı da paylaşan Koç, "2012 gibi nispeten yakın bir tarihte İnşaat Mühendisliği’nde Semih Tezcan başörtülü öğrencileri derslerine ve sınavlarına sokmadığı için eylem yapmak zorunda kalmıştık. Kendisi okulun rektörlüğünü de yapmış ‘dokunulmaz’ bir isimdi." dedi.
YÜZLERCE DİLEKÇE ÇÖPE GİTTİ
"Her yıl bilerek Cuma namazına denk getirdikleri hazırlığı geçme sınavınının gününün değiştirilmesi için yazdığımız yüzlerce dilekçeyi çöpe atan, “İsterseniz bin tane yazın, değiştirmeyeceğiz” diyen YADYOK Müdürü, seni de unutmadık!" ifadesini kullanan Koç, bunlar gibi onlarca örneğin daha olduğunu ifade etti.
"Sadece kaç gündür çevrilen 'Boğaziçi gelenekleri, Boğaziçi'nin özgürlükçü-barışçıl ortamı, Boğaziçi'nin otu-böceği-kedileri' edebiyatı biraz midemi bulandırdığı için bunları paylaşma gereği hissettim." diye yazan Koç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın ben bu okulda hazırlık dahil 6 sene okudum. 2 bölüm bitirdim, 60'a yakın ders aldım. Havasından, suyundan illa ki etkilenmişimdir. Hatta arkadaşlarım beni biraz fazla 'demokrat' olmakla itham ederler. Hatta biraz liboşluk, biraz da feminizm bile sirayet etmiştir.
O yüzden ben böyle şeylerden çok etkilenmem ama bir çok Müslüman öğrenci şöyle düşünse sizce çok mu absürt olur:
-Yıllardır yokluğu insanları zor hallere sokan, yalvara yalvara alamadığımız Güney Kampüs mescidi ''1. Kayyum'' denilen rektör döneminde açıldı.
-Hazırlık geçme sınavı gibi kritik bir sınav bilerek Cuma namazına denk getiriliyordu, şimdi finaller bile cuma namazıyla çakışmıyor.
-İslam Araştırmaları Kulübü'nün açılmasına müsaade etmeleri ve ses çıkartamamalarını da bu dönemden bağımsız düşünemeyiz elbet.
Yani bu insanlar pragmatik düşünse ve sırf bu 'kazanımlar' için bile bu tepeden inme rektör atama işini desteklese çok mu ilkesiz-ahlaksız olurlar gerçekten? Sanmıyorum
Mesaj kutum küfür kıyamet hakaret tehditle doldu 2 saattir.
Yani ben bu riyakarlıktan sıkıldım sadece
Bu okula birileri elini kolunu sallaya sallaya girip bomba düzenekli araç bıraktı arkadaşlar, siz neyin hoşgörüsünden-dayanışmasından bahsediyorsunuz?"
Mesaj kutum küfür kıyamet hakaret tehditle doldu 2 saattir.
— Ömer Faruk Koç (@iofkoc) January 6, 2021
Yani ben bu riyakarlıktan sıkıldım sadece
Bu okula birileri elini kolunu sallaya sallaya girip bomba düzenekli araç bıraktı arkadaşlar, siz neyin hoşgörüsünden-dayanışmasından bahsediyorsunuz?https://t.co/3douz4bE31
