Bizden anlayanlara, Rabia’ya sadık olanlara…

İbrahim Aydemir

İbrahim Aydemir

'Çok insan anlayamaz eski musikimizden

Ve ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden…

Açar bir altın anahtarla ruh ufuklarını,

Hemen yayılmaya başlar seda ve nur akını…’

diyor Yahya Kemal…

Bizi tarif eden değerleri kaydederken, yine ondan bir takdim:

‘Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış’

Vurguya dikkat!

Bir taraftan din, bir taraftan hayat...

Bir büyük medeniyeti inşa eden ruhun temelleri...

Ruh ufukları, nur akını ve biz…

Ve kayıt:

Onların garibine garibiz…

Özü bu…

***

Mısır eski musikimizdir…

Kosova, Makedonya…

Fergana, Kerkük, Suriye...

Somali, Afganistan.

Mekke ve Medine...

Ruh iklimimiz…

Ruh ikizlerimiz…

Tarihi vakarımız, itibarımız...

Sesimiz, nefesimiz...

Ve onlar medeniyet musikimiz...

Ve gerçek: 'Ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden'

Biz de öyle...

***

'Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan, halka müderris olsa hakikatte asidir’ diyor, Yunus.

Amenna…

Yaratılanı hoş görmek yaratandan ötürü ya…

Yaratana kurbanız...

Yaratana kurban olmak yolunda yarışarak yaratılanı hoş tutanların yolu tek:

‘Hakk için yaratılanı sevmek’

İşin hakçası ve akçası bu…

Başka bir yol bilmeyiz…

Başka bir musiki de…

Yunusça bir kayıt ve tespit:

‘Biz gelmedik davi için.. Gönüller yapmaya geldik..’

Özümüz bu...

Sözümüz bu…

Ve gerçek:

Özümüzü bilmeyen, sözümüzü de bilmez.

Ve bir şey anlamaz bizden..

****

Aslında değil mi ki;

‘Nadanlar eder sohbet-i nadanla telezzüz

Divanelerin hem demi divane gerektir..’

Ve aslında değil mi ki, ‘

‘Şeb pere anlar mı tab-ı afitabun lezzetin

Bi basarlar müşkilini sürmeler hall eylemez..’

Değil mi..

Kör göze sürme neyler?

Yarasaya güneş ışığı…

Değil mi…

**

Rabia..

‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet’

Rabiamız…

Birlik ve beraberliğimizin şifresi…

Ebedi kardeşliğimizin kimyası…

‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet’

Uğruna can verilecek değerler…

Azizler…

Mukaddesler…

Ve elbette…

‘Çok insan anlayamaz eski musikimizden

Ve ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden…’

Ve elbette…

***

Rabia’dan müşteki olmuşlaradır elbet sözümüz…

Birlik ve beraberlik ifademizden…

Mısır’daki Esma’nın gözünden süzülen yaşın bizim yüreğimize bir ateş gibi düştüğünü hissetmeyenlere…

Mymar’daki yetimlerin feryadını duymayanlara…

Suriyeli Aylan’ın acısını hissetmeyenlere...

Sözümüz onlara…

Rabia’ya kenar gezenlere…

Rabia’dan bihaberlere…

***

AK önderden Akça cevap:

“İçini söyle içini, bu işaretin içeriğinde ne var? Bu işaretin içinde tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Acaba beyefendi, sen bu ülkede tek millet değil de çok millet mi istiyorsun, ondan mı rahatsız oldun? Tek bayrağın yerine şu anda içeride olan, ama adı milletvekili olan teröristler var ya, zaman zaman el ele, omuz omuza veriyorsunuz, İstiklal Caddesinde yürüyorsunuz ya, geçenlerde Gezi olaylarının dördüncü yıl dönümünü kutladınız. O kan verdiğimiz, iki polisimizin şehit olduğu o Gezi olaylarının yıl dönümünü mü kutluyorsunuz? Beraber yürüdünüz o yollarda siz. Ve onların kendi paçavraları var, bayrakları yok. Bizim ise tek bayrağımız var”

Ak önderden Akça vurgu:

“Bizim bayrağımızın rengi bellidir, şehidimizin kanı. Hilalimiz, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, bizim şehitlerimizin ta kendisidir. Üç, tek vatan, 780 bin kilometrekare tek vatan; bu da mı seni rahatsız etti yoksa? O şu anda el ele, kol kola, omuz omuza dolaştıkların Güneydoğu Anadolu’yu, Doğu Anadolu’yu bölmek, parçalamak istediler. Oralarda kendilerine göre devlet kurma gayreti içerisine girdiler ve sen onlarla beraber de gittin ta Hakkâri’de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın, onların paçavralarını dalgalandırdın, onların verdiği destekle miting yaptın. Şimdi geldin hangi yüzle sen bu işarete bir terör örgütünün işareti diye bu tür hakareti yapıyorsun? Ve dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devlet tanımıyoruz. Eğer senin bildiğin bir devlet varsa buyur git, bu kadar açık konuşuyorum.”

Özümüz bu, sözümüz bu…

Rabiamız bu…

Musikimiz bu…

Ve kayıt:

‘Çok insan anlayamaz eski musikimizden

Ve ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden…’

Biz de onlardan…

***

Ve yine tefrika…

Ve yine kanayan bir yara…

Katar Meselesi…

Kardeşlik meselesi…

Ne diyelim…

Akifçe bir dua ile…

‘Ya Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine

Kaldır aradan vahdete hail ne ise

Ya Rab, şu asırlarca süren tefrikadan

Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se

Madam ki verdin bize bir ruh-u nevin…

Ya Rab, daha bir nefha-i teyid insin’

Ve Akifçe selam ile…

Dua ile...

Diğer Yazıları