"Bir çağ yangını bu bütün dünya günahkar…"

İzzet Çapa

İzzet Çapa

 Süratle giden bir otomobilin içinden, yolun etrafına serpiştirilmiş dev reklam panolarını seyreder gibi olduk artık hayatı. Kimi sabah en acısından bir çocuk tacizi gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Kaybolanlar, kötülüğün en alçağına maruz kalanalar, göğsümüze saplanan bir mızrak misali, boğazımıza düğümlenen acılar…

Bazen bir magazin skandalını izliyoruz ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evinin lüzumsuz meraklı seyircileri gibi. Kaydedilmiş sesler, iğrenç görüntüler düşüyor internete süratle. Milenyum çağının lanetlediği, fabrika ayarları tamamen bozulmuş zihinlerimizle, gözlerimizle dinliyor, takip ediyor, izliyoruz…

Ve sonra yine aynı sosyal medyaya döküyoruz içimizi sanki çareymiş gibi. En sert cümlelerle dile getiriyoruz tepkimizi. Mamafih, bu müthiş hızlı akışın içinde bir dahaki insanlık dışı olay önümüze konuluncaya kadar kadar, korkutucu bir şekilde unutuyoruz olan biteni...

Çünkü bir yanıyla da aslında maalesef en derin trajediyi, en ağır insanlık suçunu bile kanıksar hale geldik yine sosyal medya yüzünden…

İletişim imkanlarını çoğalttı çoğaltmasına modern çağ ama üzgünüm içimizdeki duyarlılığı azalttı. Hepimizi en çirkininden görüntülere, sadece yirmi yıl önce karşımıza çıksa günlerce etkisinden kurtulamayacağımız hallere alıştırdı.

Yabancılaştık birbirimize, kendimize, özümüze. Bir klip izler gibi seyreder olduk olan biteni. İnsanın, insanlık dışılığa en alıştığı – alıştırıldığı zamanlar bunlar. Sadece zihnimizle değil, bilinçaltımızla da oynuyorlar. Bozulan düşünme biçimimiz değil yalnızca, rüyalarımız bile bu tuhaf fırtınanın etkisinde. Hiçbir kitapta tabiri olmayan karanlık kabuslara dönüştü onlar bile…

Bunu planlayan hangi üst akılsa, bizi birbirinden tamamen uzak, yarı bitkiseller haline getirdi. Herhangi bir cevabım yok, çaresini bilmiyorum. Aynı tıkanma benim de ruhumu daraltıyor – karartıyor, kendime de bir reçete tarif edemiyorum.

Hayatlarımızı allayıp pullayıp yansıttığımız sosyal medya, aslında tam de tersine yüzümüzdeki tüm yaldızları döküyor. Kaybolan sadece duygularımız da değil, topyekün insanlık koca bir karanlığa dökülüyor. Üstelik de müthiş bir süratle…

Diğer Yazıları