Avrupalı PKK’lılar!

Suriye’de PKK/PYD-YPG bünyesinde batılı anarşistlerin varlığı sır olmaktan çıkan bir bilgi.

Farklı çizgilere mensup Marksist ve anarşist gruplar da PKK’nın Suriye’deki terör yapılanması olan PYD‘nin içine girdi. Batı, PKK’nın bölgesel terör ağında bulunan gruplara ekonomik ve askerî yardım yaptığında, bu yardımın doğrudan anarko-sosyalistlere verilen desteğe de dönüştüğünün farkında. Buna rağmen hangi hesap kapitalist batının komünist PKK ve içindeki aykırı yapılara ısrarla yardım etmesine engel olamıyor?

Anarşizmi bir dünya görüşü olarak benimseyen Hans, Almanya’dan İstanbul’a oradan da Şırnak’a havayoluyla, Silopi’de bulunan Habur sınır kapısına da ticari taksiyle gelir, sonra yaya olarak Irak’ın kuzeyine geçer. Irak’ın kuzeyinden sonra PKK/PYD-YPG ile arasında bir sınır kalmamıştır. Cebinde taşıdığı Alman pasaportu dünyanın birçok ülkesinde referans bir pasaporttur ve sınır polislerince çok da sorgulanmaz. Sorgulansa da AB’nin en güçlü üyelerinden bir ülkenin vatandaşı ‘’Turist olarak geldim’’ dediğinde kanunen yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Ancak Hans evine dönüşü aynı yoldan yapmaya kalkar ve üzerinde, çantasında, cep telefonunda PKK/PYD-YPG iltisakına ilişkin bir takım iz ve emarelere rastlanırsa terör suçu kapsamında Türkiye içinde yargılanır.

Yukarıdaki karikatürleştirilmiş bir örnek. Son yıllarda Türk Adli Makamları'nca terör örgütü üyesi olmaktan adli işlem yapılan AB vatandaşı sayısı hatırı sayılır bir düzeyde. Halen Türkiye Cumhuriyeti cezaevlerinde yatanlar da mevcut.

Avrupa’dan gelerek PKK/PYD-YPG saflarına katılan anarşistlerin aslında ülkemiz açısından çok fazla bir ehemmiyeti yok. Ha Ali Veli, ha Veli Ali. Asıl başı ağrıyacak olan Avrupa’dır.

DEAŞ’A karşı seküler bir yapıda görünen, Kobani'yle başlayan macerasını Cannes Film Festivali’nde ayakta alkışlatan PKK’nın Avrupalı efendileri tarafından yere göğe sığdırılamadığını biliyoruz. Avrupa başkentlerinin çoğunda PKK mahalleleri kurulmuş durumda. Derneklerinin, dergilerinin, sivil toplum kuruluşu maskeli oluşumlarının haddi hesabı yok.

Örgütlü suçlarda geniş bir ağa sahip olan PKK başta uyuşturucu ticareti olmak üzere diğer tüm adi suçların da profesyonel bir uygulayıcısıdır. Örneğin; Alman yerel kaçak sigara piyasası PKK kontrolüne geçmiş durumda; Almanya’da bandrollü sigaraların bir paketi ortalama 8-10 Euro arasında satılırken, PKK’nın piyasaya sürdüğü kaçak sigaraların bugünkü paket fiyatı 2-6 Euro'ya alıcı buluyor. Avrupa genelinde aylık ortalama 150 milyon Euro kaçak sigara piyasası vardır. Europol bu konuya kafa yoruyor ancak Türk Polisinin terörün finansmanı ve sigara kaçakçılığı arasında kurmuş olduğu bağlantıyı, bu bağlantıdan hareketle yaptığı operasyonları anlamakta zorlanıyor. Ortak çalışma gruplarına katılan arkadaşlar vakanın mali suç kapsamında değil terör örgütünün finansmanı kapsamında ele alınması gerektiğini saatler süren brifinglerde anlatıyor ama nafile.

Yukarıda bahsettiğimiz PKK/PYD-YPG saflarındaki anarşist ve Marksist Avrupalılar sayesinde PKK mevcut suç ağını daha da genişletmiş durumda.

Bir gün Che tişörtlü gerilla fantezileri bitip de Kıta Avrupa’sındaki sıcak lüks evlerine dönecek olan bu ısmarlama devrimciler önümüzdeki günlerde Avrupa’nın güvenliğine de tehdit oluşturacak potansiyeldeler. Suikast, bombalama, keskin nişancı, el yapımı patlayıcı, şehir savaşı gibi vesaire konularda PKK/PYD-YPG saflarında eğitim alan bu solcu lejyonerlerin aldıkları eğitimlerini ülkelerinde uygulamaya koymamaları için hiçbir neden yok.

Öte yandan PKK bu Avrupalı mensuplarıyla hem suç otobanını genişletmekte hem de ulus aşırı bir terör örgütü konumuna geçmekte.

Avrupa kadar insan hakları ve demokrasi adına kendi halkına eziyet eden bir medeniyet daha yoktur. PKK’nın yıllarca ülkemizde istismar ettiği alanları ne pahasına olursa olsun ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımızın en ufağını bile Avrupa’da görmek mümkün değil. PKK mensupları Türkiye’nin insan hakları, demokrasi, ana dil, ekonomik geri bırakılmışlık, ötekileştirme gibi alanlarda kendilerine uygulanan baskılarla insanca yaşayamadıklarından bahisle Avrupa ülkelerine ‘’siyasi mülteci’’ olarak kabul edildiler. Avrupalı yöneticiler kendi halklarını kandırdı, gerçeği değiştirdi. Bugün Avrupa’da on binlerle ifade edilen bir PKK terör kitlesi mevcut. PKK yapısı gereği, kara para dâhil olmak üzere tüm kirli işlerin içinde, birçok suç oluşumunda şimdiden tekel olmuş durumda.

Profesyonel terörist kavramı bu işlerle uğraşanların pek de sevmediği bir tanımdır ancak Avrupa’nın herhangi bir kentinde ayrı ayrı on noktada aynı anda bombalı eylem yapabilecek ve bu malzemeyi mutfağındaki araç gereçten elde edebilecek yüzlerce PKK’lı profesyonel terörist hâlihazırda Avrupa’da yaşıyor. 'Akrebi eğittim cebime de koydum beni sokmaz ben efsunluyum' diyorsanız başka.

Her beşer özüne döner; küpünüze koyduğunuz sirke yarın sizin küpünüzü deler. Gelin iyisi mi siz bizim teröristlerimizi geri verin, onların dilinden biz anlarız.