Atalet Koşusu

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu “adalet yürüyüşü”nün adını “atalet koşusu”olarak değiştirdim.

CHP’nin siyasal duruşuna daha uygun kavram atalet.

50 yıllık siyasi geçmişine bakılırsa ve elli yıl geleceği bu kadar kolay tahmin edilecek başka parti yoktur herhalde.

Bir asır iktidar olmadan varlığını sürdüren yeryüzündeki tek parti olacak sanırım.

Bakın iki dönem iktidara gelemeyen partilerin nasıl kepenklerini kapatıp siyasi tarihin mezarlığındaki yerlerini aldıklarına.

CHP’nin ömrünün uzunluğunu sürdüren bu atalet olsa gerek.

Bunu anladık da peki yürüyüşü koşuya nasıl dönüştürdünüz diyeceksiniz şimdi de.

Siyasi amacını gerçekleştiremeyen bir CHP’nin bir yürüyüş tertip etmesi ve bunu bir aylık sürece yayması beklenmeyen bir inisiyatiftir.

Bir şey yapmama şeklindeki ilkeli duruşundan bir taviz bir istisna ile karşı karşıyayız.

Eylem, spor kriterleri açısından bir yürüyüş olsa da; zihinsel açıdan, siyasal psikoloji açısından bir koşuyu çağrıştırmakta.

Yılların ataletinden sıyrılıp yürümek, koşmaya daha denk düşmekte.

Bir çok açıdan çelişki barındıran bu durumu daha da karmaşık hale getiren hatırlatmalarda ve değerlendirmelerde bulunalım öyleyse.

15 Temmuz darbe girişiminin FETÖ ayağı çalışmalarına devam ediyor.

Başarısız darbeyi kontrollü darbeye dönüştürmeye çalışıyorlar.

Kendilerinin sebep oldukları mağduriyetleri unutturmaya çalışıyorlar.

Mağdur olduklarını başkalarının mağduriyetlerinin ifade edilmesinde ifade etmeye çalışıyorlar.

Bunuda muhalefetin adalet talebi başlıklı algı operasyonu ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

CHP’nin ilk bakışta yadsınmayacak eleştirleri arkasında bir planı saklıyor.Planın bir parçası olamayacak kadar önemsiz olmasına rağmen bir faaliyeti sürdürmekte ısrarcı CHP.

Tasarlanan yeni planın çok küçük ve önemsiz bir bölümü bu yürüyüş olsa gerek.

Doğrusu planın geri kalanının uygulamaya konulması bu yürüyüşün engellenerek veya zorlanarak sonlandırılması.

Böylece yürüyüşe başlarken bilinçli olarak katkı vermeyen kişi ve grupların katılımının zeminini oluşturmak istemekteler.

Baykal tam da bunu söyledi.Yürüyecek olanların çok olduğunu ifade etti.Bu çokluğu iktidarın inisiyatifiyle sağlamak istiyorlar.

Düşünmek lazım şeytan boynuzunu neden tersten gösteriyor.

%49’a dayanmış bir hayır kitlesinin siyaseten tahkim edilmesi gibi tarihi bir fırsat varken neden böyle bir yola girildi.

Demek ki herkese becerebileceği bir misyonu tevdi etmişler.Tahkim etme işi bu işlerden sonra olacak ve belkide bu yürüyüşte bu planın bir parçası.

Toplumsal vehim daha çok endişe, şüphe ve huzursuzluk doğrultusunda artmaktadır.Mutsuzluk birlik ve beraberliğimize ilişkin mukavemeti azaltır.

Önemli bir toplumsal kesimin haksızlığının tespiti ve diğer kesimin buna inandırılması bu sefer yeterince fayda sağlamayabilir.Bu fayda en geniş manada bir zararı da ifade edebilir.

Bunun için yürüyüş ve koşudan önce bir “adalet duruşu”na ihtiyaç vardır.

Diğer Yazıları