Yuh sana Zafer Arapkirli, yazıklar olsun!

Sevda Noyan noyansevda@gmail.com

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda eski gazeteci Zafer Arapkirli şöyle bir mesaj yayınladı sosyal medyada: ”İstanbul'un bir nevi düşman işgalinden kurtuluşunu kutluyoruz…"

Bu mesajı okuyunca, “Allah, düşmanın bile akıllısını versin!” diye dua etmek geldi içimden...

Yapılan hizmetler, hayata geçirilen koca koca projeler gözünüze dizinize dursun!

Elli altı yıllık hayatımda pek çok ülke gezdim, her milletten birçok insan tanıdım ama bu bizim sözde “cumhuriyetçi” (!) geçinen Müslüman düşmanları kadar, vatanını sevmeyen ve kötülüğünü isteyen başka insanlar tanımadım!

Elbette bunlara, bu herzelerini kusmaları için sözde AKPARTİ’ye ders vermek adına Ekrem İmamoğlu'nu seçen aklıevvelerin de aldıkları vebal ayrı bir vaka...

Ekrem İmamoğlu seçilmeden önce verdiği hiç bir sözü tutmadığı gibi 29 Ekim’de kesenin ağzını iyice açarak savurganlığın en üst seviyesinde bol miktarda “show” yapma fırsatını kaçırmamış, tatilden dönerek sahnelerde boy göstermiştir…

Eeee, bu daha başlangıç...

SİZLER “CUMHURİYET KADINI”SINIZ, ANLADIK… 

Son zamanlarda 28 Şubat dönemini hatırlatan eylemler ve söylemler sık sık önümüze gelmeye başladı… Ne diyelim, hayırlı olsun bakalım… Zaten Müslümanlara rahatlığın yaramadığını ve nasıl gaflete düştüklerini gördük ve görmeye, yaşamaya devam ediyoruz..

Bu Müslüman düşmanı kişilerin son moda söylemi olan "Cumhuriyet Kadını" tanımlamalarını açıkçası hiç alınmıyorum… Tesettürsüz ve genellikle çakma sarışın bir kaç kadın fotoğrafının altına yazılan bu sözler beni hiç rahatsız etmiyor...

Ben zaten kendimi asla "Cumhuriyet Kadını" diye tanımlamam; üstelik bu tanımı kendim için son derece yüzeysel ve saçma bulurum...

Beni tanımlayan sadece iki kimliğim var:

İlki, benim seçimim olmayan amma velakin son derece memnun olduğum “Kadınlığım”… Allah'ın beni kadın olarak yaratmış olmasından son derece mutlu ve mesudum...Türkiye'de kadın olmanın her türlü bedelini ödemiş olsam bile sonuç olarak bu kimliğimin en güzel nimeti olan "Anneliği" doya doya yaşamaktayım, üstelik "Anneanne" olarak, bu katmerli bir mutluluğa dönüştü...

Gelelim bilinçli olarak 36 yaşında kendi seçimim olan “Mümine Müslüman " kimliğime… Bu konu ise her sabah uyandığımda secdede Rabbime teşekkür ettiğim bir durum…

“Mümine Müslüman" olarak yaşamanın her türlü güzelliğinin sonuna kadar farkında olan bir kul ve Hz. Muhammed’in (ASVS) ümmetiyim..

Benim için bu bir günlük dünyada bundan daha güzel bir kimlik ve beni tanımlayan başka hiç bir sıfat olamaz...

Ne olduğu hala tartışılan bir beşer yönetim biçimi olan “cumhuriyet” beni tanımlamak için son derece kısa ve yetersiz kalır...

İşte bu yüzden kendilerini fasülye gibi nimetten sayarak bu sıfat ile medyada poz veren çakma sarışınlara söyleyeceğim tek bir sözüm var: “Cumhuriyet Kadınlığınızı” güle güle kullanın, mübarek olsun...

ALİ BABACAN’I GÖREN VAR MI?

Ali Babacan başkanlığında, Abdullah Gül abiliğinde kurulacak olan partiye sahi ne oldu?

Bir hışımla toplantı üzerine toplantı, açıklama üzerine açıklama yaptıktan sonra hiç sesleri sedaları çıkmıyor!

Hayırdır, hamileri olan dış destekçileri son süreci görüp onları erken satışa mı getirdiler acaba?

Evdeki hesabın çarşıya uymamasını bırak, çarşı yolunda bozuldu mu diye merak etmiyor değilim...

Halkta zaten hiç karşılığı olmayan bu oluşumların, dış etkenler tarafından gaz verilerek ortaya çıkarıldığını zaten herkes biliyor… Esas mesele bu zatların halkın bildiğini, bilmemeleri…

Öğrenecekler hiç merak etmesinler....

NOT: Kim ne derse desin, Trump gerçekten komik bir adam… Belki bana öyle geliyor olabilir...Temsilciler meclisinde yaptığı konuşmada şu cümleyi kullanmış "Ben vurulsam Melani ağlamaz…”! 

Vallahi acıdım adama… Nasıl bir dertliyse karısından, mecliste bu cümleyi sarf ediyor… Sen “dünya lideri” (!) ol, ama karına yaranama!

Şimdi gel de gülme bu adamın haline...

Tüm yazılarını göster