Yılda ortalama yüzde 5,6 büyüdü!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2018 Faaliyet Raporunda, 2002-2018 arası dönemde Türkiye’nin yıllık ortalama yüzde 5,6 gibi ciddi bir büyüme oranı yakaladığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2018 Faaliyet Raporunu yayınladı. Ön sözünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yazdığı raporda önümüzdeki döneme ilişkin önemli mesajlar yer aldı. Erdoğan, 17 yılda tesis edilen istikrar ve güven iklimi sayesinde her alanda çok büyük başarılara imza attıklarını ifade etti. Bu başarıların önümüzdeki dönemde de devam edeceğine inandığını belirten Erdoğan, özetle şu ifadeleri kullandı:
TÜRKİYE YILLIK ORTALAMA 5,6 ORANINDA BÜYÜDÜ
“Son 17 yılda ihracat, turizm ve yatırım rakamlarında yaşanan değişimler ülkemizin nereden nereye geldiğini açıkça gösteriyor. 2002-2018 arası dönemde Türkiye yıllık ortalama yüzde 5,6 gibi ciddi bir büyüme oranını yakaladı. 2018 yılı Ağustos ayındaki spekülatif ataklara rağmen geçen seneyi de yüzde 2,6 gibi önemli bir büyüme oranıyla kapattık. 2002 yılında GSYH’ye oranla yüzde 10,5 olan genel devlet açığı, 2018 yılında (2018-2020 OVP) yüzde 1,9 olarak öngörüldü. Aynı dönemde AB tanımlı genel devlet borç stokunun GSYH’ye oranı da yüzde 72,1’den yüzde 30,4’e geriledi.
DEVLETİMİZİ GÜÇLENDİRDİK
Yeni Şafak'ın haberine göre; Türkiye, yakın tarihimizin en büyük atılımlarına bu dönemde şahit oldu. Ekonomide attığımız adımlarla hem milletimizi zenginleştirdik, hem de devletimizi güçlendirdik. Eğitimden adalete, sağlıktan sosyal güvenliğe kadar birçok alanda yeni yapısal reformların hazırlıklarına devam ediyoruz. Özellikle yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konularında hızlı sonuçlar alacak çözümler üzerinde duruyoruz. Türkiye olarak 2023 hedeflerimize ulaşmamız için önümüzde dört yıllık kesintisiz bir icraat dönemi bulunuyor. Bu dönemi en güzel, en verimli şekilde değerlendirmekte kararlıyız.
HESAP VERİLEBİLİRLİĞİN ESASI MALİ SAYDAMLIK
Hedeflerimize ulaşmak için mücadele ederken, hesap verebilirliğin esasını teşkil eden mali saydamlıktan da taviz vermeyeceğiz. Bu kapsamda hazırlanan Genel Faaliyet Raporunu, kamu mali yönetiminde saydamlık ve hesap verme sorumluluğuna dayalı yönetim anlayışının bir gereği olarak görüyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin denetim yetkisi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi adına önemli bir hizmeti yerine getirdiğine inandığım 2018 yılı Genel Faaliyet Raporunun hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”