Boşanmada ziynet eşyalarının ispatı

Boşanma aşamasındaki çiftlerin en çok tartıştığı konulardan biri de 'Düğünde takılan ziynet eşyalarının ispatı' konusudur. Peki boşanma kesinleşmeden ziynet eşyaları kimde kalır? Boşanma davasıyla birlikte ziynet eşyalarının iadesi nasıl yapılır? Ziynet eşyalarının karşı tarafta kaldığı nasıl ispat edilir? Ünlü boşanma avukatı Yasin Girgin, bu konu hakkında merak edilen tüm detayları SuperHaber için kaleme aldı...

Boşanmada ziynet eşyalarının ispatı düğünde çekilmiş olan fotoğraflar, düğün videosu, düğünde takılan takılarla ilgili olarak taraflarca yapılmış bir sayıma ilişkin yazı, tutanak, kuyumcuya bozdurulma ile ilgili fatura, banka hesapları gibi delillerle yapılır.

Genel olarak ziynet eşyalarının talebi boşanma için hazırlanan dilekçede istenmektedir. Ancak, boşanma davası içinde istenmiş olsa bile bu dava ayrı bir dava mahiyetindedir; bu nedenle talebe göre harcının yatırılması gerekir.

Boşanmada ziynet eşyası değeri yukarıda belirtilen delillerin kuyumcu bilirkişi tarafından kuruşlandırılması ile tespit edilir.

Anlaşmalı Boşanmada Ziynet Eşyaları

Taraflar evlilik birliğini sona erdirmek için her zaman çekişmeli olarak boşanma davası açmazlar. Zaten ülkemizde açılan boşanma davalarının çouğunluğu anlaşmalı boşanma davasıdır.

Anlaşmalı boşanmada ziynet eşyaları konusunda da taraflar anlaşma yapabilir. Bu durumda anlaşmalı boşanma protokolüne bu konuda yapılan anlaşma yazılır ve mahkemenin onayına sunulur.

Anlaşmalı boşanma protokolü, bilindiği üzere, mahkemenin onay vermesinden sonra geçerlik kazanabilecek bir protokoldür. Tarafların boşanma davasının kesinleşmesine kadar anlaşmalı boşanma protokolünden vazgeçmeleri mümkündür.

Tarafların ziynet eşyası konusunda anlaşamamaları halinde ise bu konuyu boşanma davası protokolünün dışında bırakmaları ve daha sonra ayrıca talep etmeleri mümküdür. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için anlaşmalı boşanma ziynet eşyaları konusunda da anlaşılması zorunlu değildir.

Boşanma Kesinleşmeden Ziynet Eşyaları

Boşanma davası kesinleşmeden ziynet eşyaları alacağı hakkında verilen karar icraya konabilir ve bu alacak hakkında takip yapılabilir. Zira ziynet eşyası alacak hakkı boşanma davasının fer'isi niteliğinde bir hak olmayıp bu davadan ayrı olarak talep ve dava edilebilen kişisel bir haktır.

Boşanma Olmadan Ziynet Eşyası Talebi

Ziynet eşyası, kişisel bir maldır. Bu malın iadesi için tarafların boşanmasına gerek yoktur. Ziynet eşyasının talebi boşanmaya bağlı olmamakla birlikte bir eşin diğerine ziynet eşyası talebi ile dava açabilemesi için pek tabii ki aralarındaki evlilik birliği ilişkisinin sarsılmış olması gerektiği düşünülür. Evlilik sürerken ve herşey yolunda giderken eşlerin birinin diğerine dava açması pek akla gelmeyen bir ihtimaldir.

Bununla birlikte pratikte çok görülmese de boşanma olmadan ziynet eşyası talebi mümkündür. Diğer yandan açılan boşanma davasının reddi kararı ile birlikte talep edilen ziynet eşyası alacağına da karar verilebilmesi hukuken mümkündür.

Boşanma Davasıyla Birlikte Ziynet Eşyalarının İadesi

Boşanma davası ile birlikte ziynet eşyalarının iadesi de istenebilir. Ziynet eşyaları alınabilen, satılabilen, çoğaltılabilen, yerine bir başkası koyulabilen yani misli her zaman bulunabilen mallardandır. Bu nedenle ziynet eşyasının iadesi talep edilirken öncelikle aynen, olmadığı takdirde ise bedelinin iadesi talep edilir.

Karşı taraf, ziynet eşyalarını satıp elinden çıkarmışsa bu durumda bedelini ödeyecektir.

Boşanma davasıyla birlikte ziynet eşyalarının iadesi talebi ziynet eşyası talepli boşanma dilekçesi ile yapılabileceği gibi ayrı bir dilekçe ile açılacak dava ile de yapılabilecektir.

Ziynet alacağı boşanma davasında istenebilir.

Ziynet Eşyalarının Karşı Tarafta Kaldığının İspatı

Boşanmada ziynet eşyalarının ispatı uygulama en çok problem yaşanılan konulardan biridir.

Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür.

Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir.

Örnek bir davada, davacı kadın "altınların elinden zorla alındığını" iddia etmiştir. Buna karşın davalı erkek ise "düğünde kendisine takılan altınların düğün masraflarına harcandığını, davacıya takılanların ise davacı tarafından götürüldüğünü" ileri sürmüştür.

Ziynet Eşyalarının Kadının Rızası ile Bozdurulduğu ve Düğün Borçlarına Harcandığının İspatı

Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. (1)

Mahkeme bu durumda:

Davacının kendi rızası ile evine dönmediğinin tanık beyanları ile sabit olduğu, o halde rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olan ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması olağan olduğu, davalının zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmayacağı gerekçesi ile kadına takılan altınlar yönünden red; düğün masrafları için bozdurulduğu davalı tarafça kabul edilen ziynet eşyaları yönünden ise ziynetlerin kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulduğu hususunda ispat yükü davalı kocaya düştüğü ancak bu ispatın yapılamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir.(2)

İran'a ait askeri üsse hava saldırısı! Irak'ta peş peşe patlamalar Ömer'den Cemre'ye Zübeyde Hanım'ın Atatürk'e söylediği ninni olay oldu Tokat depreminde kırılan fay hattı herkesi dehşete düşürdü!
Sonraki Haber