Ünlü okul zincirinin franchising şubesine kilit!

Hürriyet yazarı Sefer Levent, İstanbul Bahçeköy'de parasını ödedikleri okulun kapanması ile büyük bir şok yaşayan veli ve öğrencilerin yaşadığı dramı köşesine taşıdı. Levent, "Franchise okul şoku!" başlıklı yazısında bu okulun ünlü bir okul zincirinin alt markası olduğunu belirtiyor.

Hürriyet yazarı Sefer Levent'in yazısı şöyle:

FRANCHİSE OKUL ŞOKU!

Türkiye'deki en yaygın zincir okullardan biri... İki yıl önce kendi markasına benzer bir alt marka ile ülke çapında daha da yayılmayı amaçlıyor. Yöneticilerinin o günlerdeki demeçlerine göre ana markanın ücreti pahalı olduğu için daha ucuza öğrenci kabul edecek alt marka ile daha büyük bir kesimi hedefliyorlar. Alt marka ülke çapında franchising (isim ve işletme hakkı) vermeye başlıyor. 10’dan fazla noktada okullar açılıyor öğrenci kabulüne başlanıyor. Bu okullardan biri de İstanbul Bahçeköy’de faaliyete geçiyor. Geçen yıl öğrenci kabulüne başlayan okulda başta her şey yolunda gidiyor. Ta ki 2019 yılının ocak ayına kadar. Veliler okul yönetiminden erken kayıt ile ilgili mesajlar almaya başlıyor. Mesajda bir yıl sonraki eğitim dönemi için erken kayıt yaptıracak ve ödeme yapacak tüm öğrenciler için zamsız tarife uygulanacağı belirtiliyor. 150’ye yakın veli okulun yolunu tutup yöneticilerle temasa geçiyor. Maddi durumuna göre kimi ücretin tamamını kimi yarısını ödüyor. Enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde okul ücretine gelecek zamdan etkilenmeyeceklerini düşünmenin rahatlığı içinde 2018-2019 eğitim sezonunu tamamlıyorlar.

KAPIYA KİLİT VURDU

Sonrasında garip şeyler olmaya başlıyor. Okul işletmecisi önce franchising aldıkları okul markasını anlaşamadıkları gerekçesiyle bırakacaklarını söylüyor. Veliler endişelerini dile getirdiklerinde de yola kendi markalarıyla devam edeceklerini belirtiyor. Sonrasında yeni yatırımcı bulacaklarını söylüyor ve bir başka okul markasını anlaştıklarını söyleyerek velilerle tanıştırmaya başlıyor. Aradan bir iki gün geçmeden veliler yeni okul markası ile de anlaşma sağlanamadığını öğreniyor. Sonrası ise tam trajedi. Önce öğretmenler de dahil olmak üzere tüm okul personelinin işine son verildiği ortaya çıkıyor ardından okulun kapısına kilit vuruluyor.

Okul işletmecisine ulaşamayan veliler soluğu franchising veren ünlü okulda alıyor. Ancak buradaki yöneticiler de olayın kendi sorumluluklarında olmadığını yapacak bir şey bulunmadığını söylüyor. Onlarca veli giden paralarına mı yansınlar çocuklarının iyi bir okul hayallerinin, daha yeni kurulan arkadaşlıklarının zincirli bir kapının ardında kalmasına mı?

HORMONLU BÜYÜMENİN SONUCU

Franchising verirken parasını alan ama kime neyi teslim ettiğini yeterince araştırmayan bazı zincir okulların iş battığında sorumluluk kabul etmesinin hukuki tarafına elbette mahkemeler bakacak. Biz şimdi bu aşamaya nasıl gelindiğini mercek altına alalım. Aynı kalemden çıkan iki yazı aslında bütün bu çarpık tabloyu özetliyor.

Hürriyet Gazetesi yazarı arkadaşım Nuran Çakmakçı konuyla ilgili uyarısını aslında aylar önce yaptı. Çakmakçı, 2018 aralıkta kaleme aldığı yazıda aynen şunları ifade etti:

“Akademeli değil, aynı anda bütün sınıfları doldurarak ya da birkaç kampus açarak işe başlıyorlar. ‘Hormonlu büyüme’ olarak nitelendiren bu yöntem sonunda, büyümeye çalışırken batıyorlar. Sadece yeni açılanlarda değil, bazı zincir okulların ‘franchise’ şubelerinde bile ciddi sorun yaşanıyor. Onlarca okulda öğretmenler maaşlarını aylardır alamıyor. Bazı okullar nasılsa kazançlı diye yüksek fiyata bağladıkları okul binalarının kirasını ödeyemiyor, yemek firmaları borç listeleri ile kurucuların kapısını çalıyor.”

Geçen yılki 2 bin 700 okul açılışı aslında bu tabloyu net olarak ortaya koyuyor. Son durumu Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal’a sordum. Dal da sadece İstanbul’da 100’e yakın okulun zor durumda olduğunu ve kapanma tehlikesi içinde bulunduğunu belirterek, şunları söylüyor: “Bize de birçok okul sahibi geliyor. Ortak arıyor, devretmeye çalışıyor, kuruma kiraya veren bina sahibi yardım istiyor. Bunları isim isim biliyoruz. Köklü okullarımız dimdik ayakta, çünkü finansal yapıları sağlam. Türkiye zor bir dönem geçiriyor, kurumların da bundan etkilenmesi normal. Sektörü zora sokan arz-talep dengesinin bozulması. Son iki yılda açılan kurum sayısı ikiye katlandı, 11 bin kurum var. Öğrenci sayısı sabit. İki senede iki katına çıkan bu kurumların öğrenci bulması zor. Teşvikler kalktı, veli önünü görmek için daha titiz davranıyor. Eskiden okul açanlar her yıl sınıflarına kademeli olarak öğrenci alırdı, şimdi aynı anda tüm sınıflar doldurulmak isteniyor. Bu da kurumların iflasına neden olabiliyor. Eskiden dört senede okul dolarken, şimdi bir senede tüm kademeler doldurulmaya çalışılıyor. Sektörün bu durumda olmasının temel nedeni okul sayısındaki aşırı artıştır.”

Biraz uzun bir alıntı oldu ama konunun anlaşılması için Çakmakçı’nın yazdıklarını hatırlatmak istedim.

MAĞDUR ÖĞRENCİLER KEDERLİ VELİLER

Franchising veren okula güvenip çocuğunu bir eğitim kurumuna veren velilerin durumunu düşünün şimdi. Paralarını sırra kadem basan bir eğitim simsarına kaptırmışlar. Yeni bir eğitim kurumu arıyorlar. Erken kayıt dönemini kaçırdıkları için hiçbir indirimden faydalanamayacaklar. Dahası son dakikaya kaldıkları için ekstra faturalarla karşılaşabilirler. Peki ya öğrenciler. Bir yılda kurulan arkadaşlıklardan, alıştıkları okul ortamından, öğretmenlerinden koptular. “Okulunun kapısına zincir vuruldu, başka bir okula gideceksin”i gelin anlatın o küçücük zihinlere… Onlara yaşatılan bu travmanın hesabının sorulması şart. Eğitimi vicdansız bir ticaret girdabına dönüştürenlerin ayıklanması da...

VELİLER, SİZ DE UYANIK OLUN!

Peki yetkililer bu sorunun farkında mı? Yine Nuran Çakmakçı’nın yazılarından anlıyoruz ki, evet! Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Muammer Yıldız şubatta Hürriyet’e verdiği demeçte teminatsız özel okul açılmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Bundan sonra özel okul açmak isteyenler teminat gösterecek. Yıldız’ın o günlerde velilere uyarıları dikkate alınsa belki de Bahçeköy’de bugün mağduriyetler yaşanmayacaktı. Umarım bundan sonra özel okulları tercih eden veliler Yıldız’ın şu sözlerini dikkate alır, daha uyanık olurlar:

“Velilerimiz bilinçli davranmalı. Kurumun mali yapısını iyice araştırsın, öğrenci ve velilerden bilgi alsın. Erken kayıt avantajları cazip geliyor. Acele etmesinler. Yapmayın demiyoruz ama bilinçli davranın diyoruz.”

BURGER DÜKKÂNI DEĞİL OKUL BUNLAR

Çakmakçı’nın Aralık 2018’de kaleme aldığı yazıda zincir veya franchising okullarla ilgili başka bir ayrıntı daha dikkat çekici. Nuran Çakmakçı aynen şöyle diyor: “Eğitim sektöründe yaşanan sıkıntıların bir diğer nedeni olarak kurucuların finansal durumunun iyice araştırılmaması gösteriliyor. Yani okul açılış izni için kapı-pencerenin nereye açılacağı, sınıfın kaç metrekare olacağından çok, kurucunun mali yapısına bakılması, teminat istenmesi, binanın kira olup olmadığının iyice araştırılması gerekiyor.” Yani metrekare ile uğraşmak yerine finansal duruma bakılmalı diyor Nuran. Devletin de velilerin de odaklanması gereken noktayı başka nasıl anlatsın ki...

Tokat Sulusaray'da akşam vakti deprem! Türk takımları Avrupa'da bu sezon ne kadar kazandı? Murat Ceylan açıkladı! All Star'da büyük dokunulmazlık mücadelesi...
Sonraki Haber