Sebe Diyarında Yemen Yangını 2

Bugünkü Yemen, dünya ticareti için hayati öneme sahip güzergâhta; limanları, adaları ve yer altı kaynakları olan kıymetli bir coğrafya. İslam âlemi için kutsal olan Mekke ve Medine güvenliği açısından ayrıca önemli.

“Dünya petrollerinin % 4,8’i güney kıyısındaki Aden Körfezi’nden geçer. Günde 4,5 milyon varil civarında petrol ve binlerce ağır yük gemisi “Babü’l Mendeb (Hüzün Kapısı!)” boğazını kullanır.”

Kızıl Deniz’e açılan Hudeyde Limanı ülkenin, ağır yük gemilerinin de yanaştığı en büyük limanıdır. Aylık on dört milyon dolar geliri zikredilen alan, orta ve kuzey bölgelerin, gıda-yakıt tedariğini de yapar.

Daha da önemlisi, Çin’in ”Bir Kuşak Bir yol/Yeni İpek Yolu ”projesinin en önemli istasyonlarından biri Yemendir.

Şu an “Siyasi ve askeri alanda iki ana kampa ayrılmış ülkede, İran destekli Husi’ler kuzeyde; Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu’nun desteklediği, Hadi Hükümet güçleri de güneyde mevzilenmiş durumda. Sahada ayrıca BAE destekli Güney Geçiş Konseyi (GKK), El Kaide örgütü ve onu destekleyen aşiretlerde mevcut.

2011‘de, özgürlükçü söylevlerle alev alan “Arap Baharı” sürecinde, memleket yönetimi değişti. Ancak o günden bu güne, ülkeye bahar huzuru bir türlü uğramadı.

Bir zamanlar “Mutlu Yemen”, ”Talihli Arabistan” isimleri ile anılmış bölge şimdi iç savaş, yıkım, perişanlık içinde.

Suudi Arabistan ve İran arasında gözüküp, mezhep taassubu ile perdelenen mücadelede özellikle abluka ve hava bombardımanları sonucu binlerce sivil canından oldu. Petrol istasyonları, elektrik santralleri, sağlık kuruluşları, üretim tesisleri; en önemlisi de gıda ve temiz su kaynakları tamamen tahrip olmuş durumda. Yetmedi, kolera salgınının üstüne, bir de korona eklendi!

Dünya çıkar odaklarının pay kapma arenası haline gelmiş bölgede, insanlık ölümle yaşam arasında inliyor. 30 milyon nüfuslu ülkede 22 milyon Yemenli, insani yardım bekliyor; Bu sayının 10 milyonluk kısmı acil yardıma muhtaç.

Her on dakikada, bir bebeğin ölmesi ne demek!..

Ölemeyenlerden birçoğunun, bulabildikleri parayla ekmek değil “gat” (20.yy.da yaygınlaştırılmış uyuşturucu bitki) alması bize ne düşündürmeli!
“Türkiye’nin 2014 yılında Husilerce yapılan darbeye karşı çıkarak indirilmeye çalışılan meşru, Hadi Hükûmeti’ni tanıması ve ülkenin toprak bütünlüğünü savunuşu değerli bir duruş.

Ayrıca çeşitli kurum, kuruluş ve kampanyalarla milyonlarca dolar değerinde gıda, tıbbi malzeme vs. yardım gönderilmesi de ülkemize yakışan tavırdır.

Ancak ne yazık ki, giden yardımlar halkın yaralarını sarabilecek derecede değil. Çünkü süreğen kriz meydanında ne yaparsanız yapın acı ve sefaletin artarak devam etmesine mani olamazsınız.

Jeostratejik önemini belirten varlıklara ve zengin yer altı kaynaklarına sahip ülkenin bu servetten dolayı yeryüzünün en fakir, en perişan, en büyük insani krizlerinin yaşandığı sahaya dönmesi ne tuhaf… Ne acı tüm bu olanlar!

Tamahın, hırsın insana neler yaptırdığını bilmeyen varsa, dönüp Yemen’e baksın. Orada, insanın kendini batırdığı son noktayı görecek!..
Ekranlardan uzaklaştırılsa da, tüm dünya insanlığına vicdan mesafesinde duran savaş acımasızca sürüyor.

Dilerim bu adaletsiz hükmü çıkar uğruna sürdüren insanoğlu, biran an evvel daha merhametli, daha yaraşır bir yol bulmaya yönelir.

Umarım insanların birbirini menfaat üzerinden değil, erdemle yükselen “ahlak kardeşliği” ile tanımladığı âlemlerin kapısı açılır artık.

Tüm yazılarını göster