Pandemi Presinde Ölçüsüzlük

Veda Orhan Kılıç SuperHaber'e yazdı

Pandemi presinde, bir yanda sanal medyada açılan naylon başlıklar, diğer tarafta kurallara uymayan kişilerin mekânlara yayılma görüntüleri;  akabinde kim bulaş riskini yükseltti tartışmaları ve saçılan küfür dili eza verici.

Özellikle de kaidesizliğin taştığı toplu mekanlardan paylaşım yaparken, twitterdan  öyle davranma hakkı olmayan “ötekilere” (en ince tabirle) yergi mesajları yollayanların hâli hâl değil.

Allah’a kulluk ahdinin yenilenmesi anlamı taşıyan Kurban Bayramı’nın tatilinde, plaj ve eğlence mekânlarındaki kalabalık görüntülere şaşkınlıkla baktık. “Her taraf düğün dernek”  karelerdeki fiziksel mesafe, maske kullanımı, temizlik kuralları da dinlencedeydi.

Nimetlerin kullanımına diyeceğimiz yok; ancak ölçüsüzlüğün ölçü olduğu uygulamada ağır fatura herkese çıkıyorsa, sessiz kalayım desen de ağırlık bağırtır.

Nitekim Sağlık Bakanı’nın açıkladığı son birkaç günlük tabloda hastalık yayılımının yükseldiği, yani umarsızlığın büyüttüğü virüs ahtapotunun kollarını daha güçlü saldığı okunuyor.

Tedavisi olsun veya olmasın, illet yayacak hareketlerde bulunmanın;  toplum sağlığını, ekonomisini, geleceğini tehlikeye atacak kuralsızlıkla davranmanın özrü olamaz. Hele de devası bulunmamış dert her gün yeni yaşamlar kırarken!

…………………………………………….

Salgın Günlerinde Taziye

“Birbirine sabır telkin etme” manasına gelen kavram, müstakil bir başlık ister.

Çünkü insanların büyük zorluk ve risk altında yaşamlarını sürdürmeye çalışırken bile yekdiğerinin acısını hafifletme girişimini - moda olduğu üzere - cehalete indirgeyip konuşmak haksızlık olur.

Bin yıllarca süren zaman zarfında gelişerek günümüz şekline ulaşmış bir gelenektir taziye. Toplumsal dayanışma ruhunun nazik dışavurumunda dert paylaşılır, keder katmanları inceltilmeye çalışılır.

Sahip çıkıldıkça sakinleyen, yumuşayan, zamanda eriyen bir ızdırap, kaybın acısı. Yalnızlıkta derinleşen yoksunluk sancısına “insan insana” deva arayışı çok değerlidir.

Bununla beraber, salgın günlerindeki risklerden dolayı, toplanmalara ara verip, duruma uygun bir uygulama yolu bulmamız da elzem.

Örfümüze sahip çıkmakla birlikte, nazik durumlara uygun çareleri gene hep beraber bulabilmek zorundayız.

Yoksa biz amacından şaşmış fiillere tepki gösterdiğimizi düşünürken, kadim ananelerimizi tartaklayıp birilerini bir kez daha güldürürüz de ruhumuz duymaz.

Tüm yazılarını göster