“Nobel kendini tüketmiştir”

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan dünkü konuşmasında Peter Handke isimli yazara “Nobel Barış Ödülü” verilmesiyle ilgili: ”Nobel kendini tüketmiştir. Kendini aslında bitirmiştir. Tamamen siyasi, tamamen ideolojik davranan bir kuruluş konumundadır. Benim için Nobel’in hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.” ifadelerinde bulundu.

Sn. Başkanın yıllardır verilen Nobel Ödülleri ile yapılan belirlemeleri değere tartması aslında Nobel’e özel, onunla ilgili başlayan bir tavır değil!

Bu nedenle duyduklarıma hiç şaşırmadım.

Çünkü konuşan herhangi bir yetkili değil, defalarca dünyayı karşısına alıp “one minute”diyen
Erdoğan’dı.

Başkanın konuşmasından sonra “Nobel’i neden öylesine eleştirdi ki!” diyenler olabilir. Bu ihtimale binaen sebebi az biraz hatırlatmak istedim.

Bosna’da 6 Nisan 1992‘de başlayan iç savaş sırasında Sırp Harekat Ordusu’nun bir kolu Srebrenitsa’yı işgal eder. Kendilerine “Akrepler” adı verilen özel bir katliam birliği de eşlik etmektedir. BM’in güvenli bölge ilan ettiği ve Hollandalı barış gücünün himaye ettiği Srebrenitsa’da; Hollanda askerlerinin de işbirliği ile 8000’den fazla Müslüman erkek, sayısı belirsiz kadın ve çocuk katledilir.

Savaş 1995 yılında bittiğinde yaklaşık yüz on bin kişininin hayatı elinden alınmış, iki milyon kişiyerinden edilmiş; yirmi beş bin kadına tecavüz edilmişti.

Savaştan sonra Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne çıkarılan Bosnalı Sırp lider Radovan Karaciç, Srebrenitsa'da yaşananlardan sorumlu olarak 40 yıl hapis cezası aldı. Şüphesiz bu karar yaşattıkları karşısında son derece hafif kalacak bir cezaydı.

Srebrenitsa'da Müslümanların öldürülmesi emrini veren Sırp General Ratko Mladiç ise ömür boyu hapse mahkum edildi.

Peter Huntke, Miloseviç’in 2006‘daki cenazesinde yaptığı konuşmada ”Yugoslavya için, Sırbistan için, Miloseviç için buradayım.” demişti.

2019 yılında, dinamitin mucidi olarak bilinen Nobel’in bombadan gelen para ile finanse edilmiş ödülünün Handke'ye verilmesi; ödülü yaratan zihniyetin kendinden olanı kutsamasıdır.

Ne bekliyorduk?

Ödülün saygınlık yapmak için, alanında büyük isimlere de verilmesinden, her zaman aynı işin olacağını mı!

Dünyada patlayan belki de her bombanın varlığını biraz da kendisine borçlu olduğu Alfred Nobel adına verilen barış ödüllerinin, her yanın ateş aldığı bugün; katledenin desteğine verilerek anlama oturması, aslında kendi hikâyesinin anlatımıdır.

Dünya barışı için yapılması gereken “güdümlü ödüller” vermek değil, Sartre’nin de dediği gibi: “… Doğu ve Batı kültürlerinin bir arada ve barış içinde yaşamaları için mücadele etmektir ”.

Bilindiği gibi Fransız düşünür ve yazar Jean-Paul Sartre, 1964 yılında kendisine layık görülen Nobel Edebiyat Ödülü'nü reddetmiş; konu ile ilgili yaptığı açıklamada bu sözlere yer vermişti.

Selam ile…

Tüm yazılarını göster