Faiz neden haramdır? Faizin haram olmasındaki hikmet nedir?

Faizin İslami açıdan yasak olduğu bilinen bir gerçektir. Allah'ın bir emri olarak faizin yasaktır. Faiz yiyenlerin ateşle oynadıklarını tüm alimler belirtir. Ancak faizin neden haram olduğu, bunda ne gibi bir hikmetin var olduğunu merak edilir. İşte yanıtı...

Faiz neden haramdır: Allah yasakladığı için. Bu cevapla devam edersek, faiz yasağına uymama durumunda ne gibi sorumluluğumuz olduğu açıktır. Ancak konuyla ilgili detaylı bilgi araştırmasına giden vatandaşlar, özellikle bankalarda bulunan mevduatlarıyla faiz almanın neden haram olduğunu araştırıyor.

FAİZ NEDEN HARAMDIR?

Faiz ile ilgili hadisler ve hadislerin açıklaması...

1. Câbir (r.a) şöyle der:

“Resûlullah faiz yiyene, yedirene, bu muameleyi yazan kâtibe ve şahitlerine lânet etti ve:

«–Onlar müsâvîdir...» buyurdu.” (Müslim, Müsâkât, 105-106. Ayrıca bkz. Buhârî, Büyû’, 24, 25, 113; Ebû Dâvûd, Büyû, 4/3333; Tirmizî, Büyû’, 2/1206; İbn-i Mâce, Ticârât, 58)

2. Abdullah bin Mesut Hazretlerinden rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

“Faiz yoluyla malını artıran herkesin âkıbeti, malının azalarak fakirliğe dûçâr olmasıdır.” (İbn-i Mâce, Ticârât, 58; Hâkim, IV, 353/7892; Beyhakî, Şuab, IV, 392/5512; Taberânî, Kebîr, X, 223/10539)

3. Ebû Hüreyre’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:

“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki faiz yemeyen hiç kimse kalmayacak! Kişi doğrudan yemese bile ona tozundan[1] bulaşacak.” (Ebû Dâvûd, Büyû, 3/3331. Ayrıca bkz. Nesâî, Büyû’, 2/4452; İbn-i Mâce Ticârât, 58)

HADİSLERİN AÇIKLAMASI

İbn Mesut’a göre kazançların en şerlisi faizle elde edilen maldır.[2] Karşılıksız mal elde etme esâsına dayanan faiz/ribâ, büyük bir kul hakkı ihlâlidir. Zâhirde, insanlara yardım ve kolaylık gibi görünse de, hakikatte zor durumdaki insanların çâresizliğini istismâr etmekten başka bir işe yaramayan büyük bir musîbettir. Dînî ve ahlâkî duyguları söndüren ve ekonominin içini kemiren habis bir urdur. Enflasyonu artırmak sûretiyle zenginin daha çok güçlenmesine, muhtâcın da daha çok ezilmesine sebep olur. Böylece toplum kesimleri arasında derin uçurumlar meydana getirir. Hâlbuki meşhur iktisatçıların tâbiriyle ekonomik olarak en iyi seviyede bulunan toplum, enflâsyan ve faiz oranlarını sıfırlayan toplumdur.

Bunun yanında faizin; işsizliği artırmak, sun’î fiyat artışına yol açmak, diğergamlık, yardımlaşma, dayanışma, muhabbet, merhamet ve şefkat gibi ahlâkî duyguları zaafa uğratmak, bencilliği ve menfaatperestliği körükleyip para ve nüfuz kazanma hırsını kamçılamak gibi pek çok zararları vardır.

Faiz, insanları çalışıp kazanmak ve üretim ile meşgul olmaktan uzak tutar. Faize alışan insanlar, ziraat, zanaat ve ticaret gibi temel kazanç yollarını terk ederler. Geriye para ile para kazanmak kalır ki onun da karın doyurmadığı bir müddet sonra herkes tarafından anlaşılır.

Faiz, büyük çekişmelere ve ardı arkası kesilmeyen husûmetlere sebep olur. Akitler arasında, düşmanlık ve husûmete sebep olma bakımından faiz gibisi yoktur.

Faizin en kötü yönü de insanın ona mübtelâ/tiryaki olup bir türlü kurtulamayışıdır. Yorulmadan para ile para kazanmak, bazı insanların hoşuna gitse de bu durum fertlerin ve toplumun aleyhinedir. Hatta uzun vâdede toplumdaki emek-sermâye münâsebetlerini altüst ettiğinden, sonunda bizzat faiz yiyen kişilerin de aleyhine dönmektedir.

BÜTÜN DİNLERDE HARAM OLAN KAZANÇ

Faiz bütün dinlerde haram kılınan bir günahtır. Çünkü onun zararı açıktır. Âyet-i kerimelerde bunun Yahûdilere de yasaklandığı ifade edilir. (Nisâ 4/160-161)

FAİZİN HARAM OLMASINDAKİ HİKMET NEDİR?

Câhiliye döneminde Kureyşliler, faize batmış olmalarına rağmen, onun zararlarını ve haram oluşunu biliyorlardı. Nitekim Efendimiz’e Peygamberlik gelmeden beş sene evvel Kâ’be’yi tâmir edecekleri zaman, Mekke’nin ileri gelenlerinden Ebû Vehb bin Amr ayağa kalkarak:

“−Ey Kureyş cemaati! Kâ’be’nin inşâsına, kazancınızın ancak temiz ve helâl olanını karıştırın! Ona zina gibi gayr-i meşrû yoldan kazanılan mal, faiz parası veya herhangi bir kimseden zulüm yoluyla elde edilmiş para katılmasın!” demiştir. (İbn-i Hişâm, I, 210; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 305)

Kureyşliler helâl mal bulmakta zorlandıkları için Kâ’be’nin Hatîm kısmını açıkta bırakmak mecbûriyetinde kalmışlardır. Yani o dönemin müşrikleri, faizin Allah’ın evine yakışmayacak kadar necis olduğunu bildikleri hâlde kendilerini ondan bir türlü kurtaramamışlardır.

Bir müddet sonra İslâm gelerek, faizi yasaklamış, buna mukâbil ortaklık usûlüyle malı çalıştırıp büyütmeyi tavsiye etmiştir. Çünkü bu usûl herkesin faydasınadır. Bunun yanında “karz-ı hasen” denilen, “imkân nisbetinde Allah için borç vermeyi” teşvik etmiştir. 

Kaynak:islamveihsan

İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan Tokat'taki depreme ilişkin açıklama 18 Nisan 2024 Perşembe TJK at yarışı saatleri açıklandı! Türkiye gece yarısı beşik gibi sallandı! Tokat'ta bir deprem daha!
Sonraki Haber