Elle yazmak çocukları neden daha zeki yapıyor?

Yeni yapılan bir bilimsel araştırmaya göre, çocuklar elleriyle yazı yazdıklarında daha iyi öğreniyor ve hatırlıyorlar. Avrupa’da yapılan araştırmada, 19 AB ülkesi arasında en çok internette en çok zaman geçiren çocukların Norveçli çocuklar olduğu ortaya çıktı. Norveç Fen ve Teknoloji Üniversitesi’nden Prof. Audrey van der Meer, çocukların minimum el yazısı eğitimi aldığını garantilemek için ulusal kılavuzlar geliştirilmesi gerektiğine inanıyor.

Yapılan birkaç araştırmadan alınan sonuçlar, çocuklar ve yetişkinlerin elleriyle yazdıklarında hem daha fazla öğrendiklerini , hem de daha iyi hatırladıklarını gösterdi. Yapılan diğer bir araştırmada bu sonuçları doğruluyor.

"Klavye yerine el yazısını seçmek en iyi öğrenme ve hafızaya kaydetme yöntemidir. Bir dersi veya alışveriş listesini elinizle not aldığınızda, sonra içeriğini basitçe hatırlayabiliyorsunuz” diyor Prof. Van der Meer...

BEYNİN ELEKTRİKSEL AĞINI KAYDETMEK

Gerçek Bilim'deki habere göre; Van der Meer ve arkadaşları ilk 2017’de, şimdi de 2020’de konuyu tekrar araştırdı. Yeni yayınlanan araştırmada 12 genç yetişkin ve 12 çocuğun beyin aktivitesi ele alındı. Böylece ilk kez, çocuklar araştırmaya dahil oldu. Her iki çalışmada EEG(elektroensefalogram) ile 250’den fazla elektrot bağlanarak, beyin dalgası aktivitesi kaydedildi. Beyin aktif olduğunda, elektrik impulsları üretiyor. İşte bağlanan bu elektrotlar çok hassas olduğundan, beyinde gerçekleşen elektrik aktivitesini yakalayabiliyor.

Yapılan deneyler, kişi başı 45 dakika sürdü ve araştırmacılar saniyede 500 veri noktasından kayıt aldı. Elde edilen sonuçlar gösterdi ki; hem genç, hem de çocuklarda elle yazmak, klavye ile yazmaktan beyni daha aktif hale getiriyor.

Kalem ve kağıt kullanımı, beyne anıların tutunması için daha fazla kancanı oluşmasını sağladığını belirten prof. Van der Meer, “Elle yazmak beynin sensorimotor kısımlarında daha fazla aktivite yaratıyor. Kalemin kağıda bastırılmasıyla harflerin yazıldığını ve yazma sesinin işitildiğini duymak, bir çok duyumuzun aktive olmasını sağlıyor. İşte bu duyusal tecrübeler beynin farklı bölgeleri arasında iletişim kurulmasına neden olarak beynin daha öğrenmeye açılmasına neden oluyor. Hem daha iyi öğreniyor hem de daha iyi hatırlıyoruz.” ifadelerinde bulundu.

Prof. Van der Meer’in kendi araştırması ve diğer araştırmalarda; çocuğun erken yaşlarda ve özellikle de okulda, yazma ve çizmesinde yaşadığı zorluğun önemine vurgu yapıyor. Bugün dijital dünyada yazma, dokunma ve ekran sürelerin çocuklar ve yetişkinlerin hayatının büyük kısmını oluşturuyor. Yapılan araştırmada da 19 AB ülkesi içinde, en çok Norveçli çocuklar ve gençlerin internette zaman harcadığı ortaya çıktı. Akıllı telefonları, bilgisayarlar ve tabletler izliyor. Yaşları 9-16 arasında değişen Norveçli çocukların günde yaklaşık 4 saatini internette geçirdiği ortaya çıktı. Bu süre 2010’dan beri iki katına çıktı.

Özellikle okulların karantina sürecinde, dijital öğrenmeyle bu süre daha da arttı. Prof. Van der Meer dijital öğrenmenin de bir çok pozitif yanı olduğunu fakat önceliğin elle yazmak olduğunu düşünüyor.

ULUSAL REHBERLER HAZIRLANMALI

Son yıllardaki dijital gelişimi ele aldığımızda, bir ya da bir kaç nesil sonra elle yazma kabiliyetini yitirebileceğimizi ifade eden prof. Van der Meer, "Araştırmamız ve diğer araştırmalarda bunun gibi talihsiz bir sonuca varabileceğimiz gösteriliyor.” diye konuştu.

Çocukların en azından el yazısı eğitimi alabildiği ulusal rehberler düzenlenmelidir. Norveçteki bazı okullar tümüyle dijitale geçerek, el yazısı eğitimini atlıyor. Finlandiya okulları, Norveç’ten de dijital olabiliyor. Bugün çok az okulda el yazısı eğitimi öneriliyor. 

Okullarda el yazısı veya klavye kullanımına dair tartışmada, bazı öğretmenler klavyenin daha yorucu olduğunu düşünüyor. Çocukların klavye sayesinde daha uzun yazdıklarını ve daha fazla motive olarak klavyenin ustası olduklarını düşünüyor.

"HER HAVADA DIŞARIDA OLMAK ÖNEMLİ"

Van der Meer, “Evet el yazısını öğrenmek biraz daha yavaş bir proses fakat çocukların elle yazmayı öğrenerek yorulmak oldukça önemli. El hareketleri ve harflerin şekillerindeki karmaşıklığın bir çok faydası var. Eğer klavye kullanırsanız, her harf için aynı hareketi yaparsınız. Fakat elle yazdığınızda hassas motor yetenekleri ve duyuları gerekiyor. İşte bu açıdan beyni olabildiğince öğrenme fazına sokmak gerekir. Bir makale yazmak içi klavye kullanabilirim ama derste not almak için elimi kullanıyorum” dedi.

Pek çok tecrübe ve aktivite de olduğu gibi elle yazmak da beyni zorluyor.

Beynin binlerce yıl içinde evrimleştiğini dile getiren prof. Van der Meer, “Bu evrim aksiyon alabilecek ve uygun davranışı yönlendirebilecek şekilde oldu. Beyni olabilecek en iyi yolla geliştirmek için, en iyi olanı kullanmalıyız. Hayatı en gerçek şekilde yaşamalıyız. Bütün duyularımızı kullanmak zorundayız. Dışarıya çıkmalı, bütün havayı tecrübe etmeli ve yeni insanlarla tanışmalıyız.Eğer beynimizi zorlamazsak onun tüm potansiyeline erişemeyiz. İşte bu okul performansını etkileyebilir.” diye konuştu.

Araştırma Frontiers in Psychology dergisinde yayınlandı.

Dünya Bankası'ndan dikkat çeken altın analizi! 2024'te rekor kıracak Yoğun bakımdaki hastaya cinsel saldırıda bulunmuştu! CHP'li belediye 250 milyon borç bıraktı!
Sonraki Haber