Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi ile...

Türkiye’nin, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi nihayet açıldı. Açılışın derin kazanlarda kaynatılıp ortama servis edilen yoğun bir gündem kirliliği ile denkleşmesi talihsizlik olsa da 201 kilometrelik raf uzunluğuna dizilmiş kitapları düşünmenin mutluluğu, tüm aksilikler karşısında değerli bir motivasyon.

Sn. Cumhurbaşkanımızın başlangıç konuşması her zamanki gibi ele alınması gereken konularda öncül bir kuşatıcılıkla aktı. Açtığı kapıdaki dört milyon eserin her biri okundukça söz daha da artacak bereketlenecek inşallah.

Ülkemiz kalbinde, 125 bin metrekare alan üzerine kurulan görkemli bina, aralarında 134 dilde kitabın olduğu dört milyon eser ve binlerce makale ile hizmete girdi. 5.500 kişi oturma kapasitesi ve 24 saatte gelecek her insana bedava ikram olunacak bir ortam. Bina hakkında zihnime ilk yerleşenler bunlar.

Dahası çok!

Fakat en önemlisi; ” Devlet yönetim merkezinin Külliye olarak inşa edilişindeki felsefe”. Bu felsefede, yönetenler ve halkları arasına güvensizlik esası üzerine temellenerek genelleşen kalın duvarlar, aşılmaz mesafeler yok. Alanda güncel şartlarda elzem olan güvenlik ihtiyacı karşılama refleksini aşan hiçbir uygulamaya rastlanmıyor.

Ne eskimizde kalan etten duvarlar, ne de tekmil çatık kaşlar!

Millet Camisi’nden sonra, görkemli Millet Kütüphanesi’nin de açılması beni bir vatandaş olarak fazlasıyla duygulandırdı. Geleceğe yönelik umut ve sevincimi körükledi.

İnşallah üzerine ''O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir'' yazılmış kubbe altında sayısız insan “kültür ve medeniyet dünyamızın müstesna eserlerini aklı selim, kalbi selim ve zevki selim” bir kavrayışla ele alır, dünyanın geleceğine fayda sağlar.

Tüm yazılarını göster