Cumhurbaşkanı Erdoğan yanıtladı... İdlib saldırıları 15 Temmuz'un devamı mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'deki gelişmeleri görüşmek üzere gittiği Rusya dönüşünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gazeteci Kurtuluş Tayiz'in kendisine yönelttiği ''İdlib saldırısı 15 Temmuz darbe girişiminin bir devamı dediniz. Tam olarak ne oldu?'' sorusuna, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Türkiye’yi tökezletme girişimlerini biz püskürttükçe saldırılar şekil değiştiriyor. FETÖ’cü darbecilere karşı ülkemizi nasıl savunduysak, koruduysak, Suriye’de de aynı sebeple bulunuyoruz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'de yaşanan krize ilişkin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dün bir araya geldi. Karşılıklı çözüm arayışlarının ardından ateşkes metni imzalandı. 

Cumhurbaşkanı, söz konusu ziyaretin ardından ülkeye geri dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. 


Akşam gazetesinden Kurtuluş Tayiz'in kendisine yönelttiği, ''İdlib’deki kalleş saldırının ardından 'bu saldırı 15 Temmuz hain darbe girişiminin bir devamı' olarak nitelendirdiniz. Tam olarak ne oldu?'' sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:

''Türkiye’yi tökezletme girişimlerini biz püskürttükçe saldırılar şekil değiştiriyor. 15 Temmuz’da FETÖ’cü darbecilere karşı ülkemizi nasıl savunduysak, koruduysak, Suriye’de de aynı şey sebeple bulunuyoruz. Şimdi de İdlib’de farklı bir olay sahnelenmeye çalışılıyor. Olay Rusya ile Türkiye arasındaki olay değil. Bizim burada karşımızda Rusya yok, burada bizim karşımızda rejim var. Bu rejim şu anda maalesef öyle bir süreci yaşıyor ve yaşatıyor ki maalesef bölgede bugüne kadar kendi halkına acımasızca zulmeden bir rejim. Kendi halkına bu kadar acımasızca zulmeden bu rejim önce El Bab’da,Cerablus’da bütün bizim sınır bölgelerinden bizi hep rahatsız etti. Her zaman buralardan saldırdı ve birçok kayıplarımız oldu, yüzlerce… Uyarılarımız hep yapıldı ama bu uyarılara rağmen durmadı. Ondan sonra ne oldu? Afrin’e geldi. Afrin’de aynı durum oldu.Ve Afrin’de de gereği yapıldı. Afrin’den sonra da işin buraya gelişi, İdlib’den bize olması muhtemel bir saldırıydı ve bu da oldu. Bu saldırının illa silahlı saldırı olması şart değil. Buradan milyonu aşkın insan bizim sınırlarımıza doğru iltica ediyorsa, göç hareketi başladıysa biz buna seyirci kalamayız.“Bunlar da gelsin” diyemeyiz.Buradaki sıkıntının temelinde şu anda göç yatıyor. Ve bu bir düzensiz göçtür. Bu düzensiz göçün önünde tabi durmamız gerekiyor.Bunların da Türkiye’ye girdiğini düşünün…Bu size 5-5,5 milyon mülteci demek. Bunun altından Türkiye nasıl kalkacak? Şu andaki adımın temelinde aslında yoğun göç hareketi var. Bu göç hareketini de tabi ki durdurmamız gerekiyordu ve bunu bu şekilde durdurmuş olduk. Ve şu an itibarıyla bu ateşkes adımı, bu atılan imzalar sahiplenildiği takdirde ki şöyle bir hafta içerisinde işte bunların usul esas konularıüzerindeki çalışmalar da yapılacak ve bu çok daha temelli bir yere inşallah oturmuş olur.''

TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ

İsmail Kapan'ın ''Bahar Kalkanı Harekatı ile birlikte Amerikan cenahında da bir hareketlenme oldu. Pompeo’nun sözde de olsa bir destek beyanı oldu. James Jeffrey geldi, Hatay sınırımızda boy gösterdi, birtakım söylemlerde bulundu. Acaba bu gelinen noktadan sonra hem Türk-Amerikan ilişkilerinde hem de Suriye meselesi bağlamında Birleşmiş Milletler’i harekete geçirme olabilir. Mesela olumlu yönde bir ivme bekliyor musunuz?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Şimdi sözde güzel şeyler var ama uygulamada ne getirir ne götürür onu şu anda bilemiyorum. İşte dün akşam Büyükelçi ile beraber Birleşmiş Milletler Temsilcileri de bizdeydi. Onlarla da uzunca durum değerlendirmesi yaptık. Bu durum değerlendirmesinde de kendileribirçok destek vaadinde bulundular.Temennim odur ki bu destekler yerine gelir; tabi bu destekler Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde olabilecek veya atılabilecek adımlar olur. Bunun yanında bugünkü ateşkes olmayıp da süreç aynen devam etmiş olsaydı birçok silah mühimmat araç gereç vesaire destekleri olabilirdi. Ama şu an itibarıyla bize Amerika’dan gelmiş herhangi bir destek söz konusu değildir. Fakat tabi önümüzde şimdi bir de Libya meselesi var. Libya’da da yine bizim Amerika ile görüşmelerimiz var. Libya hakkında aynı şekilde Rusya ile de görüşmelerimiz var. Şimdi bugün tabi Rusya’dan Wagner konusunda olumlu bazı beyanlar aldık. Temenni ederiz ki bu hayata geçer. Eğer hayata geçerse o zaman Libya’da bizim işimiz de kolay olacak, Sarrac’ın işi de kolay olacak.'' diyerek yanıt verdi.

MİT MENSUPLARININ DEŞİFRE EDİLMESİ

Hacı Yakışıklı'nın ''Milli İstihbarat Teşkilatı sizin döneminizle birlikte halk tarafından da sevilen bir kurum haline geldi. Eski yıllar, yeni yıllar ve yurt içinde, yurt dışında hakikaten Türkiye’nin menfaatlerine olacak faaliyetlerde bulunuyor. Birçok ülkede de Milli İstihbarat Teşkilatı var. Hiçbir ülkede bu teşkilatın mensupları deşifre edilmiyor. Bunun büyük cezaları var. Fakat bizde içeride birileri ısrarla teşkilat mensuplarını deşifre etmeye çalışıyor, ailelerini deşifre etmeye çalışıyor. Bu faaliyetler hakkında ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Cumhurbaşkanı, ''Bu faaliyetler hakkında çok fazla şey düşünmeme gerek yok.Zaten yargı gerekli adımı attı. Gelişmeleri biz de yakından takip ediyoruz.'' diyerek yanıt verdi.

Erdoğan'a hakaret eden Salkım'ın ATV'de dizideki rolü gündem oldu! Metin Külünk'ten Rifat Hisarcıklıoğlu'nun paylaşımına tepki! 19 Nisan 2024 Cuma TJK at yarışı saatleri açıklandı! İşte o saatler
Sonraki Haber