Aclan amca bir "alo" deseydin ya...
Sabah ofise geldim, önümde bir ihtarname. Doğuş Grubu’nun avukatları göndermiş. Dün bir tesadüf vesilesiyle elime geçen, insan kaynakları müdiresinin saat 11.00’de Ömer Özgüner’in vedası için grup çalışanlarını, toplantı salonuna davet ettiği elektronik posta bahse konu olan.
Oysa on gündür Ömer’in gruptan ayrılacağına dair yazılar yayınlanıyor sağda solda. Yani, malumun ilanından öte bir şey yok aslında. Hem zaten Ömer, sektörle ilgili bu tip haber ve dedikoduların yayınlandığı ilk site olan Medyatava’nın Selim ve Cengiz’le beraber üç kurucusundan biri. Sözün özü medya kulisi haberleri alanında ‘Mahşerin Üç Atlısı’nın açık ara en önde gideni.
Mamafih bugün kankası Cengiz’de Kelebek’teki köşesinde methiyeler düzerek yazmış Ömer’in gidişini.
Yani ortada tarafımdan yalan, yanlış yazılmış hiçbir şey yok.
Ama madem mesele Türk yargısına taşınacak, o zaman hiç adetim olmamasına rağmen ve elbette en başta da bin türlü işle uğraşan hakimlerimizi, savcılarımızı meşgul etmek istemediğimden o tweet’i, sadece o tweet’i siliyorum.
Bu vesileyle göreve yeni atanan Aclan Acar Bey’e de kolaylıklar diliyor, aynı meslek grubunda faaliyet gösterdiğimiz oğluna da selamlarımı iletiyorum.
Yalnız küçük bir not da eklemem farz oldu vaziyet böyle olunca Aclan Bey’e... Bakın, çok sıradan bir iç yazışmaya kozmik belge muamelesi yapıp ona buna lüzumsuz ihtarnameler gönderip meseleyi bu kadar büyütmeyin.
Sizi o göreve grubu toparlamak için atadılar, özgür basının üzerine, medyada daha çok yenisiniz bu şekilde gelmeyin.
Hem sizin, hem de patronlarınızın bana bir telefon mesafesinde olduğunu da hatırlatırım.
Kusuruma bakmayın ama benim adım İzzet; içinde yalan - iftira - hakaret olmadıktan sonra doğru bildiğim her şeyi de yazarım.
Haydi kolay gelsin...