Yanlış bilgilendirme uzmanları

Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

Yanlış bilgilendirme uzmanları
Gecen hafta Japonya’da afetlerde yayın ve erken uyarı konusunda bir sempozyuma katıldım. Afetlerde iletişim konusunda pek çok şey öğrendim, “bunları neden ülkemizde yapamıyoruz!” ve TRT’ye nasıl ulaşabilirim diye de hayıflandım durdum. Sonuçta ülkemizde her şeyden, ama her şeyden çok daha tehlikeli olan Marmara Depremi tehlikesi var.
Türkiye’ye dönüşte Atatürk Havalimanında cep telefonumu acar açmaz Japonya’dayken beni arayanların listesini mesaj olarak aldım. Birden fazla beni arayanları “hayırdır inşallah, herhalde önemli bir şeydir” deyip hemen geri aradım. Şok, şok! Meğerse 80 yılın en sıcak yazı ve 2045’e kadar deprem olmaz tahminleri gibi saçma sapan şeyler için aranmışım.
Japonlar, böyle herhangi bir belge ve bulguya dayalı olmayan sadece unvanlarını kullanarak medyum, vb. gibi bir şeyler söyleyenlere “yanlış bilgilendirme uzmanları” (misinformation expert) diyor. Japonlara göre bu tür uzmanlar resmi otoriteler inandırıcılıklarını kaybettiklerinde ortaya çıkarmış. Bu tespit bizim ülkemiz için geçerlimi, değil mi tartışabiliriz ama bu yanlış bilgilendirme uzmanlarının “alanlarında üniversite dereceleri ve önemli unvanları vardır” şeklindeki tespitleri bize de cuk diye uyuyor. Ayrıca bu tiplerin en önemli özelliği “iletişime acık oldukları için medya onları kullanır ve değerli gösterir” tespitleri de çok doğru. Yani sanki her an telefonun başında bekliyorlar. Kimse aramazsa bu sefer onlar yem olarak ortaya bir açıklama, twit, vb. ile “haber” atıyorlar...
Hariçten gazel okumayı ve onu abartmayı milletçe çok seviyoruz ya basın da bu malzemeyi hemen sorgulamadan veriyor.‬ Nede olsa adamlar prof! Halbuki 2045’e kadar deprem beklemiyorum mesajı emlak piyasasına “duygusal” göz kırpmaktan başka bir şey değil. Hiç bir şekilde ciddiye alınmaması gerekir. Ama daha da kötüsü başta deprem olmak üzere afetlere hazırlık konusunda zaten çok kötü bir yerdeyiz. Özetle, “Bizim milletimiz bu açıklamanın mealini 2045’e kadar yan gelip yatın şeklinde anlıyor.”‬ Yakında beklenen deprem olsa ne olacak?! 2045 için kimin ne garantisi var?
Rahmetli Ahmet Işıkara Hoca medya elemanlarına, "çocuklar dersinizi çalışın öyle karşıma gelin sorun" dermiş. Spor hariç, pek çok konuda uzman gazetecileri olmayan bir medya ülkesiyiz. Fakat en azından insan merak edip “Son yılın en sıcak yazı”, “Deprem 2045'de olacak” gibi "tahmin"lerde bulunanlara kaynak, belge ve bulgu filan sorar. Hani nerede medyanın 5N+1K kuralı? Bu tür haberlerin kamuoyuna hiç, ama hiç bir faydası yok. Aksine çok büyük zararları var. Yani özetle ve kelimenin tam anlamıyla: Sorumsuzluk!
Anlaşılan basın ve bilim etiği de ülkemizde bir hikayeden ibaret! Prof, vb. unvanlar altında medyum haberleri yapılan bir ülkede afetlere hazırlık, afetlerde basın ve halkla ilişkiler, erken uyarı ve afetlerde iletişim konularını ciddi ciddi nasıl konuşabiliriz ki? Dayanaksız güya bilimsel açıklama ve tahminler milli bir sporumuz oldu çıktı. Atış serbest: Tutarsa kahramansın; tutmazsa kimse hatırlamaz zaten.‬
Basınımızın gözdesi olan bu kişilerin artık medyumdan farkları kalmadı. İnsan
Özellikle de emekli dahi olsa profesörlerimizin bu tür açıklamalar yapması çok büyük talihsizlik‬. Bazılarımız unutulduklarında ya da başka duygusal nedenlerle kendilerini saçma sapan bir tahminle ortaya çıkarıyor. Anlayın artık; reklam kokan haberler bunlar...

Diğer Yazıları