'Türkiye'de kimsenin yaşam biçimi tehdit altında değil!'

Cumhurbaşkanı Erdoğan 33'üncü Muhtarl Buluşmasında konuştu.

"ASİMETRİK SALDIRI"

İstanbul Ortaköy’deki bir eğlence mekanını basan terörist, aralarında yabancı misafirimizin de bulunduğu 39 kişiyi katletti, 71 kişiyi yaraladı. Kardeşlerim, Türkiye ve Türk milleti terör örgütleri üzerinden adeta ateşle imtihana tabii tutuluyor. Tarihimiz boyunca maruz kaldığımız bu imtihan asimetrik bir saldırı şeklinde karşımıza çıkmıştır. Bu saldırılarla başa çıkabilecek bir güce ve kararlılığa sahibiz.

"BU SALDIRILARIN ASIL AMACI..."

Bizler de yaşananlar karşısında en az sizler kadar öfkeliyiz. Bu saldırıların asıl amacı duygularımızı aklımızın önüne geçirmektir. Bizi birbirimize düşürmektir. Toplumun içindeki fay hatlarını derinleştirmek isteyenler her yöntemi deniyor.

"KAYBEDERSEK SEVR TEZGAHI YENİDEN GETİRİLECEK"

Bugün Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi içindedir. Bu mücadeleyi kazanırsak, 2023 hedeflerimize de ulaşacağız, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da şekillendireceğiz. Kaybedersek, 100 yıl önce başarılamayan bir Sevr tezgahı yeniden önümüze getirilecek. Tüm vatandaşlarımızın, sorumluluk sahibi herkesin bu bilinçle meseleye yaklaşması, üslubunu, tavrını, sözünü ona göre belirlemesi gerekiyor.

"MÜCADELEYİ 'İÇ İŞLERİNE KARIŞMAK' OLARAK GÖREN KAFA..."

Türkiye'nin kendi güvenliği için bölgesinde yürüttüğü mücadeleyi 'başka devletlerin içişlerine karışmak' olarak gören bir kafa, olup bitenlerden hiçbir şey anlamıyor demektir. DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren bir ülkeyi, hala 'bu alçak örgüte destek sağlıyor' imasıyla suçlamak, tam da terör örgütleri üzerinden Türkiye'ye saldıranların istedikleri türden bir söylemdir.

"ŞER İTTİFAKININ DEĞİRMENİNE SU TAŞIMIŞ OLUYOR"

Türkiye teröre teslim oldu demek, teröristle, terör örgütleriyle aynı safta yer almaktır. Çünkü terör örgütlerinin tüm amacı birilerine işte bu sözü söyletmektir. Bu sözü ifade eden kişi siyaset yapmıyor sadece, kendi ülkesinin karşısında oluşturulan şer ittifakının değirmenine de su taşımış oluyor.

Türkiye'de etnik kimlik ve inanç üzerinden siyaset yapılmasına benim kadar karşı çıkan başka isim var mı bilmiyorum. Tüm siyasi hayatım bunlarla mücadele üzerine geçmiştir. Bunların Kürt kardeşlerimin sorunlarıyla ilgisi alakası yoktu. Şimdi gerçekler ortaya çıkıyor.

Ortaköy ile ilgili bu kadar feveran edenler acaba Gaziantep'teki o 56 kişiyle ilgili ne yazdılar, ne konuştular. O büyük bir vahşet değil mi? Orada niye konuşmadınız. Bizim Gaziantep'teki olay da Ortaköy'deki olay da canımızı yakar. Bunların hepsi de terör eylemidir. Bunu yaşam biçimine kaydırmanın bir anlamı yok.

"KİMSENİN YAŞAM BİÇİMİ TEHDİT ALTINDA DEĞİLDİR"

En iğrenç istismar, Ortaköy saldırısında olduğu gibi, ölü bedenler üzerinden yapılmaya çalışılan istismardır. Bir kez daha söylüyorum, Türkiye'de kimsenin hayat biçimi, sistematik bir tehdit altında değildir. Buna asla müsaade etmeyiz. Buna 14 yıllık iktidarımız döneminde fırsat vermedik. Aksini iddia eden varsa, somut örnekleriyle bunu ortaya koymak mecburiyetindedir.

Uzun sorumluluk dönemimde hayat tarzı baskısı altında kalan tek bir kişi var mıdır? Bütün bunlar ortadayken bakıyorsunuz birileri sosyal medyadan, köşelerinden utanmadan sıkılmadan bunları yazabiliyor. Bu yalanı ortaya atanlar kimin yediğine, içtiğine karşılmıştır? Herkes gibi ben de tasvip ettiğim görüntüleri eleştirmişimdir. Bunu ifade özgürlüğü çerçevesinde yaklaştım.

BENDEN BUNU BEKLEYENLER DAHA ÇOK BEKLERLER

Kimsenin hayat tarzına müdahale edebilecek bir uygulamaya asla tevessül etmedim. Kurucusu olduğum siyasi partinin de bu yönde bir girişimi adımı bu noktada olmamıştır. 14 yıl önce yola bu kararlılıkla, bu anlayışla çıktık. Bugün de Cumhurbaşkanı olarak böyle bir yola başvurduğuma dair en küçük bir örnek gösterilemez. Hayatı Türkiye'yi bir kesimin diğerleri üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlara karşı mücadele etmiş bir kişi olarak benden böyle bir davranış bekleyenler daha çok beklerler. Dünyada ve ülkemizde herkesin aynı hayat biçiminde olma mecburiyeti yoktur. Ezan okunmasına tahammül edemeyenlerin, müezzinin üzerine yürümesi ne kadar yanlışsa, namaz kılmayanlara karşı zor kullanılması da aynı derecede yanlıştır.

HAYAT BİÇİMİ ÜZERİNDEN EN ÇOK SALDIRIYA BEN MARUZ KALDIM

Her birimiz kendi mahallemizi savunurken diğer tarafta olanlara oh olsun mantığıyla yaklaşırsak arzu ettiğimiz toplumsal huzur ve barışı tesis edemeyiz. Bu birikime saldıran herkes milletimizden hak ettiği dersi almıştır, almaya da devam edecektir. Bu saldırıların hesabını sormak da bizim en başta gelen görevimizdir. Hiçbir sıfat, konum bu hesabın sorulmasına mani değildir. Bu ülke ve bu devlet hem ekmeğini yiyip, hem de kendisine ihanet edenleri sırtında taşımak mecburiyetinde bırakılamaz. Biz İstiklal mücadelemizi bu tescilli Ali Kemallere rağmen zafere ulaştıracağız, hiç merak etmeyin.Türkiye bir hukuk devlettir. Tüm kesimleri hukuka riayet etmeye davet ediyorum. Türkiye'nin hayat biçimi üzerinden en çok saldırıya maruz kalmış siyasi kişisi herhalde bu kardeşinizdir. Eşime, çocuklarıma saldırdılar. Benim gibi Karadeniz kökenli, Kasımpaşa'da yetişme her türlü mücadelede aktif yer almış birisi bile yasal haklarını kullanma yolları dışında başka bir yola başvurmadım. Bazı şeyleri elle düzeltmek mümkün değilse kalbimizle buğz ederek mücadelemize devam edeceğiz. Şiddete başvurmak kesinlikle yoktur. Kimlerin şiddete başvurduğunu görüyoruz değil mi? İşte bölücü terör örgütü PKK, FETÖ, DHKPC'nin neler yaptığını görüyoruz. Bunların siyasi uzantıları şiddetle belli bir yere gelebildiler. Bu şiddet olmasaydı belki de oralara gelemeyeceklerdi.

TERÖR YUVALARINI TEMİZLEYECEĞİZ

İlk saatlerine üzüntüyle başlasak da 2017 ümitlerimizi beklentilerimizi muhafaza ediyoruz. Terörle tarihin en büyük mücadelesini veriyoruz. Suriye'de El Bab operasyonunu inşallah kısa sürede bitirecek şekilde yeni bir tertiplenmeye gidiyoruz. İnşallah bu çok yakın bir zamanda hallolacak. Ardından Münbiç başta olmak üzere terör örgütlerinin yuvalandığı diğer bölgeleri de temizlemeye kararlıyız. Suriye kardeşlerimizin mağduriyetlerinin bir an önce sona ermesi en büyük temennimizdir. Irak'ta mezhep çatışması çıkarmaya yönelik her adımı takip ediyoruz. İnşallah Cuma günü Başbakanımız ve bakanlarımızın Irak seyahati olacak.

VATANDAŞLARIMDAN BİR RİCAM DAHA OLACAK

Ekonominin can damarı istikrar ve güven ortamadır. Türkiye'ye saldırıların hedeflerinden biri ekonomomizin düzgün giden ritmini bozmak, çarkları kırmak ve durdurmaktır. Şu ana kadar bir yorgunluğun ötesinde kalıcı bir hasar hamdolsun almadık. İhracatımız yeniden toparlanmaya başladı. Gerilemenin durduğu ve yeniden yükseliş dönemine girdik. Turizm sektöründe önce Rusya sonra terör olaylarıyla kayıpların yakında sona ereceğini bu sezondan itibaren yeniden yükselişin başlayacağını düşünüyorum. Tabii olmayan yüksek kur birilerine kazandırırken birilerine kaybettiriyor. Vatandaşlarımdan ricam, daha önce bazı ricam oldu ve bu işi sahiplendiler. Yastıkların altında varsa dövizler bunu Türk Lirası'na çevirin dedik. Sağolsun yüklendiler ve TL'ye çevirdiler.

DÖVİZ ALINACAK DEĞİL, SATILACAK DÖNEMDEYİZ

İçinden geçtiğimiz günler döviz alınacak değil döviz satılacak dönemdir. Bunu özellikle söylüyorum. Hiçbir kriz sürdürülebilir değildir. Bu saldırılar ilanihaye devam edecek değildir. Bu saldırıları yönlendirenlere de artan maliyeti vardır. Bu maliyeti hiçbir gücün uzun süre göze alamayacağına inanıyorum. Bizim dayanma gücümüzü bir süredir sınadılar. Mücadele gücümüzün ve inancımızın çok yüksek olduğunu, birlik ve beraberliğimizin kolay kolay bozulamayacağını gördüler. Onlarda bu tür birlik beraberlik sözkonusu değil. Özellikle Batı ülkelerinde.

'Türkiye'de kimsenin yaşam biçimi tehdit altında değil!' ile ilgili etiketler Haber
GÜNÜN VİDEOSU

Cansız bedeni bulunan eski Bakan Mehmet Ali Yılmaz'ın olaylı TS-FB maçı sonrası verdiği röportaj!

Spordan sorumlu eski Devlet Bakanı ve Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın evinde cansız bedeni bulunmasının ardından olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçından sonra verdiği röportaj ortaya çıktı.