Terörle mücadele için toplum tabanlı ve dört boyutlu ulusal seferberlik

Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

Ülkemizde yaygın bir şekilde bilindiği gibi terörizm eski çağlara ait bir taktik, iletişim biçimi, şiddet ve asimetrik savaş tipi, psikolojik yöntemlerle amacına ulaşmak için korku yaratmayı amaçlayan bir eylem, vb.dir. Bununla beraber terör,aynı zamanda insan kaynaklı bir afettir ve her afet gibi mücadelesinde olmazsa olmaz dört önemli aşama vardır.

Bu nedenle, ülkemizde yaygınlaştırılmaya çalıştırılan terör problemin de afet yönetimi (1. risk azaltma ve önleme, 2. hazırlık,3. müdahale, 4. iyileştirme) yaklaşımıyla planlı ve sistematik şekilde bir bütün olarak ele alınması gerekir. Terörle mücadelede ancak bu dört aşamanın en zayıf halkası kadar güçlüyüz. Özetle terörler sadece müdahale, yani güvenlikçi yaklaşımla mücadele edemeyiz.

Bunun için sırasıyla, sürekli bir döngü şeklinde ve mutlaka toplum tabanlı olarak yapılması gereken dört aşamalı çalışmalarözetle şöyledir:

1.Terör riskini azaltma ve önleme: Öncelikle, terörizmin kökünü kurutmak için teröre yönelen insanların ülke içinde kültürel, ekonomik ve sosyal farklılıklarını, tetikleyici unsurları ve yurt dışındaki gelişmeleri birer tehlike olarak kabul etmek ve her ölçekte ayrıntılı bir durum tespiti yapmak gerekir. Terörü beslediği tespit edilen her tür yerel farklılık, eşitsizlik ve bölgesel gelişmeler için ikinci adım olarak ayrıntılı bir şekilde tehlike profilleri çıkartılmalıdır.

Özellikleri ayrıntılı bir şekilde belirlenen her bir tehlikeyi mümkünse tümüyle önlemek ya da tehlike unsurunun neden olabileceği riskleri mümkün olduğunca azaltabilmek için yapılabilecek olan hem toplum tabanlı sosyo-ekonomik çalışmalar, hem de bu çalışmalara katılması gereken tüm ulusalve yerel paydaşlar tek tek saptanmalıdır.

Terörün hedefindeki toplumlar için sosyo-ekonomik öneriler geliştirirken, her bir öneriSosyal, Ekonomik, Çevresel, Teknik, İdari ve Kanuni bakımdan mutlaka yerel yönetimler, işletmeler ve toplumun diğer kesimleri ile birlikte değerlendirilerek uygulanmasına karar verilmelidir. Tepeden inme, toplumun sosyo ekonomik yapısına uygun olmayan önlemlerden sakınılmalıdır.

T.C. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığının kuruluş mevzuatına göre terörle mücadele stratejik ve taktiksel seviyede görev sorumlulukları bulunmaktadır. Bununla birlikte terör öncesi, anı ve sonrasındaki tüm çalışmalar, işin tabiatı gereği büyük ölçüde yerelde ve çok farklı kurum ve kuruluşlarla yapılmaktadır.

Bu nedenle, her bir yerleşim birimi ve her bir tehlike için uygulanmasına karar verilen önlem ve zarar azaltma tedbirlerinin Ekonomik, Sosyal,Fiziksel ve Çevre Grupları tarafından İçişleri Bakanlığı ya da Başbakan Yardımcısı koordinatörlüğünde mutlaka tehlikelerin belirlenen önceliklerine göre sırayla yerine getirilmelidir.

2. Teröre hazırlık: Şüphesiz toplum tabanlı terör riskini azaltma ve önleme çalışmaları terör riskini tümüyle sıfırlayamayacaktır. Bu nedenle öncelikle kapsamlı riski azaltma ve önleme çalışmalarıylaazaltılan terör riskinden geri kalanı risk için yine toplum tabanlı hazırlıklar yapılması gerekir.

Terör ile mücadele edecek paydaşları daha etkin ve terör örgütlerinin hedef kitlerini daha dirençli hale getirebilmek için topluma yönelik eğitimler, eğitim materyalleri, eğitim kampanyaları, kamu spotları, vb.’nin hazırlanabilmesi içintüm paydaşların katılımı ile çalışmalar ve uygulamalar yapmak gerekir. Bu eğitimlere, kültür, dinler, inançlar ve insan davranışı arasındaki farklılıklar, barış, özgürlük, hoşgörü ve insan hakları, vb. de dahil edilmelidir.

Bununla beraberşehirlerde mümkün olduğunca sokak bazında Yerel Afet Gönüllüleri (YAG) gibi halkın organizasyonuna ve eğitimine önem vermemiz gerekir. Bu tür sistemeler ABD, (CERT) vb. birçok ülkede yıllardır başarı ile uygulanmaktadır. Ülkemizde şuan kağıt üzerinde kalmış olan Sivil Savunma Kılavuz uygulamasının da yerini alabilecek bir sistemdir bu.

Bu sistem dahilinde vatandaşlar terör dahil her türlü afette kendi can ve mal güvenliğini korumada kendi üstüne düşen görevi de yerine getirebilmiş olacaktır. Ayrıca terör saldırılarına ilişkin istihbarat ve izlemede vatandaştan hayati derecede önemli olan bilgi akışı da anında sağlanmış olabilecektir.

GP3N4y.jpg

Özellikle de şehirlerdeki terör saldırılarının önceden belirlenebilmesi (tahmin edilmesi), bu problemle mücadeleye toplum tabanlı bir sahiplenme bilinci oluşturarak her türlü şüpheli araç, paket, kişi, faaliyetlerin tanınabilmesi ve ilgililerindoğru bir şekilde ve anında haberdar edilebilmesi (bilgi toplama) için de (erken uyarı) gerekli(veriyi dağıtma, değerlendirme, karar verme, vb. konusunda) düzenlemeler ve eğitsel çalışmalar da tek tek sokak bazında ele alınmalıdır. Özetle, bilgi toplamada en büyük kaynak olan bilinçli ve duyarlı vatandaşı terörle mücadeleye eğitimli ve doğru bir şekilde katmak zorundayız.

3. Teröre müdahale: Terörde müdahale bu konuda uzmanlaşmış güvenlik güçleri ve acil durum ekipleri tarafından yapılması esastır.Bununla beraber, zararın ve kayıpların artmasını önlemek, hayatta kalanların kurtarılması ve ilk yardım, halkın geri kalanını teselli ve kontrol edebilmek, olay yerini yönetebilmek, vb. konularda da yine eğitimli halka büyük görevler düşmektedir.

4. Terörde iyileştirme: Teröre maruz kalmış aileler ve hassas gruplara yönelik sağlık, sosyal, ekonomik ve çevre bakımından iyileştirme çalışmaları (ön, orta ve uzun vadeli aşamalar ile) yapılarak hedef kitlelerin (asla normale değil!) daha doğru bir düzene dönmeleri sağlanmalıdır. İyileştirme çalışmaları önlem alma, tehlike ve zarar azaltmadan arta kalan riskli gruplara yapılmasına özen gösterilmelidir. Diğer bir deyişle, öncelikle müdahale ve iyileştirmeye olacak ihtiyaç terör riski azaltılarak ve önlenerek mümkün olduğunda azaltılmalıdır.

En önemlisi de, tüm çalışmalar değerlendirildikten sonra tekrar ilk aşama olan terör riskini azaltma ve önlemeçalışmalarına geri dönülüp kalan ve/veya yeni ortaya çıkan tehlike ve riskler için aynı stratejiyigeliştirerekfakat farklı ölçeklerde ve yöntemler ile tekrarlanmalıdır...

Diğer Yazıları