Terör modern dünyanın dopingidir

İstanbul Veznecilerde patlayan bomba bu sefer de 11 canımızı aldı. Hep diyoruz; terör bize ait bir kavram değil diye. Batı menşeli bir kavram. Modern demokrasilerin yani batının kendini sürdürmesi için gerekli bir kavramdı. Üretildi. En geniş anlamıyla sömürgeciliğin en önemli manipülasyon aracı. Müslüman coğrafyada ete kemiğe büründürülen bir kavram. Sanki terör laboratuvarı bizim coğrafyamız. Her türlüsünü görmek mümkün. Batı siyasi stratejisi konforlu yaşamını bize bela kendisine doping olarak ürettiği iblise ait kavramlarla sağlıyor. Modernizm, ulusçuluk, etnisite vb. “İşine geldiği gibi” konusunda sınırsız mahareti olan bir medeniyet bir düşünce ile karşı karşıyayız.
Sivil itaatsizlik,demokrasi,,nsan hakları,eşitlik ne derseniz deyin eğer çıkarlarına dokunursanız dünyanın efendilerinin;terörist olmak için fazla beklemenize gerek yoktur. Hatta eğer çabanız,ülke savunması ise,birlik beraberlik,kamu düzeni ise buna karşı olanlar terörist olarak addedilecekken bir bakmışsınız gayri meşru duruma düşmüşsünüz. Ülkemiz, yeryüzündeki durumunu netleştirmek isteyince yani payına düşeni almak isteyince başına getirilmedik bela kalmıyor. İki yüzlülüğün,canice menfaatın,canice eylemlerin muhatabı oluyor. Eğilelim,teslim olalım susalım isteniyor.
Dört bir koldan saldırı altındayız.
Siyasi saldırılar. Ermeni tasarıları, mültecilerin durumu. Avrupa birliği serüvenimiz.
Daha bir kaç sene önce bu değerlendirme kuruluşları değil miydi Türkiyenin yatırım yapılabilir bir kaç ülkeden birisi olduğunu söyleyen.
Olup biteni anlamakla başlamalıyız. Bu saldırların hiç biri bizi yok etmek üzerine kurgulanmamıştır. Bunun olmayacağını defalarca gördüler en son örnekte Kurutuluş savaşıdır. Asıl yapılmak istenen “var olma”mücadelemizin ortadan kaldırılmasıdır. Çünkü gerçekte var olamayanlar yok olmaktan beter olurlar. Bize enjekte edilen ilkelere 100 yıldır onlardan çok biz uyuyoruz,kendileri uymuyorlar. Erdem adına evrensellik adına ortaya koydukları ilkelerin tamamı bir put gibi yerlerini işlerine gelmediklerinde başkalarını yapıyorlar. İşte bu yüzden birlik olmalıyız.
Demokrasiyi aşan bir birlik şuuru olamadığı sürece bu sorunları yaşayacağız. Sistemin elverişli her alanında bir tuzak bizi beklemektedir. Sivilleşeceğiz.En kapsamlı sivilleşme ülkesine ve devletine sahip çıkan bir büyük millet demektir. Cehd edeceğiz. Başımıza yıldırımlar düşse de kendi motorumuzu üretmeliyiz. Yalın ayak kalana kadar imkanlarımızı dağıtacağız. Küslük bırakmayacağız. Özürü bir erdem olarak okutacağız okullarımızda. Eşyanın sırrına erecek bir yol inşa edeceğiz. Samimiyetten çelikler eriyecek. Ve böylece dünya insanlığı adaleti ve barışı bizde bulacak.
Bu mümkün mü?
Kesinkes mümkün ve çok az zamanda başarılacak bir durum.
Yarın geç olmadan ve bizim için güç olmadan başlamak gerek.