Sevilay Yılman bu kez; "Her şeyin altında FETÖ mü var?" diye sordu

Habertürk yazar Sevilay Yükselir'den "FETÖ paranoyası" eleştirisi

Manisa'daki er eğitim tugayında peş peşe yaşanan zehirlenme vakaları haftalardır Türkiye'nin gündeminde.

Olayla ilgili geniş kapsamlı soruşturma devam ederken, askerlere yemek yapan taşeron firmanın bazı yöneticileri tutuklandı, tugay komutanı ise görevden alındı.

Yaşanan bu olay üzerine bazı yorumcular olayda FETÖ'nün parmağı olabileceği iddiasını gündeme getirdi.

Habertürk yazarı Sevilay Yükselir ise bu tezlere itiraz ederek, her konunun FETÖ'ye bağlanmasını eleştirdi.

İşte o köşe yazısı;

- HER ŞEYİN ALTINDA FETÖ MÜ VAR?

BEN zaten farklı bir sonuç beklemiyordum ve nihayet o oldu. Sağlık Bakanlığı, Manisa’da yemekten zehirlenen askerlerle ilgili soruşturmayı tamamladı ve zehirlenmenin nedeni olarak “besin zehirlenmesi”ni işaret etti. Her neyse... Asıl vurgu yapacağım konu başka. Bu zehirlenme işini de sonunda götürüp FETÖ’ye bağlayanlarla ilgili birkaç şey yazmak istiyorum.

Değerli okurlarım... Bu ve buna benzer olayları götürüp bir biçimde FETÖ denilen belaya bağlayanlar, işi iyice cıvıtarak bu alçak terör örgütüyle ilgili mücadelenin sulanmasına hizmet ediyorlar. Geçenlerde de Ege Bölgesi’ni fena bir biçimde sallayan depremlerin suni olduğunu iddia edip arkasında aşağılık üst aklın ve dolayısıyla FETÖ’nün olduğunu iddia etmişti birileri. Tam da FETÖ’nün istediği, yani işin cıvıtılarak, sulandırılarak ciddiyetinden kopmasına hizmet eden bu bağlamaların bir an evvel son bulması gerekiyor artık. Bir an evvel!

Bu arada salı günkü yazımı yazamadığım için, “Kokuşmuş et için dayak niye?” başlıklı yazımın devamını getirememiştim. Ben o yazıyı yazdığım sıralarda henüz olayı birileri FETÖ’ye falan bağlamamıştı. Sonra oluştu bu durum. Buradan o bağlayıcılara seslenmek istiyorum.

Hadi diyelim ki askerleri zehirleyen yemeklere zehri FETÖ zikretti. Peki askerlerin yemeklerle ilgili itirazlarının karşılığında üstlerinden dayak yemesini, hakarete uğramasını da mı FETÖ sağladı? Buna dair komplo teoriniz ne, çok merak ediyorum. Cevaplarsanız çok ama çok memnun olacağım...

KEŞKE O MARKA DEĞERİNİ HEDER ETMESEYDİ

SABAH’a yazar olarak ilk transfer olduğumda, yani 2009 yılında Nazlı Ilıcak’ın canı çok sıkılmıştı. Hiç hazzetmedi beni ve bunu da sık sık belli etti. Gerek gazetenin yazarlarıyla yaptığı toplantılarda gerekse başka yerlerde karşılaşmalarımızda veya yazılarında.

Bunun nedeni elbette ki mesleki kıskançlık falan değildi. Neredeyse yaşım kadar meslekte kalem oynatmış Nazlı Hanım’ın beni kıskanmasını falan hiç aklıma bile getirmedim. Peki neydi mesele? Onun iyi geçindiklerine karşı benim çıkıntılık yapmamdı. Evet! Birkaç olay var bayağı kapışmamıza neden olan.

Mesela Ahmet Hakan ile ilgili yazılarım çok kızdırmıştı Nazlı Hanım’ı. Çünkü o aralar Ahmet Hakan’la aralarından su sızmıyordu. Ama Ilıcak’ın şahsımla ilgili hazımsızlığının tavana vurduğu dönem, tarihe 7 Şubat olarak geçen MİT krizinin yaşandığı dönemlerdi.

O krizin arkasında Fethullah Gülen ve avenesinin olduğunu yazmam ve yazarken de tüm ayrıntıları tek tek aktarmam Nazlı Hanım’ı delirtmişti. Bayağı hem de! İyice bilenmişti şahsıma. Öyle ki sonradan Sabah Gazetesi ile yollarımız ayrıldığında dayanamayıp bir tweet atmış, işsiz kalmamı alkışlamış ve kinini kusmuştu!

Neyse... Uzatmayayım... Geçenlerde duruşması vardı biliyorsunuz. Savunmasında varlığını laik Cumhuriyet’e borçlu olduğunu söylemiş ve kendisini kâinat imamı sanan bir adamın peşinden gidecek kadar aptal olmadığını söylemiş Nazlı Hanım.

Savunmasını mahkeme değerlendirecek. Bu arada şunu da söylemek isterim. Nazlı Hanım’ın düştüğü duruma samimiyetle söylüyorum çok üzülüyorum. Çünkü beğensek de beğenmesek de onun bir döneme ismini yazdırmış marka olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.

Keşke o marka değerini heder etmeseydi. Beni de sevmeseydi, hazzetmeseydi yine ama Nazlı Ilıcak dışarıda olup yazmaya devam etseydi... İnanın ben daha memnun olurdum...

Sevilay Yılman bu kez; "Her şeyin altında FETÖ mü var?" diye sordu ile ilgili etiketler sevilay yükselir
GÜNÜN VİDEOSU

Jandarma üniformasıyla esnafa GBT kontrolü yaparken yakalandı! Kadının asıl mesleği şaşırttı...

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde jandarma üniforması giyerek esnaf ve müşterilere Genel Bilgi Toplama (GBT) kontrolü yaptığını söyleyen kadın, ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerine yakalandı. Gözaltına alınan kadının sözleşmeli öğretmenlik yaptığı öğrenildi.